Bölüm 15 | Sen beni ölsen unutamazsın.
Günümüz-20 sene sonra
Asrın'dan.
Hayatta bazen büyük olaylar yaşarız. Unutmak, geride bırakmak istediğimiz türden olaylar. Hatırladıkça kalp kıran, onu ezip, yerle bir eden hatıralar. Hafızam silinse de, bir daha hatırlamasam dediğiniz zamanlar.
Keşke böyle olmasa, keşke yaşanmasa, keşke böyle bitmese dediğimiz ne çok şey var Balın. Seninle benim bir birimize ne kadar çok keşkelerimiz var. Keşke demeseydim dediğim laflar, keşke yapmasaydın dediğim şeyler. Bizi böyle bitiren belki de gerçekten de ikimizdik.
Sonuçta başkasını suçlamak, tüm günahı ona yıkmak kendini suçlamaktan daha kolaydır her zaman. Ama ne yaparsak yapalım, bazen bazı şeyler unutulmuyor.
Çünkü gözünle gördüğün bir şeyi unutamazsın.
Senin o adamla birlikte olduğun o anı asla unutamadım. Seni gördükçe acıyan kalbimi rahatlatmak, biraz olsun acısını dindirmek için gittim buralardan. Ama nafile. Baktığım her kadında, olduğum her ortamda seni aradım. Bana nefesimden bile yakın olan bu kadını, 10 senemizi özlememek imkansız bir şeydi.
Üzerime gömleğimi giymeden önce elimi omzumdan aşağı doğru inen siyah sarmaşıklar üzerinde açmış pembe gül dövmesine dokundurdum. Bu dövme buradan ayrılmadan önce yaptırdığım bir şeydi. Asla silemeyeceğim, unutamayacağım bir aileden geliyordu.
Bu dövme benimle Balın'ı temsil ediyordu. Fakat açan çiçek hangimiziz? Bilmiyorum.
Söylemesi zor. Çünkü bu hikayede masum yoktu. Kimseye haklı veya haksız diyemezdim. Beni aldattığını hissetsem bile, onu kendimden iten, ondan ilk ayrılan bendim. Belki de haklıydı, senelerce onu günah keçisi yapmak beni daha iyi hissettiriyordu.
Derin bir nefes alarak gömleği giydim ve düğmelerini ilikledim. Beyaz gömleği siyah bol kot pantolonun içine sokarak üzerime kot ceket aldım. Dikkatli adımlarla aşağı indim. O hâlâ kanepede uyukluyordu. Gözlerimi onun huzurla uyuyan yüzümde gezdirdim.
Nasıl böyle hissettirebiliyordu? Her şey aynı, ama aslında her şey değişmiş. Ben, o, şu anki durumumuz. Ama bu manzara her zaman aynı. Aynı şekilde hissettiriyor. İçimi ısıtıyor, ama yaşanan onca şeyden sonra da paramparça ediyor.
Neden olmuyordu? Neden onu affetmek bu kadar zordu? Veya onu unutup, devam etmek?
Ne zaman onu affedip, tekrar birlikte olduğumuz hayallerini kursam, aklıma sürekli o iğrenç anı geliyordu. Şimdi bunu düşünürken bile aklıma o küçük çocuk geliyordu. Nasrın. O adamdan olan çocuğuna nasıl benim adımı verebilirdi?
Bu biz olabilirdik. Bizim kızımız, bizim ailemiz. Mutlu bir şekilde yaşayabilirdik. Fakat bunlar artık hayal olarak kalmaya devam edecekti.
Yavaşça koltukta yanına oturdum. Yüzüne düşen saçlarını geriye iterek üzerinden kayan örtüyü düzelttim. Gözlerimi yüzünde gezdirirken gülümseyerek, "Yaşanan onca şeyden sonra, bildiğim tek bir şey varsa o da senin de mutlu olmayı hak ettiğin, Balın." dedim.
Ama benimle olamayacak olması düşüncesi kalbimi ezip geçiyordu. Sizi aldatan birini affetmek kolay mı? Aşkta gurur olmaz diyorlar, ama benim yaptığım gurur muydu? Bilmiyorum. Sadece bildiğim bir şey varsa, ikimiz de birlikte olursak sadece birbirimizi incitmeye devam edeceğiz.