Doyumsuz:/

205 20 22
                                    

   Umut yeğenine siyah bi ayıcık almıştı ve bu ayıyı Toprak sevmişti. Istediği gibi değildi ama daha güzeldi, bayağı büyüktü. Minik beden oyuncağa sarılmış koltukta yatarken yanında babası vardı. Düşmesin diye yanındaydı, haaa birde mamasını yemişti. Toktu, şuan sadece uykusu vardı. Bu nedenle gözleri kapalıydı, o anda konuşan Umut oldu.

Umut - Benim ders şeysini konuşsak?

Devir - Hafta sonları 2 saat yeter mi?

Umut - 4 saatlik olsa, hem önümüzde sınavda var. Sonra üniversite sınavımda var, beni hazırlar mısın?

Devir - Tek tarihle olmaz ki, bir sürü dersler var.

Kıvılcım - Bence hafta sonu derslerine de gerek yok Umut'um, bence vazgeç. Sen yeterince başarılısın, güzel yerlere kolayca gelebilirsin.

Dedi tebessümle, bunu içten diyordu. Ona göre kardeşinin dersleri güzeldi, kırık notu hiç yoktu. Umut içinde öyleydi ama işin içinde Devir ile vakit geçirmek vardı. Ablasının eşi onda garip bir etki bırakıyordu, gönlünü garip ediyordu. Lakin aşıkta değildi, bu neydi o bile emin değildi. Ders anlatma şekillerine ve ses tonuna hayrandı, sabaha kadar dinlemek isterdi. Devir onun bakışlarından rahatsızlık duymuş gibi bu defa yanda yatan oğluna bakmıştı. Miniğinden ses soluk yoktu, uyumuş gibiydi.

Devir - Bebeğim.

Dedi saçlarını okşayarak, minikse yerine sinmekle yetinmişti. Uyuyordu, onlar konuşurken uykuya dalmıştı. Kendine engel olamamıştı, Devir iç çekerek yeniden konuşmuştu.

Devir - Yavrum sen Toprağı odasına götürür müsün? Çocuk uyumuş.

Kıvılcım - Hemen alayım prens'imi...

Dedi yerinden kalkarak sonra minik oğlunu rahatsız etmeden kucağına almıştı. Süt içip karnını doyurmuştu, oynamıştı da, doğal olarak bu şeyler onu yormuştu. Uykuya dalmıştı, Kıvılcım oğluyla gözden kaybolduğunda Devir elinde ki kahve dolu kupayı masaya koymuştu. Bununla irkilen Umut ise direkt ona bakmıştı, kızgın ifadeyle bakan adamla da yeniden irkilmişti. Eniştesi birşeyler olduğunu elbette ki sezmişti.

Devir - Derslerinde bir tane bile kırık yokken ne bu özel ders sevdası? Derdin ne?

Umut - Özel ders alıp açık kapatmak istedim Devir hocam.

Dedi hemen çünkü korkmuştu, ne diyeceğini bilemiyordu. Devir ona kızgınlıkla bakarken gözleri dolmak üzereydi, kalbini garip eden adam ona kızgınlıkla bakınca üzülüyordu. Bir yandan kendine de kızıyordu, bu duyguları saygısızlıktı. Hemde feci derecede saygısızlıktı, Devir'se öne doğru hafif eğilerek yeniden konuşmuştu. Her kelimesinde hiddet vede kin vardı.

Devir - Benim dersimde ki notun 100 be, 100... Daha ne istiyorsun, madalya mı vereyim? Para mı vereyim?

Umut - Ben ödül istemiyorum.

Devir - O vakit ne istersin kardeşim? Derdin ne?Sana ne vereceğim de doyacaksın? Yüzüme bak bedenime değil!

Dedi dişlerini sıkarak, sesi zehir gibiydi. Insanı korkutan bir ton kullanıyordu, gözlerinde saf öfke vardı. Umut ise titreyen elini sıkarak gözlerini kaçırmıştı, Devir onun ne derdi olduğunu anlamıyordu. Şuan tek anladığı bu gencin doyumsuz oluşuydu. Tüm notları iyiydi, çalışkandı. En düşük notu 90 idi, buna rağmen gelmiş ondan özel ders dileniyordu. Bu şey tam olarak neyin isteğiydi anlamıyordu ama amacının ders olmadığı net belliydi.

Devir - Ne istiyorsun benden?

Umut - Özel d-ders.

Devir - Hay sikicem özel dersini, derdin ne lan? En düşük notun 90'ken ne özel dersi, manyak mısın?

Yürek Ateş-iHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin