POYRAZ-14

7.6K 338 20
                                    

Uraz mı aşık? Uraz Çağlar? Hani şu öküz olan? Hemde bana? Ha-ha-ha çok komik. Böyle birşeyin olması tamamen saçmalık. Çünkü Uraz gibi bir odun aşık olamaz. Hadi oldu diyelim. Bana mı? Tamam güzel kızım, şimdi hakkımı yemeyelim. Ama ne bileyim bana hareketleri tavırları falan...garip. Herneyse elin uyuzu yüzünden uykumdan mahrum kalamam...

*****

Sabah başucumda tepinen ve beni 9.8 şiddetince sallayarak uyandıran bir Beste beklemediğim için açıkçası şaşırmıştım. "Lan! Salak! Ne diye tepiniyosun?"

"Mesaj attı!" Diyerek kulübenin içinde tur atmaya başladı. Görmeyeceğini bilsemde göz devirdim.

"Beste. Sakin ol. Kim mesaj attı? Ne dedi? Tane tane."

"Doruk. Bana mesaj attı. Az önce. 'Selam güzellik napıyosun' yazdı. Ne yazayım?" Dediğinde bir süre düşündüm ve aklıma gelen şey ile gülümsedim. "Ver telefonunu." Dediğimde yüzüme alık alık baktığı için cümlemi yineledim. "Telefonunu ver."

Uzattığı telefonu aldım ve mesaj bölümüne tıklayıp 'uff snn be slk şy s.s' yazdım ama göndermeden Beste elimden telefonu almaya çalıştı bende sıkıca tuttum fakat fazla zorlamadan bıraktım. Beklemediği için sendeledi ama düşmedi.

"Alya! Bittin kızım sen! Yedi ceddin gelse alamaz elimden! İbnelik yapmasan olmazdı değil mi?!" Dediğinde ellerimi kaldırıp iki yana açtım ve "Ne yaptım ki? Göndermedim bile." Dedim. "Senin yüzünden! Hayvan! Niye aniden bırakıyosun! Göndere basmışsın!" Dediği an kıyafetlerimi umursamadan yataktan fırladığım gibi kulübeden çıktım. Tabii peşimde Beste ile birlikte.

"Alya! Kaçma lan! Pislik! Ödeteceğim bunu sana! Orangutan poposu!"

Beyaz atlet, mavi kısa şort ve dağınık topuzum ile birlikte nereye olduğunu bilmeden koşuyordum. Bir yandan da arkama bakıp Beste'ye bağırıyodum. Yalnız o değilde burda mağdur olan benim ayaklarım!

"Bestee! Kanka! Bak aramızda konuşarak halledebiliriz! Önce sakin ol! Ne demişler insanlar konuşa konuşa hayvanlar koklaşa kokl-" derken daha cümlemi bitiremeden çarptığım şeyin etkisiyle yere düşüyordum ki çarptığım şey beni tuttu. Dönüp baktığımda Uraz'ın kendine has kokusu, uyku mahmurluğuyla kısılmış çikolata kahvesi gözlerini gördüm. Gözlerine bakıp hayaller kurarken Beste'nin sesiyle kendime geldim ve hemen Uraz'ı kendime siper ettim. "Uraz kurtar beni bu deliden. Bak ne istersen yaparım." deyip kedi gibi bakmaya çalıştım.

"Uraz! Çıkar mısın şurdan? Bu bizim aramızda. Değil mi Alya?" Dediğinde hızla kafamı iki yana salladım.

"Yoo. Kim demiş." Ah yavruum, göt gibi de kalırmış. Kıyamam.

"Bayanlar sakin. Noluyor? Problem nedir?" Dediğinde Uraz hemen öne atıldım.

"Evet ya. Ben ortada problem falan göremiyorum." Dedim ama Beste farklı bir yöne bakıyordu. Başımı onun baktığı yere çevirdiğimde Doruk ve yanındaki kızı görmem bir oldu.

Beste bize dönüp "Evet. Problem falan yok." Dedi ve tam ters yöne gitmeye başladı. "Beste! Bekle geliyorum! " deyip giderken Uraz beni tuttu ve "Gitme. Şimdi sinirlidir. Akşam konuşursunuz." Dedi.

"Ama bu kılıkla derse giremem değil mi? Kulübeye gitmem gerek. Üstümü değiştirmek için."

"Ha birde o var. Kızım niye böyle çıkıyorsun dışarı?"

"He ben zaten Beste peşimde aç köpek gibi beni kovalarken onu durdurup 'bir saniye kıyafet seçmem lazım' mı diyeydim?"

"Olsun çıkma dışarı. Tabii birşey daha var. Seni kurtarırsam istediğimi yapacaktın?" Dedi ve pis pis sırıttı.

POYRAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin