Sinirle çekiştirdi kaftanını üstüne iyice oturması için. Öfkesinden dişlerini dudaklarına geçiriyor bastırmaya çalışıyordu hiddetini.
Baskının üzerinden bir hafta geçmiş artık o kadar da kötü hissetmiyordu kendini Gonca. Onu bu kadar öfkelendiren babasının otağına çağrılmasıydı. Kalkabilecek kuvvette olmasına rağmen canın sıkkın olduğundan rahatsız olduğunu söyleyip reddetmişti. Babası Gülceyi yeniden gönderince Buyruğunu ikiletmemesini söylemişti.
Neydi bu kadar önemli olan. Kütahyaya dönmek istemiyor hasret kaldığı sevdasına uzaktan da olsa doya doya bakmak istiyordu. Anası ve babasının bitmeyen buyrukları ise onu âdeta gitmeye itiyordu.
Hazır olduğuna emin olunca hızla otağından çıkıp babasının otağına gitmek için hareketlendi.
Nihayet otağa geldiğinde büyük ihtişamlı bir sofra kurulmuştu. Sofranın baş köşesinde Yakup bey. İki yanına kurulmuş diğer sofralarda ise ağbeyi ve anası vardı.
Kendisi için kurulan sofranın karşısında fazladan bir sofra daha vardı ve onun başında ise Süleyman bey vardı.
Anlamayarak kaşlarını çattı Gonca. Ne münasebetle sofralarındaydı bu adam.
Öylece ayakta dikilmenin garip olacağını fark edip geçti kendi yerine.
Dik dik Süleyman beye bakmış aklına gelenin başına gelmemesi için gereken mesajı vermeye çalışmıştı.
Yemek sessiz bir şekilde ilerlerken Süleyman Bey'in boğazını temizleyip muhatabına Yakup beyi alarak konuşmaya hazırlandığını fark etti.
Gonca bütün dikkatini ona verip merakla bekledi ne diyeceğini.
"Müsaitseniz yarın akşam Atamlar ile beraber hayırlı bir iş için size gelmeyi umuyoruz Yakup bey."dedi Süleyman bey.
Kaşlarını çatmış şaşkınlığını belli etmemeye çalışarak bir babasına bir Süleyman beye bakıyordu.
"Müsadem vardır Süleyman bey gelesiniz. Öğrenelim hayra vesile olacak o teklifinizi." Diyerek onay verdi Yakup bey.
Süleyman bey aldığı onay ile birlikte gitmek için müsade istemiş hızlıca çıkmıştı otağdan.
"Bey babam"dedi Gonca
"Buyurasın Gonca'm" diyerek karşılık verdi Yakup bey.
"Eğer aklıma gelen başıma gelirse , bunun bedelini ödetmekten çekinmem bilesin. Yarın alacağın teklif umarım hayra vesile olur yoksa şüpheniz olmasın ki omuz üstünde baş koymam." Hiddetle tavrını belli etmişti Gonca.
"Durasın hel-"hiddetle kesti Gonca Saadet hatunun sözünü.
"Ben dururum ana. Buyruğunuz ne olursa boynumun borcu der yerine getiririm amma bu konuda herkes yerini bilecek. Kimseye tahamülüm de kabûlüm yoktur bilesiniz." Bunları der demez müsade istemeden hızla çıktı otağdan.
Kendi otağına gitmeyi düşündü amma oraya sığamayacağını bildiğinden dışarıda kalmanın en iyisi olacağına kanaat getirdi.
Ahıra gidip atını aldı. Simsiyah bir attı bu.
Pek âsiydi. Adını kendi seçmişti.Âsi
Yavaşça dikkat çekmeden çıktı obadan.
Biraz gezmek belki yıldızları rahatça izleyebilceği bir yer arıyordu.Ormanın içinde yavaş yavaş ilerlerken bir ateşin ışığını fark etti. Atından inip temkinlice ateşin olduğu tarafa yöneldi pusatını da kınından çıkarmayı unutmamıştı tabii.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALGON
Short StoryAlaaddin Goncanın ihanetini öğrendikten sonra ne yapardı ? Bu sorunun cevabını kendi zihnimdeki Alaaddin ve Gonca çiftine göre yazdım - kuruluş osman dizisindeki Alaaddin ve Gonca çiftinin ilişkisini kendi zihnime göre yazdım. Algon çiftini seviyo...