POYRAZ

POYRAZ-19

"KULÜBEYE GİT ALYA!!"

*****

"BAĞIRMA LAN! ANLADIM! SALAK DEĞİLİM!" bana bağırmasına karşılık bende bağırdım. Sandalyenin üstüne asılmış elbisemi ve masadaki telefonumu alıp kapıyı çarparak dışarı çıktım. Çıkmamla beraber bir adama çarpmam bir oldu.

"Önüne baksana! Dikkat et!" Diyerek bağırdım ve yanından geçmek için hamle yaptım fakat kolumu tuttu. Yüzüne baktığımda sırıtıyordu ibne.

"Bırak lan kolumu! Piç!" Dediğimde o hala sırıtmaya devam ederken yediği yumruk ile dengesini kaybedip iki adım sendeledi. Hala gülüyor piç! Ona vuran kişiye baktığımda Uraz'ın sinirden kaskatı olan bedenini gördüm. Daha da sinirlenip kulübenin yolunu tuttum.

"Beni unutma tatlım."

Söylediklerine kulak asmayıp yoluma devam ettim.

"Uraz'ın kızına bak bee. Uraz'ım. Sert seviyorsun ha? Güzel güzel. Ortak yönümüzün olması hoşuma gitti." Dediğini duyduğumda geri döndüm ve karnına yumruğumu geçirdim. O iki büklüm olmuşken omzunu tuttum ve dizimle erkekliğine vurdum. Aynı Uraz gibi haykırarak yere bıraktı kendini. Ona eğilerek bağırdım.

"BEN URAZ'IN KIZI DEĞİLİM! BUNU O AKLINA SOK PİÇ! Dediğimi unutma tatlım."

Son cümlemi bağırmadan sanki hiçbirşey olmamış gibi sakince söyledim ve Uraz'ın yanına gittim. "Bana bir daha asla sesini yükseltme Uraz Çağlar." deyip tekrar arkamı döndüm ve kulübeye yöneldim.

"Ohaa. Kızım rüyaya bak. Rüya bile olsa çok güzel. Ayrıca bu çocuk ne yaptı da bilinçaltına yerleşti bakalım?"

"Beste! Biraz daha bağırmaya ne dersin? Bütün kamptakiler duysun?"

"Tamam be."

"Ayrıca o kadar şey anlattım sen rüyaya mı takıldın? Pes doğrusu!"

"Banane. Hem zaten bak birşeyin yok."

Beste'nin tepkisine şaşırsam da sonra nedenini buldum.

"Sen Doruk yüzünden Uraz'ı da sevmiyorsun dimi?"

"Evet. Sonuçta onlar arkadaş. İkiside aynıdır."

"Kızım bu neyin tribi? Sevgili değilsiniz yani yanınada kız varsa ne olmuş?"

"Banane ya! Hem sen karışma. Siktirgit bana kahve al."

"Hem hakaret hem emir. Sizden beklenmeyecek hareketler."

"Alya! İnsanı deli edersin sen!" Diyerek masadan kalktı ve gitti. Güldüm. Onu, insanları gıcık etmeye bayılıyordum. Arka cebimdeki telefonu ve kulaklığı alarak müzik dinlemeye başladım.

Daha müzik listemi 3. Kez bitiremeden Doruk kulaklığı çıkardı ve başımda dikilmeye başladı. Doruk mu?

"Hadi. Kalk gidiyoruz."

"Ne oluyo ya?"

"Kalk işte."

"Niye?"

"Çünkü bende bilmiyorum ama kalk bir yere götüreceğim seni."

"Banane. Gelmiycem. Niye bilmediğim yere geleyim." Diyerek masadan kalkıp Beste'nin gittiğini yere gitmeye başladım. Ama yeter! Ben alışırım böyle.

"İndir lan beni! Pis suaygırı! Sizde genetik mi bu? Zorla yaptırmalar, sürekli bi omuza almalar falan...hayırdır yani?"

Söylediklerime güldü ve cevap verdi. "Sorun çıkardığın taktirde Uraz bunun işe yarayacağını söyledi."