20.bölüm

7.8K 213 8
                                    

Akşam yemeğide sesiz bir şekilde bitmişti en azından benden cevap alamayan Dilan konuşmamıştı şükür. Olabildiğince geç odaya gitmek istiyordum bugün o yüzden mutfakta fazlaca zaman geçirip çay alarak yukarıdaki misafir salonunda Yeşimle oturduk. Elime de bir kasnak alıp işlemeye başladım.

Sesiz sakin birkaç dakika sonra Yeşim odadaki televizyonu açtı ve bir dizi izlemeye başladı. Bana döndüğünü hissetsemde bakışlarım kasnaktaydı. "Yenge sana bir şey söyliyeceğim ben."

Sonunda karın ağrısını belli etmişti ona bakıp hayırdır dercesine başımı iki yana sallayıp "Ne oldu söyle bakalım?"

İyice yanıma yanaşıp etrafa baktı ve konuştu "ben yani şey Yasin abiye başka türlü bakıyorum."

Ona baktım ve içten bir kahkaha attım "şapşal hem abi diyorsun hemde hoşlandım." Diyip burnunu sıktım.

Kaşlarını çatıp "yaa off dalga geçme abla ya!"

"Tamam bak sustum." Diyip hayali fermuarı çektim ağzıma.

Yeşim konuştu "ben onunla konuşmak istiyorum ama hiç nasip olmadı yenge. Bunu senden istesem çok şey mi istemiş olurum. Nolursun yengemm!"

Bana masum masum bakıp kandırmaya çalışmasına karşın sadece baktım ve "Bak bak! Bakışlara bak Allah rızası için!" Dedim.

"Ama lütfen.."

"Tamam ayarlamaya çalışırım gel bakalım önce kim nerede?"

Heyecanla ayağa kalkıp odada kapının arkasındaki aynaya baktı ve "ayy şimdi mi? Heyecanlandım ben hem böyle olur mu ki?"

"Olur fıstık gibisin yürü hadi odalarına çıkmasına az var insanların."

Terastan baktım "Yasin daha odasına geçmemiş ben abini hallederim gerisi sende."

Yeşim başını salladı ve aşağı indi hızla. Bende salona geçtim Baranla karşılıklı bir şey konuşuyorlardı Nurhan anne de babamın yanındaydı.

Odada gençler vardı Dilan, Dicle, Dilruba ve Cemal vardı. İki kuma ağlayan bebeklerle uğraşıyor Cemal köşede oturuyor sohbeti dinliyordu. Dilan ise kenafir gözleriyle bir Baran'a bir Azad'a bakıyordu baş köşeden.

Azad'ın yanına oturdum buna şaşırmış olsa gerek önce bana şaşkın ördek gibi baktı ardından elini omzuma doladı. O an Dilan'ın yüz ifadesini görmek için ona döndüm mosmor olmuştu. Azad'a yanaşıp kulağına doğru konuştum "odamıza gidelim hadi!" Sesim olabildiğince kısık, boğuk ve derinden gelmişti bu da onu biraz etkilemişti.

"Biz kalkalım o zaman iyi geceler herkese." Diyip ayağa kalktı elimi tutup odadan çıktı etrafa baktım Yeşim kapıyı açmış dışarı çıkıyordu içimden besmeleyi çekip Azad'ın elinden yukarı çekmeye başladım. Allah'ım düştüğüm hallere bak rabbim yanlış anlasa da haklı adam elinden tutmuş odaya çıkarıyorum. Sonra ne diyeceğim peki?

Odadan içeri girince elimi çektim ve hızla dolabın önüne geçip bir pijama aldım banyoya girecekken ses gelmesiyle oraya döndüm. "Bu acele ne yavrum çok mu özledin beni!?" Diye imayla sorup göz kırptı ve çarpık bir gülüş ekledi.

O an beynim de bir ampül yandı ve başımı aşağı yukarı salladım "hemde çok hasretinden çöldeki Mecnun'a taş çıkarırım."

Bu gülümsemesini genişletti ve kapı pervazına yaşlı bedeni bana doğru yanaştı. "Gerçekten mi?"

