MOTORCU | +18

BÖLÜM 27

Herkese merhaba sevgili okurlar ve motorseverler.

Nasılsınız? Umarım her biriniz çok iyisinizdir.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın :)

Sınır 20 oy 50 yorum 🩶

.

Sevgili oğlum,

Biliyorum şaşkınsın ama sana her şeyi bu mektupta açıklayacağım. Ben Dağhan Demirkan, İtalya'nın ünlü iş adamlarından biriyim. Senin doğduğun zamanı anlatmak istiyorum biraz. Geçmişimin pek temiz olduğu söylenemez bu yüzden annen seni doğurduğunda öldü gösterip kendi pisliklerimden uzak tutmak istedim. Türkiyedeki işlerden elimi çekmek istediğimi söylediğimde ise peşimi bırakmadılar. Anneni öldürdüler. Daha da bela oldular. İtalya'ya kaçtım ve orada kendime temiz bir hayat kurdum. Ne kadar seni bırakıp gitmiş gibi gözüksem de elim hep üstündeydi. Her adımından haberdardım. Sonra seni evlat edindiler. Bizi, gerçek aileni unutmuş gibiydin. Mutluydun. Bensiz mutlu olmanı kabul edemezdim ama yine de sana olan sevgim ağır geldi. Yanıma almak istedim seni. Yanına birini gönderdim hakkında bilgi edinmek için ve öğrendim ki büyüyüp adam olur benim yerimi devralır dediğim oğlum adam olmayı bırak doğru düzgün erkek olmayı bile becerememiş. Oğlumun ibne olduğunu kabullenmemi kimse bekleyemez benden. Senden iğreniyorum Samet. Sen benim oğlum olamazsın bu yüzden de ölmelisin. Ama önce acı çekmeni istiyorum. Ben yıllarca sana kavuşmayı beklerken sen bensiz mutlu olduğun için bir bedel ödemelisin. Bu ise sana ödeteceğim bedelin sadece bir kısmı.

Dağhan Demirkan

YAZARIN BAKIŞ AÇISI

Samet'in bedeni baştan aşağı titrerken okuduğu satırları anlamakta güçlük çekiyordu. Elindeki mektup göz yaşları ile ıslandığında olduğu yere dizlerinin üzerine çöktü. Onun bir ailesi vardı. Annesi, babası..

Ama o an hiç olmamış olmalarını diledi. Böyle korkunç bir babaya sahip olacağına hayatına kimsesiz biri olarak devam etmek istedi. Bu hikayedeki tek masum Samet iken bütün yük onun omuzlarına binmişti.

Arkadaşları onun yüzünden şuan başka yerlerde aynı acıyı çekiyorlardı. Samet çalan telefonu ile irkilerek doğruldu. Kayıtlı olmayan numarayı bekletmeden açtı. 'Hakan Çınar'ı tanıyor musunuz?' 'Evet sorun nedir?'

Ağladığı için çatallı çıkan sesini öksürerek düzeltti. 'Hakan Bey şuan hastanemizde tedavi altında. Bıçaklanmış. Acil kan gerekiyor.' Samet nefes alamadığını hissetti bir süreliğine. Ardından ondan beklenmeyecek bir hızla kendini toparlayıp hastaneye yol aldı.

.

Defne içinde sıkıştığı arabadan kurtulmuş şans eseri Samet ile aynı hastaneye getirilmişti. Defne içinde Zahir aranırken hepsi birbirinden habersiz hastanede buluşacaktı.

Kaya'ya ise yarışın ambulansı ile ilk müdahale yapılmış hastaneye gitmek üzere yola çıkmıştı.

DENİZ'İN AĞZINDAN

Yediğim tokadın sızısı geçmeden bir yenisi eklenirken aniden etrafta gürültülü bir ses yükseldi. Başımda dikilen adam bana vurmayı bırakıp doğruldu ve odadaki diğer dört adam gibi silahına davrandı.

Birkaç dakika süren çatışma sesleri kesildiğinde herkes tedirgince kapıya bakıyordu. Umarım beni kurtarabilecek biri gelmiştir yoksa bir de bu adamın düşmanı ile uğraşamazdım. Hazır dikkatler benim üzerimde değilken ellerimi çözmeye çalıştım fakat asla başaramıyordum.