"Olur olmadık şeyler yapmaya başladı." dedi melek. "Durduk yere kar yağdırmamı istiyor. Çiçekler bile yeni açtı." Bir taraf aydınlıkken diğer taraf ateşli bir karanlığa sahipti. Onları ayıran ise ortalarındaki saydam çizgiydi. "Birçok ruhun günahını affetti. Bazıları çok kez yeniden hayata döndü." Bu sesin sahibi Chanyeol'du. "Her şeyin bir kuralı var. O da kurallara uymak zorunda." dedi Soobin. "Bizim kurallara uymamızı bekliyorsa kendisi de koyduğu kurallara uymalı." dedi Kyungsoo.
"Bir yolu var." dedi Chanyeol düşünceli bir şekilde. "Neyden bahsediyorsun?" dedi Soobin. Chanyeol Soobin'e baktı. "Raten'i yok etmenin yolunu biliyorum." Raten'in her istediğini yapmasından sıkılmıştı. Asırlarca ona çalışmıştı. Boynundaki bu prangadan kurtulmak istiyordu. "Anlat bize." dedi Soobin heyecanla. Melekler ve şeytanlar aralarındaki saydam cama rağmen yoğun bir konuşma içerisindeydiler.
"Ne yapacağız dediniz?" dedi Suho hayretle. "Bize yardım etmek zorundasın." dedi Kai hiddetle. "İlk katlarda olduğun için o ruhu bulabilirsin." Suho ne yapması gerektiğini bilmez haldeydi. "Orada onlarca kızıl ruh var. Nereden anlayacağım onun tanrının gücünü taşıdığını?" Az sonra Chanyeol göründü. "Göz bebekleri kedilerinkine benziyor. Onu bul ve getir." Suho başını iki yana salladı. "Tanrı yok olmayacak. Ne duyduysanız yalan. Başımın derde girmesini istemiyorum." Chanyeol kaşlarını çattı. "Sen onu bul ve getir. Gerisini bize bırak." Suho başını salladı. "Tamam ama eğer bu işe yararsa, yani tanrı yok olursa beni unutmayın." Chanyeol zaferle sırıttı. "Elbette."
Getirilen ruh, meleklerin çağırdığı Raten'in önünde diz çöktürüldü. Raten tahtında oturuyor ve kendi yarattıklarının yaptıklarını izliyordu. "Sonun geldi." dedi Soobin elindeki hançeri Chanyeol'a vererek. "Ben size ne yaptım?" O büyük ses çok güçlü bir şekilde yankılanmıştı. "Özgürlüğümüzü elimizden aldın!" dedi Chanyeol hiddetle. "Özgürlüğü bu kadar çok istediğinizi bilmiyordum." Soobin alayla güldü. "Senin bilmeyeceğin şey yoktur." Chanyeol hançeri ruha yaklaştırdı. "Ben sadece dileklere cevap veririm." Chanyeol başını iki yana salladı. "Artık çok geç. Dileklerimizi kendimiz gerçekleştireceğiz." Hançeri ruhun kristal kalbine sapladı.
Ruh çığlık atarak ortadan kaybolurken çığlık yüzünden herkes kulaklarını kapattı. Raten'in bir anda parçalanarak toza dönüşmesiyle herkes şaşırdı. "Her şey bitti mi?" dedi Kyungsoo şaşkınlıkla. Bir kişiden gelen coşkulu sesin ardından diğerleri de bunu takip ederken Chanyeol herkesi susturdu.
"Evet yoldaşlarım! Bu sonsuzluğu artık biz yöneteceğiz!"
Chanyeol gözlerini hızla açtı. "Siktir!" Chanyeol uyumamıştı. Gördüğü bir rüya değil, geçmişten gelen görüntüydü. Bu görüntünün kimin gönderdiğini düşünmeye çalıştı. Herkes olabilirdi. Kendi denginde olan herkes. Eğer o varlığı bulursa canına okuyacaktı.
Saatin geç olduğu fark etmesiyle yatağından kalktı ve hemen yan odasında kalan Baekhyun'un yanına gitti. Baekhyun koltukta yatarken Arin yatakta uyuyordu. Chanyeol her gün daha fazla çekiliyordu ona. Bu sevginin ona zarar verip vermeyeceğini bilmiyordu. Zarar verse bile bunu zarar olarak göreceğini sanmıyordu.
Baekhyun'u yavaşça kucağına alarak odadan çıktı ve kendi odasına götürdü. Onu yatağına bırakıp yanına uzandı. Fakat kapısı sertçe açılıp duvara çarpınca çatık kaşlarıyla gelene baktı. Uyandırmamaya çalıştığı Baekhyun irkilerek uyanmıştı. "Demek buradaydınız." Enji'nin sarhoş olduğu her halinden belliydi. "Haddini aşma." dedi Chanyeol kızgınlık ile. İyice uykusu açılan Baekhyun yatakta doğrularak ikili arasındaki tartışmayı izliyordu. "Onda olup bende olmayan şey ne?" Baekhyun Enji'nin akan gözyaşlarına iğrenerek baktı.
Chanyeol'a baktı. Sinirlendiği boynunda şişen damarlardan belliydi. "Çık odadan." dedi bu sefer Chanyeol. Enji sertçe göğsüne vurdu. "Senin yatağını sadece ben ısıtabilirim." Chanyeol kalkarak onun üzerine yürürken Baekhyun ayağa kalktı ve onun elinden tuttu. Kollarını onun boynuna dolayarak Chanyeol'un dudaklarından öptü. Enji dolu gözlerle onlara bakarken Baekhyun dudaklardan ayrıldı.
"Sen sadece yatak ısıtabilirsin. Ama ben onun hem aklını bulandırırım hem de kalbini alevlendiririm." Enji bir şey demeden odadan çıkarken Baekhyun kendisine şaşkınca bakan Chanyeol'un boynundan tutarak yatağa götürdü. Normalde olsa bunu yapamayacağını biliyordu Baekhyun. Chanyeol yatağa düşerken Baekhyun onun üzerine çıktı.
"Tek bir yanlış, tek bir yanlışında bir daha affetmem." Chanyeol Baekhyun tarafından hipnoz edilmiş gibi başını yavaşça salladı. "Şimdi uyuyacağız." Baekhyun yana kayıp Chanyeol'ün göğsüne uzanırken Chanyeol yavaşça yumuşak saçlarını okşadı. Baekhyun'un gözleri kapanırken dudakları kıvrılmıştı. Kendisine Chanyeol ile yeni bir dünya yaratacaktı. Tekrar uykuya dalmadan son bir şey düşündü.
Chanyeol asıl şeytanla anlaşma yaptığını bilmiyordu.
asıl şeytan baekhyun arkadaşlar fjkbkjfbhfjb
28 bölüm oldu yorum göremedim ühü gidim de bl yazıyım efkarlı efkarlı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan ile Anlaşma
FanfictionBaekhyun hayatı boyunca kız kardeşini korumaya çalışır ve hayatını gizlice yaşar. Ancak bir gün kız kardeşini kaybeder ve şeytan ile anlaşma yapmak zorunda kalır. Gündüzleri takı satıp geceleri suikastçılık yapan Baekhyun, şeytan tarafından nasıl bi...