Bölüm 26.

1K 139 54
                                    

Bölüm 26 | Geç kalan atılmamış bir adım

Günümüz-20 sene sonra

Asrın'dan.

"Balın hanımın durumu şu an iyi. Biraz göğüs kafesi ve karnı sert darbeden morarmış ama herhangi bir şey yok. Fakat sırtına sopayla vururken kafasına da temas etmiş. Bir aksilik yok ama yine de bir gün boyunca uyumasa daha iyi olur." demişti doktor.

Onun her dediğine sadece uslu bir şekilde kafa sallamakla yetinmiştim. Doktor sonunda bitirdiğinde morluklar için bir tane krem yazdı. Ona gülümseyerek, "Teşekkürler doktor hanım." dedim.

O da bana gülümsediğinde oturduğum yerden kalkarak kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda Ela'yı duvara yaslanmış, beni beklerken gördüm. Beni gördüğünde kendini duvardan iterek, "Sonunda gelebildin. Doktor ne diyor?" diye sormuştu.

Balım'ın odasına doğru ilerlerken, "Durum şu anlık iyi. Sadece bu gece uyumasın dedi." diye açıkladım doktorun ona dediğini.

Benim peşimden gelmeye devam ederken, "O zaman taburcu olmaya hazır, değil mi?" diye sordu.

Kafamı sallarken, "Evet, doktorla konuştum şimdi çıkıyoruz. Sen Ahmet ağabeye söyler misin aracı buraya getirsin." dedim ona.

Kafasını sallayarak, "Söylerim tamam. Sen odaya geç, geliyorum ben de." dedi.

Ona son kez bakıp, odaya doğru gitmek için adımlarımı hızlandırdım. Kapının önünde durduğumda derin bir nefes aldım. Artık o ikisini görmek beni daha çok geriyordu. O sahneden sonra direkt odadan koşar gibi çıktığım için Balım bir şey soramamıştı bile.

Fakat içeri girdiğim anda sürekli bana bakacak, boş olduğumuz ilk anda bana bunu soracaktı. Sonunda kendimi toparladığımda kapıyı açıp, içeri girdim.

Bakışları anında bana dönmüştü. Oda da sadece Balım ve Nasrın değil aynı zamanda bir hemşire vardı. Hemşire beni gördüğünde gülümsedi ve Balım'a, "Sevgiliniz doktorla konuştu diye tahmin ediyorum. O yüzden biraz sonra çıkacaksınız." dedi.

Balım sevgilim kelimesini duyduğu anda gözleri genişleyerek bana bakmıştı. Koltukta oturan Nasrın anında, "Annemin sevgilisi değil o." demişti.

Balım ve ben sessiz kaldığımızda hemşire Nasrın'a gülümseyerek, "Öyle görünmüyor pek." diye mırıldandı kendi kendine. Fakat bunu hepimiz duymuştuk.

Balım'ın bakışları benim üzerimde gezinip duruyordu. Fakat ben ona bakmamak için elimden geleni yapıyordum. Muhtemelen benim sevgili şeyini ortaya atan kişi olduğumu anlamıştı. Anlamamış olması imkansız olurdu zaten.

Hemşire sonunda Balım'a bakarak, "O zaman hoşça kalın. Çıkış işlemlerinizi hallettik." dedi.

Ardından son kez bana bakıp, odadan çıkmıştı. O gittiğinde ortamda gerici bir sakinlik vardı. Kimse konuşmuyordu ve bu iki anne kızın bakışları sürekli benim üzerimde geziniyordu. Sonunda derin bir nefes alıp, Balım'a yaklaştım. Önüne düşen pembe saçlarını geriye doğru iterek, "İyi misin? Bir ağrın var mı?" diye sordum.

Gözlerinde karışık duygular, dudaklarında mutlu bir gülümsemeyle bana bakıyordu. Gözlerini kapatırken, "Evet, daha iyiyim. Burada olduğun için teşekkürler." diye mırıldandı.

Önünde hafifçe eğilip, elini tutarken, "Olmam gerektiği zaman, olmam gerektiği yerde olmadığım için özür dilerim. Ama merak etme, bundan sonra ikinizle de ben ilgileneceğim." dedim ona.

My first love | [G×G]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin