Bölüm 8.

979 124 42
                                    

Bölüm 8 | Sadece sen yeter.

Geçmiş-20 sene önce🍃

Masada sessizlik hakimken ne babam konuşuyordu, ne de ben. Sadece yemek yemeye devam ediyorduk. Babam genelde yemeklerini benimle yerdi. Diğer ağabeylerim bize katılmayı pek sevmiyordu. Belki de genel olarak beni görmek istemiyorlardır.

Sonunda babam, "Duydum ki, başkan Kaya'nın kızıyla arkadaşmışsın? Başkan Furkan söyledi." diye sorar bir tonda söyledi.

Ağzımdaki lokmayı yuttuktan sonra, "Evet." dedim kafamı sallayarak.

Babam geniş bir gülümsemeyle, "Çok güzel. Bu uzun ömrümde öğrendiğim bir şey varsa, o da arkadaşlıkların önemli olduğudur." dedi. Ağzını mendille sildikten sonra, "Zaten sen arkadaşlarını dikkatli seçersin." diye ekledi.

Arkadaş. Bize sadece bunu söyleyebilir miydim? Asrın'ı kesinlikle sadece bir arkadaş olarak görmüyordum. O benim için arkadaştan fazlaydı ilk günden itibaren. Benim de onun için aynı şekilde olduğuma inanıyorum.

Biz sadece arkadaş değiliz. Bunu asla kabul etmiyorum. Bana olan bakışları, nazik davranışları, parlayan gözleri asla bir arkadaş için olamaz.

Fakat bunu babama diyemedim. Diyebilir miyim bilmiyorum da. Tepkisi ne olur, kestirmek zor. Babam beni çok seviyor, buna asla şüphe yok. Ama eşcinsel olmam bunu değişir mi?

"Madem yeni bir arkadaş edindin, onunla iyi geçin. Duyduğuma göre Asrın da seni çok seviyormuş. Onunla tanışma ve birkaç kez görüşme fırsatım oldu. Kesinlikle zeki ve komik birisi. Gelecekte başkan Kaya'nın yerine geçebilecek birisi." demişti.

Onun ismi geçtiğinde anında gülümsedim. Asrın kesinlikle zeki ve komik birisiydi evet. Derslerinde her zaman iyi, sosyal aktivitelerde de oldukça başarılı. Tenis oynamayı sevdiğini ve bunda oldukça iyi olduğunu öğrenmiştim bu 10 ayda.

Ben sessiz kaldığımda babam, "Onunla iyi geçinmen çok iyi. Eğer herhangi bir şeye ihtiyacınız olursa, bana söylemekten çekinmeyin. Elimden geldiği şekilde sana yardım edeceğim." dedi.

Gülümseyerek, "Peki, baba." dedim.

Geri kalan yemek boyunca ikimizde tekrardan sessizliğe gömüldük. Babamla aramız çok iyi olsa da, pek iletişim kurmuyorduk. Yemek sonunda bittiğinde neşeyle ayağa kalktım.

Babam benim bu halimi görüp, "Asrın'la mı görüşmeye gidiyorsun?" diye sormuştu.

Çantamı ve hediyesini alırken, "Evet, görüşürüz baba." dedim ve ona öpücük atarak evden çıktım.

Bahçeye çıktığımda Ahmet ağabey anında yanımda gelirken, "Merhaba Balın hanım." demişti.

Ona, "Merhaba Ahmet ağabey." dedim. Binmem için arabanın kapısını açtığında ona gülümsedim ve arabaya oturdum.

Kendisi de ön taraftan dolanıp, arabaya bindi. Arabayı çalıştırırken, "Kütüphane, değil mi?" diye sordu.

Kafamı sallarken, "Evet, Asrın şu anda orada." dedim.

Emrimi aldıktan sonra arabayı evin önünden uzaklaştırdı. Gözlerimi kucağımda duran hediye kutusuna çevirdim. Artık ona hediye alabileceğim zamana geldiğimize inanıyorum. Zaten, o kadar da pahalı bir şey değildi. Geçen sefer görüp, beğendiği ama almaya vakti olmadığı cüzdanı almıştım.

My first love | [G×G]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin