Otobüsten indiğimizde öğretmenler çantalarımızı bize verdi. Besteyle birlikte çantaları aldık ve kalacağımız kulübeye doğru gitmeye başladık. Bizim kulübe numaramız 7 ydi. Yani fazla uzak değildi. Kapıdan içeri girmemizle yatağa fırlamam bir oldu. Dört saat de olsa yolculuklardan sıkılırım.
"Alya, camış gibi yatmasan da kalkıp şu kıyafetlerini yerleştirsen."
"Off. Tamam."
"Tamam deme Alya. Tamam diyip 6 saat sonra yapıyorsun."
"Beste!" Dediğimde bana doğru gelip yorganı çekmesiyle yere yapıştım.
"Lan! Öküzcük! Ne diye çekiyorsun yorganı? Senin yüzünden en sevdiğim organımı kırdım." Tabiiki Beste'ye bunları söylerken içimden "Popişiiim. Benim canım popişiiim." Diye ağırlar yakıyordum.
Kırdım dememle birlikte anıra anıra gülmeye başladı. Onu umursamayıp söylene söylene kalktım ve çantayı açıp yerleştirmeye başladım.
"Alya?"
"Hı?"
"Bi baksana bunlar güzel mi?"
"Gideceğin yere bağlı" dedim ve pis pis sırıtmaya başladım.
"Alyaaa. Biliyosun işte. Doruk belki dışardadır diye"
"Biliyorum. Tamam tamam. Güzel böyle çık. Bugün ders yok yarın başlayacakmış ayrıca."
Gelip bana sarıldı sonra da öptü. Iyk. Ruj sürmüştü bide. Elimi hemen yanağıma götürdüm ve sildim.
"Beste çık git! İğrençsin." Dediğimde bana baktı ve sırıttı.
"Bende seni bitanem. Bende seni." Deyip çıktı. Bak ya özenti işte. Bana benzemeye çalışıyor saftirik. Ya da kendim de benzetmiş olabilirim. Ama konumuz bu değil.
Her ne kadar ormanda da olsak sıcakmış. Hemen yerleştirdiğim kıyafetlerden kot şortumu giyindim. Üstümdeki beyaz atlete uyumlu olması için de kırmızı oduncu gömleğimi belime bağladım. Bunları yerleştirince dışarı çıkıp kitap okurdum sanırım. Yerleştirmeye devam ederken kapı çaldı. Büyük ihtimalle Beste'dir diye düşünerek kapıyı açtım ama Uraz çıktı. Bu anın geleceğini biliyordum. Ne kadar kaçsamda bu öküzcük gelicekti.
"Evet?" Dedim 'ne var' dercesine.
"Ne yani ilk öpücüğünü aldığım için hala kızgın mısın?"
"Hayır"
"Bu tavır ne peki?" Dedi. Yine sırıtıyor ya.
"İçeri almayacak mısın?"
"Hayır."
"İyi ben girerim o zaman." Daha ne dediğini anlamadan beni omzuna attığı gibi içeri girdi. Şuan Uraz'ın o mükemmel poposuyla bakışıyordum. Adamın poposu bile güzel. Ama ben böyle durduğuma göre benim popom da onun omzuna geliyor yani....
"Hey! Pislik! İndirsene beni!" Dedim ve sırtına bir tane yırmık geçirdim.
"Tamam sakin. İndiriyorum." Deyip ayağıyla kapıyı kapatıp beni yere indirdi.
"Niye içeri giriyorsun ki? Ben izin vermedim. Hem madem ki gireceksin niye soruyosun."
"Tamam. Sakin ol. Nefes al ve öyle konuş."
"Neyse. Niye geldin sen?"
"Seni almak için."
"Beni almak için mi? Nereye gidiyoruz?"
"Akşam gideceğiz. Şimdi dışarıda dolaşacağız."
"Uraz noooolur söyle."
"Olmaz. Akşam olunca görürsün."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POYRAZ
ChickLit*Küfür İçerir* Uyuz Kahraman ve Yaramaz Bücür'ün hikayesi... Birbirlerine bağlanan ama kabul etmeyen iki aşık... "Ona aşık mıydım? Hayır! Ama...Çok yakışıklı bee, ayrıca zengin. Ay ne güzel zengin kocam olucak sanırım. Yine saçmaladım bundan koca fa...