17. bölüm

1.2K 43 15
                                    

Sahi nedir sevmek ? Bir muma ateş olmak mı yoksa yanan ateşe dokunmak mı ?

ŞEMS-İ TEBRİZİ

İlk sahnemiz rüya :)

|Ey asiye| dinleyerek okuyabilirsiniz rüya sahnesini :)

⚔️

Kasvetli ve yağmurlu bir hava vardı. Kapkaranlık gökyüzü geceye sade huzursuz bir matem havası vermişti. Kaç gecedir açık olan hava birden bire kasvetlenmiş , kararmıştı.

Gonca ormanın derinliklerinde nerde olduğunu anlamaya çalışır gibi etrafına bakıyor , uluyan kurtların , tıslayan yılanların sesinden ürkmeden edemiyordu.

Yakınlardan gelen adım sesleri duydu Gonca. Seslerin nereden geldiğini anlamak ister gibi kulaklarını kabartıyor lakin bütün sesler birbirine karışıyordu. Yılanların , kurtların , yağmur damlalarının yer yüzüne çarpan sesi , adımların sesleri bir birbirine karışmış hangisinin daha yakın olduğunu bilemiyordu.

Pusatını kınından çıkarmış gelecek olan darbeyi bekliyordu. Ardında kalan çalılıkların arasında bir hareketlilik olduğunu fark etti. Ardına dönüp temkinlice çalılığa yaklaşmaya niyetlendi ama bir anda gözleri sevdasının gözlerine değince kalakaldı.

"Alaaddin Ali" derken ona yaklaşmış sarılmak istemişti lakin Alaaddinin bakışlarında ki yabancılığı fark edince durdu.

"Ne deyu öyle bakarsın Alaaddin." Suali ile kibirle gülümsemişti Alaaddin.

Alaaddin kendisine cevap vermemiş , mümkünmüş gibi gözlerindeki nefret daha da yoğunlaşmıştı.

"Beni kandırma vazifesinde her seferinde nasıl muzaffer oluyorsun Gonca hatun ?" Buz gibi soğuk sesinden , mesafeli tavrından ne dediğini bir anlığına idrak edemedi Gonca.

"Ne kandırması Alaaddin ne vazifesi , neler dersin sen ?" Ne diyeceğini bilmeden verdiği cevap ile Alaaddin hırsla yamacına gelmiş, sımsıkı tutmuştu kollarından.

Oysa biliyordu yarası olduğunu ne diye kanatmak ister gibi dokunuyordu kendisine ?

"En acısı da ne biliyor musun? Asla sana hata bulmuyorum. İhanetini tattığım birine güvenen bende hata. Hata bende ki aklımı susturup gönlümü pusula ettim ben kendime."

Tutuşu daha da sıklaşmış , canını daha fazla yakmış idi. "O kor gibi sıcak bakışlarına hanem dedim , yalan sözlerini pusula ettim kendime. En mahremimi herkesten gizlediğimi açtım ben sana. Gönlüme aldım , ruhuma işledim seni ilmek ilmek. " Sözlerinin ağırlığı altında ezildi Goncanın ruhu.

Kendini savunmak ne diye bu kelamları işittiğini sormak istedi ama dili lâl olmuştu sanki.

Sımsıkı tuttuğu kollarını bırakmış , nefret dolu bakışlarını çekmişti gözlerinden. Nefesleri bir birine karışacak kadar yakın olduklarından bir iki adım geriye gitmişti Alaaddin iğrenir gibi.

Sol göğsünün üzerinde parmaklarını hissetti Gonca. Kendisine nefret ile bakarken ne diye tenine dokunduğunu anlayamadan göğüs kafesinde derin bir sızı , kuvvetli bir sancı hissetmişti. Acıya bulanmış feryadı ormanı inletmiş lakin karşısında dağ gibi duran sevdasında yaprak kıpırdatmamıştı.

Göğüsünde ki acı bütün bedenini sarmış , bütün kudretini çekip almıştı sanki. Bacakları kendisini taşıyamaz olmuş , sendeleyerek yere düşmesinde öncülük etmişti.

Dizlerinin üstünde durmak bile ona acıların en fenasını vermiş lakin o tükenmiş gücüyle son bir kez celladına , sevdasına bakmak istemişti.

ALGON Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin