Yaman'ın hayatından:

221 16 34
                                    

Yaman - O zaman sorun ne?

Dedi şefkatli sesiyle, onunda abi şefkati vardı ve bu şefkat Ardil sayesinde ortaya çıkıyordu. Tek ona özeldi.

Ardil - Babama ben çok alıştım.

-●●●●-

Yaman - Seni anlıyorum kardeşim ama babana bağlı yaşayamazsın. Tamam ben asla babamdan o biçimde ayrılmadım ama seni yine de anlayabiliyorum. Çektiğin şeyler ağır, dertlerin büyük, anne sevgisi görmedin. Ancak bu şekilde de yaşanmaz. Babanın kuyruğu gibi gezemezsin, dünyaya açıl, şehirle de dolan.

Ardil - Ama...

Tam devam edecekken Yaman yeniden konuşmuştu.

Yaman - Bak zamanla sanki onsuz yaşayamaz gibi hissedeceksin ve bu seni yıpratacak. Lütfen kimseye seni yıkacak kadar bağlanma, dik dur!

Doğru diyordu ve bunu Ardil'de biliyordu. Babası zaten onu bırakmayacaktı ki, her daim arkasında duracak vede onu çok sevecekti. Şimdi gidip babasına "şehirlerde dolanıp kafa dinlemek istiyorum, yoruldum" dese belki de Mecnun Bey geziye çıkmasına izin verirdi. Hem o da biliyordu ki zamanı gelince tıpkı Hızır Bey gibi Mecnun Bey'de ölecekti. Kimse dünyada edebiyen kalmayacaktı, elbet ölecekti. Bu nedenle bağlanmak onun zararına olacaktı, tamam babayı elbette ki sevecekti. Ama aşırı bağlanmak garipti, sonunda zarar görür yada üzülebilirdi.

Yaman - Baban seni çok seviyor.

Ardil - Bende onu seviyorum.

Dedi mırıldanarak, kahvesi az önce bitmişti. Şimdiyse o kağıt bardağı elinde oynuyordu, iyice ezmişti. Duygusallaşmıştı, içinde bi hüzün oluşmuştu.

Yaman - Bebe üzülme la, inan ki üzül diye demedim. Amacım seni kırmak değil gerçeğe döndürmek, bak büyüklerimiz her daim bizle kalmayacak. Elbet ayrılacağız, kimisi bizi sevmeyecek hatta dövecek.

Ardil - Babam öyle biri değil!

Yaman - Bak kardeşim ben çok insan tanıdım, kimin ne olduğunu artık gözlerinden anlıyorum. Kaç kötüyü iyi olurken kaç iyiyi de kötü birine dönüşürken gördüm. Hem bu devirde babana bile güvenme diyen yalan mı demiş?

Dediğinde Ardil'in kafası karışmıştı, kaşları otamatikmen çatılmıştı. Yaman ise derin bir iç çekerek yeniden konuşmuştu.

Yaman - Güvenme deniyorum sadece hiçkimseye aşırı güvenip bağlanma! Bak kardeşinin hâline? Sana neler yaptı?

Ardil - Güvendim, sevdim bana saldırdı. Öldürmek istedi ama ben suçsuzdum. Kimseye zorla birşey yapmadım, aileye de zorla girmedim. Kendileri aldılar.

Yaman - Işte bende onu diyorum, kimseye bunu yapmasına izin verme! Gerektiği yerde kendini savun veya araya mesafeler koy, herkes yerini bilsin. Sana ihanet edemesinler, ezmesinler. Ardil ne demek istediğimi anlıyorsun demi?

Ardil - Evet anladım.

Dedi mırıldanarak, omzuları düşmüş yerinde hafif kaymıştı. Yaman onun ses tonundan sanki kötü olduğunu anlar gibi şefkatli sesiyle yeniden konuşmuştu.

Yaman - Ben seni düşünüyorum devrem, acı çektiğini yeterince gördüm ve artık mutlu olmanı istiyorum. Sen mutluluğu hak ediyorsun, ne olursun artık kendini düşün. Geçmişini geride bırak ki geleceğin güzel olsun.

Ardil - Ya yine düşersem?

Yaman - Hiçkimse yardım etmese bile elbet Allah yardım eder, sen hiç tasa etme kardeşim. O bizi biliyor hatta en iyisini o bilir.

Yürek Ateş-iHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin