POYRAZ

POYRAZ-31

MULTİ BESTE VE DORUK...

Açıklamayı okumayanın Alya çükünü kessin. Nokta.
Bölüm başına birşeyler yazmak pek adetimiz değil ama cenabet bölüm için bir ayrıcalık yapalım dedik. Ayrıca sanırsam ilk defa yazıyoruz. O yüzden okuyun. Neyse fazla uzatmayalım.

Bu bölüm @parili2000 e ithafen yazılmıştır. Yaptığın yorumlarından ve verdiğin votelerinden öpüyoruz seni. Tabiiki bir ayrımcalık yok ama daha fazla oy veren ve yorum yapan olduğu için şeettik. Teşekkür gibimsi birşey oldu sanırım.

Vee son olarak artık malesef okulların açılmasına az bir zaman kaldı. Okullar açıldığında bölümleri yazmakta biraz sıkıntı yaşayacağız ve bunun için şimdiden çok sorry. O yüzden şimdi sık sık bölüm yazıp paylaşmaya çalışıyoruz.

Artık bölümle sizi başbaşa bırakıyoruz. Hadi hadi biz bakmıyoruz siz okuyun.

Sabah lunaparktan çıktıktan sonra ilk iş yazlığa geri dönmüştük. Annemlere de burda bir seminere katılacağımı, seminerin iki gün süreceğini ve hazır gelmişken de tatil yapmak istediğimi söylemiştim. Annem biraz mırın kırın etse de Beste ve Çağan da geldiği için izin vermişti. Ablam öldüğünden beri bizi fazla sıkmıyorlardı. Onun dışında iki gündür evde oturuyorduk. Çocuğun hakkını yemeyelim akşamları bir hava almam için beni dışarı falan çıkarıyordu ama onun dışında çıkmama izin yoktu. Herşeyi korumalara yaptırtıyordu. Biraz sıkıcı olsada ben üşengeç bir insanım o yüzden fazla kötü değil yani. Birde Uraz şu itiraflardan sonra artık beni daha çok öpüyordu. Her gördüğü köşede sıkıştırıp sapıkça şeyler söyleyip bir yırmığımı yemeden gitmiyordu.

"Alyacım üstündeki tişörtün çok güzelmiş. Nerden aldın?"

"Uraz'ın dolabından." Dedim ve tostumdan bir ısırık aldım. Onu sinir etmeye bayılıyorum.

"Birde utanmadan söylüyor. Kızım sana tişört almadım mı ben?"

"Aldııın."

"Kendi tişörtlerini giysene o zaman."

"Banane bunlar daha rahat."

"Rahatmış. Altına giyiyorsun götünün yarısını kapatan şortları sonra üstüne bunları giyiyorsun tabii rahat."

"Yalan söyleme. Evet senin tişörtlerinin altına şort giyiyorum ama kısa değil."

"Ruh hastası yemin ediyorum."

"Hee manyağım. Sanane. Ayrıca çok konuşma da Kutay'lar ne zaman geliyor onu söyle sen."

"Akşama burda olular."

"Oleeey."

"Niye bu kadar seviniyorsun sıkıldın mı benden?"

"Hı hı. Çok sıkıldım. Üf. Öyle böyle değil." Dediğimde yanıma gelip tostumu aldı ve kendini koltuğa atıp yemeye başladı.

Çatık kaşlarla Uraz'a baktım. "Uraz napıyon sen?"

"Madem sıkıldın benden, o zaman sana tost most yok."

"Salak bu çocuk yemin ediyorum gerizekalı." Diyerek tabaktaki ikinci tostu aldım. Bunu gören akbaba Uraz bileğimi tutup kendine çekti ve tostun tam ortasından ısırarak yarısını yemiş oldu.

"Ayı. Önce önündekini yesene."

"Şşt. Ayı falan, olmuyor yani."

"Doğru bir öküze ayı diyemem." Verin ordan Thug Life gözlüğümü. Gözlüğü alamayınca kumandayı alıp Disney Channeli açtım.