Bölüm 3 | Yeniden aynı iş yerinde
Günümüz- 20 sene sonra
Sonunda araba evin önünde durduğunda Ahmet ağabeyi beklemeden arabadan indim. Kapımı arkamdan kapatırken Itır da inmişti. Arka taraftan dolanıp, yanıma gelirken, "Ahmet ağabey, yarın erkenden gelirsin buraya, işe geçeriz." dedim.
Ahmet ağabey şaşırarak, "Yarın işe gidecek misiniz?" diye sordu.
Normalde bu mezun toplantısından sonra işe gitmezdim. Fakat Asrın babamın CEO'larından birisiydi. O yüzden yarın şirkette olacaktı. Bunu kaçıramazdım.
Ben sessiz kalırken Itır, "Tabii ki gidecek Ahmet ağabey, sonuçta Asrın da orada olacak." demişti ona göz kırparak.
Ahmet ağabey anlamış gibi kafa salladı ve gülümsedi. Ardından kafasını yavaşça sallayarak, "Tamamdır Balın hanım, yarın erkenden burada olurum." dedi.
Onunla vedalaşmayı bitirdikten sonra kol kola kapıya doğru ilerledik. Ben ellerim cebimde beklerken Itır boşta olan eliyle kapıyı çaldı. Birkaç saniye sonra diğer taraftan koşar adımlar duyulmuştu. Sonunda Begüm kapıyı açarak, "Sonunda geldiniz ya. Bugün neden bu kadar geciktiniz?" diye sormuştu anında.
Itır hemen benden kurtulup, sevgilisine atılırken, "Hayatım, neler oldu bir bilsen." demişti.
Onların yanından geçerek direkt salona ilerledim. Arkamdan gelirken Itır hevesli hevesli, "Oturalım, anlatacağım." dedi.
Begüm onun elinden tutarak arkamdan geliyordu. Bu ikisinin aşkını izlemekten sıkıldım. 19 senedir birlikteler ama hâlâ evlenmemişlerdi. Sevgili hayatı yaşamaya devam ediyorlardı. Onları sonda ben zorla nikah masasına oturtacaktım galiba.
Salona girdiğim anda minik kızım beni görerek, "Anne." diyip, sevinçle ayağa kalkmıştı.
Koşarak bana geldiğini gördüğümde gülümsedim ve eğilip onu kucağıma aldım. Yanaklarına bir öpücük kondururken, "Annem, nasıl geçti okul?" diye sordum.
Kollarını boynuma dolayıp, yanağıma bir öpücük kondururken, "Güzeldi, her zamanki gibi." dedi.
Kucağımdan indiğinde tekrar eski yerine oturdu. Ben de onun yanına oturarak kolumu onun vücuduna sardım. Birlikte koltukta otururken Itır ve Begüm önümüze kuruldu. Itır heyecanlı bir şekilde Nasrın'ın uyumasını bekliyordu. O uyuduktan sonra rahat bir şekilde ona Asrın hakkında istediğini anlatabilecekti.
Itır ve Asrın'ın arası benden sonra eskisi gibi olmamıştı. Itır beni destekleyip, yanımda olmuştu. Bu durum onun Gediz'le ve Asrın'la arasını açmıştı. Ama bir birilerinden öyle büyük ölçüde uzak değillerdi. Sadece aynı ortamda değillerse konuşmuyorlardı.
Derin bir nefes alarak Nasrın'ı kucağıma alıp, "Hadi biz uykuya." dedim.
Kafasını sallayarak Begüm ve Itır'a baktı. Onlara el sallayıp, "İyi geceler Itır teyze, iyi geceler Begüm teyze." demişti.
Begüm ve Itır ona gülümseyerek, "İyi geceler tatlım." dediler.
Kucağımda onunla birlikte merdivenleri çıkarken Nasrın, "Anne, neden bugün daha geç geldiniz?" diye sormuştu.
Kapıyı açarken, "Özel bir sebebi yok tatlım, sadece bu sefer daha uzun kalmak istedik." dedim cevap olarak.
Tabii ki Asrın hakkında bir şey bilmiyordu. Ona hiç bahsetmemiştim. Zaten Nasrın doğduğunda o hayatımdan çoktan çıkıp gitmişti. Çok uzun bir süre bekledim onu. Gelmesini, tekrardan birlikte olmamızı. Ama o hiç gelmedi.