Bölüm 24.

975 134 150
                                    

Bölüm 24 | Kaybetme korkusu

Günümüz-20 sene sonra

Asrın'dan

İş yerimdeki sandalyeme oturmuş, şarabımı yudumlarken gözüm telefonda geziniyordu. Dünden itibaren mesaj bekliyordum ama hâlâ gelmemişti. Ben arasam bile cevap gelmiyordu. Resmen yerimde dört dönüp duruyordum.

Dişlerimi birbirine kenetleyerek, "Seni ben bunun için mi tuttum?" diyerek sinirle nefes aldım.

Delirmeme ramak kalmıştı. Bir şey mi olmuştu acaba? Yok canım, ne olacak ya? Sonuçta o bir korumaydı.

Belki de gururu bir kenara atıp onu aramam gerekiyordu. Böylece her şeyden haberdar olabilir, beynimde saçma sapan senaryolar kuran beni susturabilirdim. Ama elim her ne kadar onun ismine gitse de, kendini durduruyordu sürekli.

Derin bir nefes alarak arkama yaslandım. Neden her şey bu kadar zor olmalıydı ki? Hayatımda bir kez olsun işler benim için kolay olamaz mıydı? Ben de mutlu olamaz mıydım?

Hep bir acı, hep bir göz yaşı. Gerçekten lanetli gibi hissettiren bir hayat. Ne zaman mutlu olacağım desem yerle yeksan eden bir dünya. İkimiz de acı çekmedik mi yeterince? Ne olurdu ki artık mutlu olsaydık?

Ben istemiyor muyum her şeyi unutup baştan başlamayı? Onunla tekrardan eskisi gibi olmayı? İstiyorum, gerçekten istiyorum. Sizin için unut demesi kolay, ama sen bir de gel gönlüme sor. Sevdiğiniz, hayatınızın aşkı dediğiniz insanın başkasının kollarında uyurkenki görüntüsü sürekli aklınızda dolanıp durduğunda devam etmek kolay mı?

Belki görmesem, sadece bilsem bu kadar canımı yakmazdı. Kimi kandırıyorsun ki? Her şekilde ölüyormuş gibi hissettirirdi.

Kafamı masaya yasladım. Fakat elimle telefonumu kaldırıp tekrar ekranına baktım. Bildirim açıktı, mesaj gelirse haberim olmama ihtimali yoktu, ama yine de bakıyordum. Biraz mesaj bekliyordum.

Aysun, benimle iletişime geçtiğin ilk anda önceliğim seni kovmak olacak!

Tek yapman gereken Balın ve Nasrın'ın etrafında olmak, onları korumak ve bana haber vermek. Nereye kayboldun? Umarım bunun bir sebebi vardır yoksa ilk işim ağzını yüzünü dağıtmak olacak.

Hayır, umarım bir şey yoktur yoksa o zaman ağzını yüzünü dağıtırdım.

Tekrar sıkkınlığımı gidermek için ofladım. Asacağım şu anda kendimi gerçekten. Meraktan bu kadar kuduruyorken, içimi endişe kemirip, yok ediyorken bile onu arayamıyordum.

Telefonu kaparak tekrardan Aysun'u aradım. Telefon çalıyordu. Sabahtan beri olan diğerleri gibi. Fakat bir dakikanın sonunda herhangi bir cevap alınmadığını söyleyerek kapanıyordu.

Dişlerimi birbirine bastırarak öfkeyle masaya vurdum. Gecenin saat 3'ü olmuştu ama ben hâlâ cevap bekliyordum ve herhangi bir cevap alamadan da rahatlayamazdım.

Ellerimi şakaklarıma yerleştirerek ovuşturmaya başladım. Çekmeceyi açarak Taşkan beyin bana verdiği dosyaya baktım. Onu alıp masanın üzerine koydum. Buradaki paraya ihtiyacım yoktu. Belki de bu parayı Balın'a vermem gerekiyordu. Sonuçta onun babasından kalan bir şey.

My first love | [G×G]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin