Pusatını kuşandı dikkatlice sonra hançerini sıkıştırdı kemerine. Döşeğinde oturmuş çipil çipil gözleri ile otağı izleyen bebeğin yanına vardı yavaşça.
Kavradı küçücük yanağını , başına tüy gibi hafif bir buse bıraktı. Kucağına tırmandı hemen, sarıldı sıkıca boynuna bebek. "Ben şimdi gideceğim bir vazifem vardır amma gece çöken de gelirim yine uç pazara anlaştık mı ?" Başını boynundan çekip gözlerine baktı anlamak ister gibi.
"Bakmayasın öyle ne edeyim at üstünde hem sen hem ben çok zorlanırız yorulursun benim atım Âsidir." Ne derse desin anlamıyordu sade daha sıkı sarılmıştı gideceğini hissetmiş gibi.
Döşeğinin yanında ki beşiğe yaklaştı.
Hatunlara hazırlattığı beşiğe bıraktı yavaşça. Salladı temkinlice türbanlarının birini katlayıp başının yanına yerleştirdi. Kokusunu soluyarak uyuduğunda daha huzurlu ve uzun uyuyordu bu bebek. Salladı beşiği kısa bir vakit. Beşiğin üzerine örttüğü tülü araladı usulca bala'nın gözlerini kapanmış nefesleri düzene girmişti.
Sessizce çıkmıştı otağından. Bey otağındaki postlardan birine oturmuş kitap okuyan Balamir ağabeyini gördü.
Geldiğini fark etmiş olacak ki okuduğu kitaptan kaldırdı başını. "Gonca'm uyudu mu sonunda sıpa ?" Sualini sorarken pek hoşnutsuzdu. Bebek ile araları hiç iyi değildi.
"Uyudu ağabey. Pek güzel uyudu ona; Seni, nasıl bir yiğit olduğunu anlatırken uyuya kaldı. Hoş direnebilse daha da dinler di herhalde her zaman uyuttuğumdan daha uzun sürede uyudu." Yalan söylüyor, Gülümseyerek cavap veriyordu Sualine huyuna gitmek adına.
Balamir önce kendisini süzmiş sonra gözlerine bakmıştı 'kanmam' der gibi.
"Nereye gidersin bacım de hele ?" Dişlerini dudaklarına geçirdi Gonca stres ile. Yalan söyleyemezdi anlardı Balamir. Anlar ise hiç izin vermez dar ederdi ona bu otağı. Gerçeği söyler ise ne yapacağını tam kestiremediğinden doğru konuşmayı seçti.
"Yeni şehre giderim ağabey" Balamir bir hışımla yerinden kalkıp yanında bitmişti.
"Ne dersin sen Gonca, ne deyu gideceksin yeni şehre ?" Gözlerini kaçırdı ne diyeceğini bilemeyerek.
"İşlerim vardır ağabey" Üstü kapalı cevaplar verse dahi Balamirin irdeleyeceğini biliyordu.
"Kulağıma şehzade Alaaddin ile olan münasebetiniz gelir durur da konduramam Gonca." Balamirin öfkesini bastırmaya çalışan sözleri ile başını kaldırıp gözlerine baktı tedirgince.
"Yanlış anlaşıldım ağabey kendimi allayıp..." Getiremedi gerisini çünkü kendiside bilmiyordu gerçekler ortaya çıktıktan sonra ne olacağını.
"Gonca'm güzel bacım" diyerek kollarından tuttu Balamir. "Bak doğru dersin kendini akla yüzleri kızarsın, af dilesinler senden amma sakın Gonca umutlanayım deme!" Aldığı uyarıyla burukça gülümsedi Gonca.
"Affetmeyeceğime and içtim ağabeyim için rahat olsun" kırık sesini hissettirmek adına oldukça sessiz konuşmuştu Gonca.
"Sevda ne and bilir ne kural Gonca. Gönüle ferman lakırdıdır." Balamirin içli hüzün dolu sesiyle kaşlarını çattı Gonca dikkatinden kaçmamıştı bu hali amma ses etmedi.
"Gideyim ağabey ben artık" Dedi Gonca.
"Doğru dersin bu huysuz bala uyanmadan varıp dönelim" Kaşlarını çattı bebeğe laf atmasıyla.
"Bala'm hakkında konuşurken kelamlarını özenle seçersin ağabey !" Alayla gülümsedi sadece Balamir cevap vermedi.
Balamir kılıcını kuşanmak için hareketlendiğinde onu beklemeden çıktı otağdan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALGON
Cerita PendekAlaaddin Goncanın ihanetini öğrendikten sonra ne yapardı ? Bu sorunun cevabını kendi zihnimdeki Alaaddin ve Gonca çiftine göre yazdım - kuruluş osman dizisindeki Alaaddin ve Gonca çiftinin ilişkisini kendi zihnime göre yazdım. Algon çiftini seviyo...