10. bölüm

1.1K 52 25
                                    

Yani sen elmayı seviyorsun diye
Elmanın da seni sevmesi şart mı
Tahir olmakta ayıp değil
Zühre olmakta.
Hatta sevda yüzünden
Ölmekte ayıp değil

-nazım Hikmet.

⚔️

Mağarayı aydınlatan ateşten gözlerini ayırmıyordu Gonca. Alaaddinin de ondan bir farkı yoktu.

Bedenindeki sızılardan ötürü bir bir döküyordu göz yaşlarını. Bacağındaki yaralar mühürlenmiş ti uyandığında.

Kanlı mendilinin içinde sakladığı papatyası , Alaaddinden çaldığı o kağıt , birde iki tane kırılmış ok parçaları vardı baş ucunda

Ne diyeceğini ne yapacağını bilmiyordu.

Konuşmaya çekiniyordu ama sormadan da edemedi.

"Gece çökecek birazdan Alaaddin Ali. dikkat çekmez mi ikimizin de bir anda ortadan kaybolması." Buz gibi bakışları kendisine döndü.

"Ne o Süleyman bey peşine düşer diye mi korkarsın." Bakışlarını yeniden ateşe çevirdi.

"Düşebilir çünkü..." Utancından mı korktuğundan mı bilinmez tamamlayamadı cümlesini.

"Çünkü ne Gonca ! Ne münasebetle senin peşine düşebilir o herif. Kim ki o " suallerine vereceği cevaptan korktuğu için sustu Gonca.

"CEVAP VER" Diye bağırdı bir anda.

"Sözlüm. Dün gece istediler beni Alaaddin." Buz gibi bakışları öyle bir süzdü ki kendisini. Yakıştıramamış gibi , iğreniyor gibi.

Yazıklar olsun der gibi baktı gözleri lakin dili lâl oldu kendisine.

"Mecburdum" fısıltısını kendisi bile zor işitti.

Gözlerini tekrardan Ateşe çevirdi Alaaddin.

"Kalk Gonca. Uç pazara götüreyim seni. Sözlü bir kadın daha fazla yanımda tutmak yakışmaz bana."zor bela kalktı yerinden Gonca.

Mağradan çıkan Alaaddinin peşinden gitti tökezleyerek. Sol ayağına fazla yüklenmemeye çalışıyordu.

Atını bağladığı ağaca verdi yükünü nefes nefese. Kendi atına binmeye hazırlanan Alaaddinin bakışları kendisini buldu.

Derin bir nefes alıp yaklaştı yanına. "Dayanasın ver yükünü bana aynı ata binelim."dedi Alaaddin sakin bir sesle.

"At yorulmaz mı ?" Diye sordu Gonca.

"Diğer atın yularını da elinde tutarım oda bizle gelir. Gerektiğinden fazla ara veririz çok dinleniriz. İçin rahat olsun harap etmem atı." Dedi Alaaddin.

Önce Gonca arkısından da Alaaddin bindi ata.

Alaaddin diğer atın yularını tutuyor. Gonca da bindikleri atı kontrol ediyordu.

Yavaş yavaş dinlene dinlene vardılar uç pazara. Tek kelam etmediler birbirlerine. Hava kararmış gece çökmüştü çoktan.

Uç pazara girdiklerinde ikisininde dikkatini eli pusatlı Alplar ve karşı karşıya duran Süleyman bey ve Yakup bey çekti.

Önce Alaaddin indi attan sonra Goncaya uzattı kollarını inerken yardımcı olmak amacıyla. Gonca da onu geri çevirmedi ve verdi yükünü Alaaddine.

Attan indiğinde istemeden de olsa sol bacağına yüklenmiş canı epey yanmıştı.
Acıyla yüzü buruşunca Alaaddin endişeyle kolunu beline dolamıştı.

Tereddütle baktı kollarında olduğu adama ama karşılık olarak daha da beli sıkılınca ona ayak uydurarak Yakup beye doğru ilerlemeye başladılar.

ALGON Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin