37. bölüm

447 32 74
                                    


Tedirginlikle sessiz bir soluk almış, usulca kılıcını kınından çekip seslere kulak kesilmişti. Masanın sağından yaklaşan adım sesleriyle kılıcını iyice kavrayıp ayaklandı ki kılıcını bile savuramadan karnına atılan bir dirsekle geriye doğru savruldu.

Masaya çarptığı belinin acısını hissederken kılıcını yeniden savurmuştu ama oda kılıcını, kılıcına çarpıştırdığında boşa gitmişti hamlesi.

Nihayet adamın gözlerine bakmayı akıl ettiğinde eli ayağı boşaldı sanki, ittirmeye çalıştığı kılıcını, kullanmak şöyle dursun elinden kayıp düşmediğine şaştı.

"Medreseli!" Dudaklarından dökülenler nicedir sırasını bekliyor, sesinin tonuna hasret ediyor olsa dahi dibinde olduğu adam bunların farkında değil olmalı ki, Aleaddin'in gözlerinde yabancı bir öfke vardı.

"Gonca!" Dedi biraz şaşkın biraz kızmış. Gonca yüreğindeki heyecandan bunları görememiş kılıcını yana attığı gibi kollarını Aleaddin'in boynuna dolamıştı.

Sağ göğsünde Aleaddin'in yüreğinin attığını hissederken gözleri buğlanmıştı çoktan.

"Geldin?" Dedi başına geriye çekip gözlerine bakmaya niyetlenirken.

"Geldim ya geldim amma.." kısa bir es verip gözlerini çekti gözlerinden içindekileri görmesini istemez gibi. "Sen ne deyu beni kan revan içinde bırakıp gittin Gonca?" Kırıktı sesi.

"Aleaddin..." Dedi ne diyeceğini bilemeden.

Yeniden gözlerine baktığında yeşeren öfkesine an be an şahit oldu Gonca.

"Ben kan revan içinde yatak döşek yatarken düşman topraklarında intikam peşine düşmek nedir Gonca?!" Dişlerini sıktığından beliren çene kaslarına takıldı gözü.

"Hele bir sakin ola-" Tamamlamasına izin vermeden ayrılı bedenleri.

"GİTMEK NE DEMEK GONCA!" Bağırmasıyla irkilsede ele vermedi kendisini.

"Gitmeyecektim, Aleaddin gitmeyecektim amma sen o gece fenalaşınca-"

"Ben o gece uyandım hatun!" Çekti ellerini bedeninden uzaklaştı biraz.

"Aleaddin..." Açıklamak için hazırlansa da kolundan tutulup çekiştirilmeye başalanmasıyla neye uğradığını şaşırdı. "Durasın, hele bir durasın." Hızlı hızlı yürüdüklerinden adımlarını seçememiş sonunda silkelenerek kurtulmuştu Aleaddin'in sıkı, sert tutuşundan.
"Bir dur adam bir dinle, kanıt arardım, buldum da herhalde bak-" yeniden kolundan tutarken siniri iyice kabarıyordu Aleaddin'in.

"Bilirim Gonca kanıtı da bilir, intikamı da düşünürüm elbet. Şimdi susasın da gelesin benimle." Onun bu siniri, açıklamayışı çileden çıkaracaktı nerdeyse Gonca'yı.

"Anlat Aleaddin, geleyim seninle, kurayım palnlarımızı neyinim ben senin de kolumdan tutup sürüklersin beni?" Gözlerini yumup sabır dinlenir gibi bir iç çekmişti Aleaddin.

"Çıkın dışarı!" Dedi alplara ithafen, hepsi kulübeden çıkmış, çıkarken de kapıyı kapatmayı ihmal etmemişlerdi.

Aleaddin bir iki adım gelerek ta burnun gibine kadar gelmiş, tuttuğu kolunu kendisine doğru çekerek aralarındaki mesafeyi yok denecek kadar azaltmıştı.

"Kaçak hatunumu buldum şimdi de haneme götürüm ne o zoruna mı gitti?" Sert sözleri, üsten üsten konuşmalarıyla sinirlensede yakınlıklarından bulanan aklı ne yapacağına karar veremedi.

"Gitm-" bir anda yüzünü daha da yüzüne yaklaştırmasıyla susuverdi.

"Benim gitmişti, o gece senin yokluğun ile sınanmak epey zoruma gitmişti." Haklı oluşundan emin ses tonuyla az biraz utansa da belli etmedi.

ALGON Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin