1888 yılında Londra'da Karındeşen Jack lakabını alan seri katil birçok kadının eceli oldu. Bıraktığı tüm ipuçlarına rağmen dedektiflerin bu kana susamış katili asla bulamayacaklarını kim bilebilirdi ki?
•
Bu cinayetler silsilesinden tam 135 yıl sonr...
Diğer kurgularım He's Alive 🪸 ve Titinic 🚢 ficlerine de bir şans vermek için profilime bakabilirsiniz 🙏🏻
🌟Yorum yapmayı unutmayın🌟
İyi okumalar herkese🎀 •••
Artık sensiz olmak istemiyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Han Jisung'un Evi, Londra 15 Aralık 2023 Saat 23.01 •
~han jisung
Evimin güvenli duvarları arasında bir battaniyeye sarılmış vaziyette yanımdaki Jeongin ve Wooyoungla üçlü koltukta oturuyordum.
Başını omzuma yaslamış olan Wooyoung, odaya San hyung'un giriş yapmasıyla onunla beraber ikisi başka bir koltuğa geçtiler. Ben de ağrıyan başımla Jeongin'e doğru yaklaşarak ona yaslanmaya başladım.
Mutfakta bizim için sıcak çikolata yapan Seungmin bir tepsinin üzerine koyduğu dumanı tüten fincanlarla beraber yanımıza geldiğinde kapattığım gözlerimi aralayıp yerimde doğruldum. Seungmin hepimize fincanları sırayla uzattığında bardağın içinden yayılan çikolata kokusunun garip bir şekilde huzur veren bir tarafı vardı.
İçeriye elinde tuttuğu ilaç paketleriyle Minho giriş yaptığında Jeongin'e yaklaşarak ona koltukta biraz daha yer açtım. Önümde duran sevgilim oturmadan önce alnıma dökülmüş birkaç tutam saçı yanlara tararken alnıma dudaklarını bastırdı. Birkaç saniye sonra da küçük bir öpücük kondurarak geri çekildiğinde yüzüme yerleşen gülümsememe engel olamamıştım. "Ateşin yok neyseki."
Bana uzattığı su bardağını ve ağrı kesiciyi alıp içtikten sonra onları yan taraftaki sehpaya koyması için Jeongin'e verdim. "Hasta hissetmiyorum zaten." Jeonginle benim üstüme sarılı olan battaniyeyi Jeongin'in üstünden alıp beni kucağına doğru çeken sevgilime sardım.
"Şu çocuğun Jisung'dan gördüğü evlatlık muamelesi şaka mı?" Hongjoong hyung'un gözleri kapalı şekilde alayla sarf ettiği cümleler Jeongin'in gözlerini devirmesine yol açarken diğerlerimizi de keyifle kıkırdatmıştı.
"Senin de başın ağrıyorsa ağrı kesici vereyim mi abi?" Seungmin Hongjoong hyung'a bakarak endişeyle konuştuğunda Hongjoong hyung gözlerini açmış ve gülümseyerek uzanıp Seungmin'in saçlarını karıştırmıştı. "Benim için endişelenme ağrı kesiciye ihtiyacım yok şu an hem zaten Alex ve Lilith gelmem için yukarda beni bekliyor. Vaka üzerinde tartışacağız." Seungmin ayaklanan Hongjoong hyung'un peşine takıldı. "Çok çalışıp kendinizi yıpratıyorsunuz, bu sefer bunun olmadığından emin olacağım."
