41. bölüm

401 32 18
                                    

Sıkıştırdı hançerini kemerine Gonca. İşte şimdi hazırlanmıştı.

"Eğer ağrın sızın varsa kalasın gülüm ben hatunlardan isterdim kahvaltını." Arkasında kalan Aleaddin kendisine seslenince utançla kızlardı yanakları.

Saçma bir şekilde dün geceden sonra utanıyordu ondan.

"İstemezim Medreseli eyiyim ben." Deyip ardına döndü. Yüzüne bile bakmadan yanından geçip kapıya yönelmişti ki kolundan tutulmasıyla durduruldu zorla.

"Ne deyu bakmazsın yüzüme hatunum, Niye kaçarsın benden." Dedi ilgili bir sesle.

Gözlerine baktı tereddütle Gonca. "Kaçmazım Aleaddin niye kaçayım?" Diye kıvırdı.

"Hatun." Dedi Aleaddin, Goncayı kollarından tutup sırtını kapıya yaslarken.
Boynuna doğru başını eğip derin bir iç çekmişti. Gözlerini yumdu sıkıca Gonca. "Utanmak için biraz geç kalmadın mı?" Sesinde eğlenen bir ton vardı.

Sinirle açtı gözlerini Gonca. "Ne utanacam senden?'' Diye çemkirdi.

Bilmişlikle gülümsedi Aleaddin. Eğildi kulağına doğru. "Kanıtlayabilir misin?" Dedi işgüzar bir fısıltıyla.

Gözlerini kınar gibi kısarak başını iki yana salladı Gonca. "Sen ne fenasın Aleaddin." Dedi Gonca.

Kollarını iki yanıdan çekerek serbest bıraktı bedenini Aleaddin. Serseri serseri gülerek geri çekildi.

"Kanıt istedim hatun ne ettim de fena oldum şimdi." Dedi anlamamazlıktan gelerek.

"Kanıt istersin emi?" Dedi Gonca usul usul Aleaddin'e yaklaşırken.

Burnunun ucuna kadar geldiğinde Aleaddin'in gözlerindeki o alaycı parıltı yerini daha derin, istekli bir arzuya bırakmıştı.

"İsterim." Diye fısıldadı bir umutla.

Yavaşça yüzünü, yüzüne yaklaştırırken bilerek nefesini dudaklarına doğru veriyordu.

"İstersin tabii." Dedi dudakları arasında santimler kalmışken.

Aleaddin de yaklaşmaya başladığında kazanmışlıkla gülümsedi. "Amma herşeyin bir zamanı var Bey'im açım ben." Diyerek geri çekildi.

Aleaddin biran dumura uğrasa da çabuk farkına varıp hırsla üstüne doğru geliyordu ki hızla kapıyı aralayıp çıktı odadan Gonca.

Hızlı adımlarla kolidoru yarıladığında odasının kapısının açıldığını duydu. Durup ardına baktı, sinirle kendisine bakıyordu Aleaddin. Alaycı bir gülümsemeyle sınırları daha fazla zorlamaktan korkarak köşeyi dönüp Bey otağına doğru yürüdü.

Kurulu sofrada bütün hane diziliyken herkese bir selam verip kendileri için ayrılan yere oturdu.

"Sabah şeriflerin hayırlı olsun kızım." Dedi Bala hatun. Gülümseyerek karşılık verdi Gonca. "Alâeddin gelmeyecek mi?" Diye sordu.

"Arkamdan gelird-" demeye kalmadan kapıda görünmüştü Aleaddin.

"Cümleten hayırlı sabahlar!" Deyip yanına geçmişti.

Sonradaki ekmeği bölüp yarısını kendisine uzattı. "Açım derdin hileci hatun." Dedi. Uzun zamandır hileci demiyordu kendisine. Deyişindeki nedeni bildiğinden, ekmeği alıp başını eydi hemen.

Bir anda hatunlardan biri sofraya dumanı üstünde bir çay getirince şaşırarak hatuna baktı Gonca. "Nedir bu?" Diye sordu.

"Kekik çayıdır gelin hatun, şehzademiz sizin için istedi." Ona baktı sorgulayarak. Ne zaman istemişti ki.

ALGON Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin