Captain Jeon "since 1894 "

39

220.

"Kaptan orada, kaptan orada!" Askerler hemen dengelerini sağladılar.

Jungkook katı biridir, onu çok korkutucu buluyorlar ama onlar için iyi bir model. Ne kadar sinirlenebileceğini biliyorlardı, bu yüzden onun bu yönünü ortaya çıkarmamaya çalışıyorlardı.

"Günaydın Kaptan!"

Jungkook onları onaylayarak başını salladı. Onun bunu yapmasına alışmışlardı, onlara hiç selam vermiyordu.

Ama bugün farklı bir gün. "Günaydın, hepiniz antrenmanlarınızda iyi gidiyor musunuz?"

Askerler donmuştu. Onlar suskunlar. Doğru mu duydular? Onları selamladı mı?

"S-Efendim, evet efendim!" Selam verdiler ve Jungkook başını salladı. Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle ayrıldı.

"H-hey, ben-bu gerçekten Kaptan mı?"

"Ben de bilmiyorum, az önce bizi selamlayıp gülümsedi mi?"

"Sanırım ele geçirildi."

Askerler fısıldadı, onlar için yeni bir karşılaşmaydı.

Jungkook BİRİNİ görmek için sahanın diğer tarafına gitti.

Bir ay ve bir hafta oldu, yalnızca birkaç gün kaldı ve eğitim bitti.

Tae'nin bazı takım arkadaşlarıyla tartışma antrenmanı yaptığını gördü. Geçtiğimiz birkaç hafta içinde iyileşti.

Sonunda su molası geldi. Jungkook diğer kamptaki incelemesini yeni bitirmişti ve artık stajyerleri denetlemekten başka yapacak bir şeyi yoktu.

Tae hâlâ onun varlığını fark etmemişti. Terini silmekle ve su içmekle meşgul.

"Davranışta iyisin."

Tae, Jungkook ona doğru yaklaştığında irkildi. Bok gibi göründüğünü bildiği için hemen kendini düzeltti.

"Ben mi? Hayır." Tae dedi ve saçını düzeltti. "Ne zamandan beri saçını düzeltmeyi öğrendin?"

Tae kaşını kaldırdı. "Ne? İyi görünmek istemem kötü mü?"

"Eğer benim içinse buna gerek yok. Zaten muhteşemsin." Jungkook yorum yaptı ve Tae hemen bakışlarını kaçırdı.

Yine telaşlandı.

"Süre doldu! Toplanın." Eğitmen bağırdı ve askerler geri döndü.

Jungkook eğitmenin yanına geldi ve bir şeyler fısıldadı.

Antrenör bundan sonra bir şey duyurdu. "Pekala millet, bir idman daha yapalım. Ama bu sefer sizin rakibiniz Kaptan Jeon."

Askerler yaygara kopardı. Kaptan'ın bu konuda ne kadar iyi olduğunu bildikleri için oldukça gergindiler.

"Kim ilk önce gitmek ister?"

"Gideceğim!" Bogum elini kaldırdı ve diğer askerler artık cesaretinden dolayı ona hayranlık duyuyorlardı.

Jungkook herhangi bir duygu göstermedi. Tae'yi seçecekti ama artık başka seçeneği yoktu.

"Bu sadece becerilerinizi test etmek için yapılan bir dostluk maçı! Kırgınlık yok!"-

Diğerleri yanda, Jungkook ve Bogum ise ortadaydı.

Tae biraz gergindi ve öyle olması gerekip gerekmediğini bilmiyordu. Jungkook'un Bogum'u kıskandığı belliydi ve bu Tae'yi endişelendirmişti.

"Umarım ciddi bir şey yapmazlar."

Maç başladı. Her şey bir dönüm noktasıydı. Aynı zamanda biraz gerginleşmeye başlamıştı.