"Gerçekten." Diyip elimdekilerle banyoya girdim saten siyah uzun kollu pijama takımını giyip saçlarımı çözdüm ve taradım. Sonra odaya geri girince yatağın üzerinde oturmuş halde beni bekleyen kocamı gördüm. Yanına yürüdüm ve direk kucağına oturdum boynunu bir kez öptüm karşılık vericekken geri çekildim ve yerime iyice yerleştim buna karşın derince bir inilti duydum. Dudaklarıma yaklaşınca dudaklarımı yanağına bastırdım. "Zeynep ıhm!" Diyince kendimi ona bastırdım "zorluyorsun zaten sensiz kaç geceden sonra bunu yapma!"

"Zorlan ne olacak karın değil miyim sonuçta?" Diyip iyice kışkırttım.

"Karımsın evet ama öpmeme bile müsade etmedin."

"Sonuç odaklı düşünüyorum sevişip zaman kaybetmeyelim istiyorum."

Bu son noktaydı beni yatakla buluşturup boynuma ard arda öpücükler kondurdu. Durmak bilmiyordu adeta en son üstümü çıkarmaya yeltenince elini tuttum ve omuzlarından yatağa yatırıp üstüne çıktım. Elimi yüzüne koydum "çok istiyorum seni karıcığım!"

İşte istedigimi duymuştum üstünden kalkıp üzerimi düzeltip derin nefesler aldım. "Anca istersin işte çünkü ben hastayım. Adetim iste dur öyle. Ayrıca ne sanıyorsun seni affetmedim diyip koynuma filan alacağımı mı?"

Sustu derince yutkunup güldü "haklısın aptallık bende özür dilerim."

"Kalk şimdi nerde yatarsan yat. Seninle uyuyup seni ödüllendirmeyeceğim. İstersen kapının önünde istersen yerde. Keyfin bilir."

Yataktan kalkmasını beklemeden yan tarafa yatıp gözlerimi kapadım. Bu ilkti daha gör sen ağa sana neler yapacağım ben. Bana doğru dönüp saçlarımı kokladı ve yerinden kalktı.

************

O sırada Yeşim kapının önüne çıkmıştı ve heyecandan ölmeden Yasinle konuşmanın derdindeydi. Sesiz ve sakin ortamdan faydalanarak kapıyı açtı ve dışarı attı kendini. Kapının önündeki adamlarla konuşuyordu. "Sabaha değişirsiniz." Deyip adamın kolunu sıvazlayarak bana döndü. "Buyur Yeşim bir şey mi istemiştin?"

"Ben yemem yemedin ya hani yatmadan sana da koyayım dedim. Bilirsin anamın içi rahat etmez."

Başını sallayıp "çok sağol geç önden."

İkimiz mutfağa girince tabak ve kaseyi alıp çorba ve yemek koydum. O da masaya oturmuş başını arkaya yaslamış gözlerini kapamıştı sert çehresiyle çok hoş duruyordu. Tepsiyi önüne koyup karşısına oturdum. "Afiyet olsun" önündeki yemeği yemeye başladı.

Ne diyeceğime kara veremeden ağzımı araladım ve tırnaklarımı avuç içime batırarak konuşmaya hazırlandım. "Bir ara dışarı çıksak olur mu?" Diye merakla sorup korkudan gözlerimi kapadım.

Yemeğini yemeye devam ederken konuştu "yarın derim adamlara çıkarır seni."

"Ama ben seninle çıkmak istiyordum bende biliyorum söylemeyi kapıdaki adamlara." Sona doğru sesim neredeyse çıkmamaya başlamıştı.

"Benimle ne işin var hem işim çok."

"Tamam abi o zaman!" Dedim hüzün ve sessizlikle ve mutfağı terk edip odama çıktım.

Buydu işte bitmişti olmayan umudumda içten içe sevmek belkide benim yapmam gereken buydu. Bu kadar kaba olabileceğine inanmamıştım. Yıllardır aynı çatı altında bana sesiz sedasız sayısız iyilik yapan adamdan bu kadarını beklememiştim. Bundan sonra ne olacaktı hiç.

Koca bir HİÇ!

Yarına besmeleyle başlamak gerekti. Her daim sesimizi duyacak bir Rabbimiz olduğuna şükür etmeliytik. Hayırlı olan bu değilse bunu bu kadar sene sonra öğrenmek her ne kadar zor olsada denemiştim. Nasibimizde olan için çabalamamız gerekti nasibimize yazıldıysa bizim onun için çabalayacağımızı bilen yaradan yazmıştı onu bizim hanemize.

Köy AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin