Zaman büyük bir öğretmendir. Ne yazık ki daima öğrencilerini öldürür. Baekhyun çok şey öğrenmiş ve bilmişti. Hayatın ve zamanın verdiği dersler onu hep fedakarlık yapmaya itmişti. İnsan en kolay kendini feda ederdi. Doğruyu yanlışı ayırt edememiş, nefreti sevgiden üstün görmüştü. Zaman onu bu şekilde ufaltmıştı.
Baekhyun saç uçlarını tuttu. Uzadıkça rengi daha çok açılmıştı. Henüz kesmeye vakit bulamadığı için bir tokayla arkadan tutturuyordu. Ancak toka saçını tamamen tutmuyor perçemlerin gözünün önüne gelmesine neden oluyordu. Aradan uzun bir zaman geçmişti. Arin uzun zamandır annesinin yanındaydı. Baekhyun onunla birlikte gönderdiği Eunwoo'dan haberlerini alıyor ve bu şekilde hayatını sürdürüyordu.
Joseon'da işler yavaş yavaş yerine oturuyordu. Baekhyun'un çizdiği süs eşyaları şeytanların gücünü kısıtlamış ve halk rahat bir nefes almıştı. Baekhyun bu barış sürecinin ne zamana kadar devam edeceğini merak ediyordu. Chanyeol'un ara sıra kaybolması onu şüphelendirse de dikkat çekecek bir şey yapmıyordu.
Şu an olanlardan memnundu. Ülkede açlık adına bir şey kalmamıştı. Görevini yerine getiren her insana yüklü bir yardım yapılıyordu. Şeytanlar halkın güvenini kazanmıştı. Baekhyun ise tetikteydi. Artık takı yapmıyor, komutanlık yapıyordu. Suho sözünü tutmuş ve klanının üyelerini saraya getirterek asker yapmıştı. Üyeleri de açıkça bu durumdan hoşnuttu.
Yanına oturan kişiye baktı. Kim Namjoon. O günden sonra Sehun, Bogum ve Namjoon ile ilişkileri daha iyiye gitmişti. Zamanın gerçek karşısında aciz kaldığını görmüştü. Doğrular da vardı, yanlışlar da. Ne sevgi yozlaşabilirdi ne de nefret her zaman üstün gelecekti. Dünya her türlü dengeyi sağlayacaktı. Bu da zaman alacaktı. Zaman her şeyin ilacıydı. İçileceği saati de kendisi karar verirdi.
"Ailenden haber almış olmalısın." Namjoon Baekhyun'un yüzündeki bu huzur dolu ifadeyi buna yoruyordu. "Evet. Her hafta alıyorum." İki aydır Arin'den mektupla haber alıyordu ve hiçbir sorun yoktu. "Senin için işlerin yolunda gitmesinden sevindim. Bugün divanda ne konuşacaklarını düşünüyorsun?"
Şeytanlar onların nedenini anlamakta zorlandığı bir şekilde alanında bilgili olan beş yaşlı kişiye mecliste söz hakkı vermişti. Şeytanların kazancı neydi bilmiyordu kimse. "Birazdan anlarız ne olduğunu."
İkisi de ana salona geçtiğinde yerlerini aldılar. Baekhyun'un yeri baş köşeydi. İnsanlar bir tarafta şeytanlar bir taraftaydı. İlk önce Kai ve Chanyeol geldi. Herkesin sesi kesilirken kralı beklemeye başladılar. "Bugün fena bir şey olacak." Sehun'un kulağına fısıldadığıyla kaşlarını çattı Baekhyun. "Nereden biliyorsun?" Sehun yalnızca omuz silkti.
Kralın gelmesiyle salonda tam anlamıyla sessizlik yaşandı. "İlk önce bu krallığa getireceğimiz yeniliklerden bahsedeceğim. Luxferre dinini kuruyorum. Artık insanların en yegane amacı şeytana tapmak." Kralın bu söyledikleri herkeste şaşkınlık yarattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan ile Anlaşma
FanfictionBaekhyun hayatı boyunca kız kardeşini korumaya çalışır ve hayatını gizlice yaşar. Ancak bir gün kız kardeşini kaybeder ve şeytan ile anlaşma yapmak zorunda kalır. Gündüzleri takı satıp geceleri suikastçılık yapan Baekhyun, şeytan tarafından nasıl bi...