POYRAZ-28

5.7K 231 5
                                    

Bölüm Şarkısı-Ebru Gündeş ft. Ozan Doğulu Meyhaneci. Bilenler vardır ama size söylediğimizde açabilirsiniz.

"Ama Uraz! Yemek yaptım işte. Niye götürmüyosun?"

"Alya olmaz dedim. Otur kıçının üstüne."

"Uyuuuz. Odama gidiyorum ben!" Diyerek kapıyı hızla kapatıp ayaklarımı vura vura yukarı çıktım. Off acıdı be.

Pis Uraz! Uyuz Uraz! Piç Uraz! O istediğinde herşeyi yapsın ama şimdi ben isteyince keyfi yok diye yapmasın! Uyuz pislik piç Uraz!

Laptobu açıp sosyal medya hesaplarımda oyalandıktan sonra tw'nin sezon finalini izlemediğim aklıma geldi ve onu açtım hemen.

Bölüm bitince aklıma gelen fikirle laptobu kapatıp hemen dolabın karşısına geçtim. Zaten saçlarım temizdi. Ohh mis. Sen beni götürmezsen ben giderim Uraz!

Sırt dekolteli, dizlerimin bir karış yukarısında biten beyaz elbisemi giydim. Saçlarımı tepeden sıkı bir at kuyruğu yaptım. Telefonumu ve kabın arkasındaki parayı küçük, zincirli omuz çantama koyup beyaz topuklu ayakkabılarımı elime alıp sessizce aşağı indim.

Salonun kapısını kapattığım için kendimi tebrik etim. Şanslıydım. Küçük ve hızlı adımlarla mutfak kapısından bahçeye çıkıp ayakkabılarımı giydim. Uraz galiba film izliyordu çünkü salonun perdeleri de kapalı. Allah'ım bugün çok şanslıyım be!

Biraz yürüdükten sonra gelen taksiye işaret edip durdurdum ve hemen içine atladım. Şimdi bara gitme zamanı!

Yüksek sesli kalitesiz müzik, iğrenç koku ve iğrenç görüntüyle karşılaşmayınca şaşırdım doğrusu. Çünkü burası çoğu barın aksine pahalı parfüm ve içki kokuyordu. İnsanlar ortalıkta değil kenarlara çekilmiş yiyişiyorlardı ve ortada sadece dans etmek isteyenler için alan bırakılmıştı. Müzik sesi yüksekti ama zaten bar burası.

Dans edenlerin arasından sıyrılarak bar taburesine oturdum. Barmenin Kutay olmasına alıştığım için biraz garipsemiştim doğrusu. Birde çoğunlukla erkek olduğu için kız olmasını da garipsedim. Amaaan neyse ya. Bugün kafa dağıtma günü! Uraz'ın inadına!

"Bana bir viski." Dediğimde barwomen önce dikkatle beni süzdükten sonra olumlu anlamda başını sallayıp viskiyi verdi. Evet aslında barmaid ama ben barwomen diyorum banane. Bardağı elime alıp içeriyi incelemeye başladım. Hem barın içinde hem de dışında korumalar vardı. Dışarıdakini anlamıştım da, içeridekiler...olası bir kavga içindi galiba.

Bardağı kafama dikip fondip yaptığımda boğazımı yakıp geçen sıvıya karşı yüzümü buruşturdum. İyi güzel ben gaza gelip viski istedim ama ben daha bira içince sarhoş olan insanım! Benim neyime viski? Amaan. Bigüncük dimi? Nolurdu ki.

Bardağı sertçe vurarak bana bakmasını sağladım. "Bir tane daha." Çok kaba oldum değil mi? Neyse yeaa.

İkinciyi de hemen bitirip üçüncüyü istedim ama onu hemen bitiremedim. Şuan kafamın içinde 36 fil değişiyordu. Ayrıca kendimi bulutlarda oturuyor gibi hissediyorum. Ama bu Uraz'ı düşünmemi engelliyordu. O kendine has erkeksi kokusunu, sinirlenince koyulaşan gözlerini, beni öperken korkan dudaklarını, yeni çıktığında batan sakallarını, beni sinir etmesini... hemen kafamı sağa sola salladım. Tamam henüz onu düşünmemi engelleyemiyormuş.

Üçüncü bardaktaki boğazımı yakan sıvıyı da bitirince kafamın içinde depişen fillere birkaç arkadaş daha geldi. Sağ elimi kafama koyup başımı biraz eğerek bardağı incelemeye başladım. Ama ben daha içmek istiyorum! Niye başım ağrıyor ki! Daha parti yeni başlamıştı!

POYRAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin