Gonca çektiği ızdrabın merkezi olan sol kolunu kesip atmak istiyordu.
Karanlık zihni yavaş yavaş aydınlanıyor, bedeninde ki ızdırabı daha da şiddetli hissediyordu.
Kırpıştırarak açtı gözlerini. Üzerinde kefen dediği sade hasta olduğunda giydiği bembeyaz kıyafetleri vardı. Kendi otağında döşeğinde boylu boyunca uzanıyordu.
Sağına baktığında Gülcenin bir tas içinde bir şeyleri ezdiğini gördü. "Gülce" Dedi var ile yok arası bir sesle.
"Hanımım" dedi Gülce saygıyla. "Şükürler olsun eyisiniz."
"Toy ? Toy ne oldu" Sıkıntı içinde başını iki yana salladı Gülce.
"Olamadı hanımım ben sizi tedavi ederken haberiniz Yakup bey'e Süleyman bey'e gitmiş. Süleyman bey çok hiddetlendi." Ne zaman tuttuğunu bilmediği soluğunu bıraktı rahatlayarak.
"Nasıl yaralandığımı biliyorlar mı ?" Tedirgin bir şekilde sordu Gonca sualini.
"Mehmet Bey'in toydan önce size nasihat vermek için obadan biraz uzaklaştığınızı sonra ise kefereyle denk düştüğünüzü söyledi tabii." Aldığı cevap kendisini memnun etse de sorgulamadan edemedi Alaaddinin kendisini kaçırmaya teşebbüs ettiğini söylememiş olmasını.
Otağa Saadet hatun ile Yakup bey girdi bir anda.
"Kızım. Eyimisin gül Gonca'm" Yakup bey,
kendisinin yamacına kadar gelmiş , şekatle tutmuştu elini."Eyiyim bey babam eyiyim." Diyerek Yakup beyin elleri arasında olan ellerini çekip aldı yavaşça.
"Çok korktuk kızım. Bir yaran kabuk bağlamadan başka bir yara ile cebelleşirsin." Saadet hatunun hüzünlü ses tonu karşısında burukça gülümsedi Gonca.
"Doğru dersin ana. Bir yaram kapanmadan diğer yaram açılır." Derince baktı anasına lakin anlamayacağını bildiğinden çekti bakışlarını anasından.
Garip sessizlik oldu bu sessizliği bozan ise Mehmedin asabice otağa girmesi oldu.
Ellerinin sırt kısmında ufak ufak kan lekeleri vardı. Korkuyla çarptı Goncanın kalbi.
Alaaddin ne haldeydi ?
"Bacım eyimisin. Nasıl oldun." Mehmet Bey'in bastırmaya çalıştığı sinirini sesinden anladı Gonca.
"Eyiym ağbey." Mesafeli bir şekilde karşılık verdi ağbeyine.
"Ana siz hele biraz müsade edin bize. Benim bacımla konuşacaklarım var." Saadet hatun ve Yakup bey kaşlarını çatarak bakmıştı ikisine de.
"Sizden gizlediğimden değil. Goncanın durmak bilmeyen yaraları ile alâkalı. Anasının dizi dibinde ipek çizeceğine cenk meydanlarında er gibi vuruşmasıyla alakalı. Zaten ormana da bu yüzden gitmiş İdik." Es vermeden konuşacağı konuyu söylemiş yeniden müsade istemişti anası ve babasından.
Hiç bir şey demeden çıkmıştı Saadet hatun ve Yakup bey.
"Ne diye demedin anamgile Alaaddin beyin beni kaçırmaya çalıştığını." Bilmişçe gülümsedi Ağabeyi.
"Sen... Sen beni ahmak mı sanırsın
Gonca!" Ağabeyi hiddetlenmemek için kısa kısa esler veriyordu."Ne dersin ağbey ? " Anlamamazlıktan geldi Gonca.
"Lafı dolandırma Gonca. Sen kaçmak istemeseydin bir şekilde kurtulurdun o herifin elinden." Sertçe yutkundu Gonca duydukları karşısında.
"Ağab-" kesti sözünü ağbeyi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALGON
Historia CortaAlaaddin Goncanın ihanetini öğrendikten sonra ne yapardı ? Bu sorunun cevabını kendi zihnimdeki Alaaddin ve Gonca çiftine göre yazdım - kuruluş osman dizisindeki Alaaddin ve Gonca çiftinin ilişkisini kendi zihnime göre yazdım. Algon çiftini seviyo...