40. bölüm

370 32 21
                                    

Oturduğu masada bir kaç kağıt daha okumuş pekte lazım olmayan bilgiler ile sıkılarak derin bir nefes koyuvermişti Aleaddin.

Vazifesini tamamladıktan sonra Candaroğlu topraklarına kısa, gizli bir ziyarette bulunmak istemişti. Zira soracağı bazı hesaplar, ödeteceği bazı bedeller vardı.

Kapının önünde sesler gelmeye başladığında Süleyman Bey'in geldiğini umarak gözlerini kapıya dikti.

Kapı gıcırdayarak aralandığında gördüğü sûret ile keyiflice gülümsedi. Kendisini gören Süleyman Bey şaşkınlıkla kalakalmış ağzında bir kaç cümle gevelemişti.

"Ne deyu burdasın Aleaddin Bey?" Şaşkınlığına fırsat vermeyip gayet ferasetli bir duruş sergiliyordu Süleyman Bey.

"Bazı tekliflerde bulunmak..." Kısa bir es verip gözlerine baktı tehdikâr bir gülüşle. "Belki de bazı hesapları görmek için Süleyman Bey."

"Ne teklif edeceksin?" Diye sordu kapıyı kapatıp masaya biraz daha yaklaşarak.

"Hayırlı bir teklif." Dedi aylar önceki konuşmalarına atıfta bulunarak.

Sorgulayarak gözlerini kısmıştı Süleyman Bey. "Beni vurdun, senden davacı olacağım Süleyman Bey." Dedi gayet sakin bir sesle.

"Davacı olacaksın?" Dedi biraz alaylı bir tonla. "Ben seni vurmadım Aleaddin Bey. Ha sen İllede vurdun beni dersen..." Başını omzuna doğru eydi ciddiye almaz gibi. "Kanıtla bende cezamı çekeyim o vakit."

Özgüvenli duruşundan, hemen su koyuvermemesinden anlıyordu Aleaddin umduğundan daha zekiydi rakibi. "Ben kanıtlamak isterdim amma..."

"Amma?" Diye sordu kanıtlayamayacağından emin bir sesle.

"Hatun'um sağolsun beni uğraştırmadan kendisi getirdi kanıtları." Süleyman Bey'in güveni kırılarak yutkundu sertçe.

"Nasıl kanıtladı?" Diye sordu cevabını bildiği halde.

"İntikam için seni bulacağını bildiğinden sade onun bildiği tamgalı bir ok ile vurdun beni Süleyman Bey! Acısının hatun'umun aklını bulandıracağını sandın amma o gelip yakana yapışmak yerine kanıt aradı." Biraz daha masaya yaklaşarak ses tonunu alçattı. "Ve buldu da!"

Ne diyeceğini bilemez bir şekilde kalakaldı. "Mülkünde bu okların birçok örneği ve yapılırken kullandığın malzemelerden de çokça var. Kanlı ok parçasını kadının önüne attığımda kim alabilir seni ipten?"

Korkusu yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor olmalı ki elni yavaş yavaş pusatına doğru götürüyordu.

Bezgince bir nefes aldı. "Sakın pusatına davranalım deme tek bir ünlemem ile bütün Alplarım mülküne doluşacaktır."

"Amma ben isterim ki iki Beylik arasında kan çıkmasın." Dedi Aleaddin ulaşmak ister gibi

Kaşlarını çattı sinirle Süleyman Bey. Aralarında kısa bir sessizlik peydah olduğunda Süleyman Bey herşeyi anlamış gibi gözlerini yumdu sıkıca.

"Biat mı istersin?" Dedi Süleyman Bey.

"Aynen öyle Süleyman Bey. Osmanoğullarından çektiğin biadı bir daha vereceksin bize. Ve bu daimi bir biat olacak çünkü ordunun yarısından fazlasını orduma isterim. Ha atlıların ise hepsini." Sınırları zorladığının farkındaydı Aleaddin.

"Benim güvenliğinden sorumlu bir Beylik, bir teba vardır Aleaddin Bey. " Demişti son bir umutla.

"Beyliğin bizim hikayemiz altına girende sorumluluğun kalmayacaktır Süleyman Bey." Hiç bir çıkış yolu kalmıyordu.

ALGON Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin