POYRAZ-8

9.1K 386 35
                                    

"Bağırma! Naptım?!" Diyerek savunmaya geçtim. N'oldu ki şimdi?

Güldü ama bu keyiften yoksun bir gülümsemeydi... alay eder gibi "Birde ne yapmışım diyor. Ne yapmadın ki!"

"Uraz!" Dedim dişlerimin arasından tıslayarak. "Sesini yükseltme!" Bu sefer daha çok bağırmıştım, boğazım yanıyordu. Ama şuan bu umurumda bile değildi.

"Götünü bile zor kapatan bir kumaş parçası ile buraya geliyorsun. Birde yetmezmiş gibi sahneye çıkıyorsun. İçerideki pis heriflerin sana nasıl baktığını görmedin mi?!" Son cümlede adeta kükremişti.

"Ne var! Şarkı söylemek hoşuma gidiyor. "

"Tamam. Söyleme demiyorum. Söyle ama bana söyle. Bu kılıkta, burada, bu pisliklere söyleme! Ve söylediğin şarkının türkçesini de biliyorsundur heralde! Kendine bir baksana. O yavşakların sana bakması hoşuna mı gidiyor?!"

"Sen...sen...kimsin ya? Nasıl, ne hakla bana karışıyorsun? Sen kimsin ki?"

Cevap vermeyip gözlerime baktı. Çok mu ağır kaçmıştı be? Ama o da bana sürtük dedi yani demedi ama ima etti. ÖKÜZ!

"Bende öyle tahmin etmiştim zaten" dedim ve bara girdim. Bizimkiler sus pus oturuyordu. Asık suratımı görünce Beste, Doruk'a birşeyler diyerek kalktı ve yanıma gelip "Hadi" dedi. Beste'ye baktım ve kesin bir ses ile "Hayır" dedim. Ardından tekrar tabureye oturup Kutay'a "Bana viski versene be kankeyto" dedim.

Şaka yaptığımı ölçmek istercesine yüzüme baktıktan sonra sordu,

"Alya. Emin misin? Bak viski bu boru değil."

"Eminim. Hem Alya nedir ya. Kankeytoya ne oldu. Bak sorun Uraz ise al senin olsun." Dedim. Kutay istemese de verdi çünkü vermek zorundaydı...

Vermeseydi de söke söke alırdım.

*****

Sabah uyandığımda başım çatlamıyordu. Ne baş ağrıması ya alt tarafı viski falan dimi? Sadece 27 tanecik fil depişiyordu! Yatakta oturur vaziyete geldim ve aşağıdaki Beste'yi gördüm. Dün burada mı kalmıştı?

"Beste"

"Hı?"

"Dün niye burda kaldın?"

"Kustun ya mal."

"Iyyk. İyiki hatırlamıyorum. Beste kalk!" Dedim ve ayağımla kafasını dürtükledim. Bundan nefret ederdi. Nih hah hah hah haaa yaşasın kötülük. Hemen o da oturur vaziyete geldi.

"Ne var?"

"Sanada günaydın Beste."

"Hıhı." Dedi ve tekrar yattı.

"Beste"

"Ne var!" Bu sefer bağırdı ama kız haklı.

"Ya...şey...dün Uraz tekrar bara geldi mi? Tartıştıktan sonra?"

"Hayır."

Ben düşünce alemine dalmışken birden kalktı.

"Siz tartıştınız mı?" Dedi.

"Evet. Yani orayı hatırlıyorum."

"Anlatsana. Merak ettim."

"...en sonunda da 'sen kimsin ki' dedim. Birşey demeyince 'bende öyle tahmin etmiştim zaten' diyerek yanınıza geldim...Yani sen hiçsin dedim."

"Aptalsın."

"Biliyorum. Ama o da bana sürtük dedi yani ima etti."

"Ama o sana değer verirken yani özel bir değer değilde senin ona hiçmiş gibi davranman...çok koymuştur. Tabii hala unutmadıysa."

POYRAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin