1888 yılında Londra'da Karındeşen Jack lakabını alan seri katil birçok kadının eceli oldu. Bıraktığı tüm ipuçlarına rağmen dedektiflerin bu kana susamış katili asla bulamayacaklarını kim bilebilirdi ki?
•
Bu cinayetler silsilesinden tam 135 yıl sonr...
Filterpack birinci bölümü sunar ve keyifli okumalar diler.💜
!ÖNEMLİ UYARI! Bölüm başlangıcına koyduğum fotoğrafların altında belirttiğim 1888 tarihli bölümler Dedektif Nicolas Wild'ın ağzından, 2023 tarihli bölümler de ya Jisung'un yada Minho'nun ağzından olucak
•••
Hepsi bu sekiz harfse, söylemesi neden bu kadar zor?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bay Han'ın Ofisi, Scotland Yard, Londra 10 Aralık 2023 Saat 20.00 .
"Bugün sabah saatleriyle Londra emniyet ekipleri haftalardır sokaklarda insan avlayan katilin bir kurbanına daha ulaştı değerli izleyenler. Söz konusu katilin dördüncü cinayeti ve bu katil hakkında bildiğimiz tek şey kurbanlarının sağ elinin olmayışı. Konuyla ilgili emniyet ekipler hâla sessizliklerini ko-"
Çakmak çaksan alev alacak ortam, o an tek ses kaynağı olan televizyonu Bay Han'ın kapatmasıyla ölüm sessizliğine büründü. Öyleki Jisung kulaklarında sessizlikten kaynaklanan bir çınlama işittiğine yemin bile edebilirdi.
"Bu kadar kişi... Bu kadar insan... Nasıl bulamazsınız? Sizin göreviniz ne?"
Yaklaşık iki aydır Londra sokaklarına dadanan bir iblis tüm yerel halkın huzurunu bozmuştu. Ortaya çıkan ilk cesetle beraber Londra emniyet ekipleri uzun zamandır eşi benzeri görülmemiş bir olayla karşılaşacaklarının henüz farkında değillerdi.
İlk cesedin ortaya çıkmasından yaklaşık iki hafta sonraysa bulunan ikinci ceset olayın seyrini tamamen değiştirmişti. Bulunan üçüncü cesetle birlikte Jisung ve ekibi bir seri katille karşı karşıya olduklarının farkına varmışlar ve üstlerini devreye sokmuşlardı.
Katil yaklaşık bir aydır mutlak bir sessizlik içinde olsa da karşısına çıkan dördüncü kurbanına da acımamıştı.
"Bu insanlar size bunun için mi güveniyorlar, size canlarını emanet ediyorlar? Halk size güvenerek bir nebze olsun yataklarında huzur içinde uyurken bense yüzlerinizde koca bir hiç görüyorum."
Babasının hakaretleri karşısında ekip arkadaşı Alex ağzını açtıysa da Jisung bacağına attığı küçük bir çimdikle sesin çıkmasını engellemişti. Her ne kadar kendisine ve ikinci ailesi olarak gördüğü ekibine bu sözleri yediremese de babasının haklılık payı olduğunu biliyordu.
Ekip arkadaşlarına göz attığında Marie'nin gözleri dolu karşıya baktığını, Lilith'in parmak etlerini kopardığını gördü, yüksek ihtimal ağzını açıp bir şey dememek için yapıyordu. Jeongin,babası konuşmaya başladığından beri yerden kafasını kaldırmamıştı, yüzünden ne hissettiği anlaşılmıyordu. Wooyoung'a döndüğündeyse çocuğun burnunun kızarmış olduğunu gördü. Eğer Wooyoung'un gözünden tek bir damla dahi akarsa San'ın babasını bir kaşık suda boğacağından emindi. Kuzeni Hongjoong ise ellerine bakıyor ve sandalyesini sağa sola döndürüyordu. 'Umrumda değil.' havası vermeye çalışsa da Jisung hepsinin hareketlerini ezberlemişti, Hongjoong'un da ortamdaki diğer herkes gibi kendisini suçladığının farkındaydı. Az önce neredeyse bacağının bir parçasını koparmak üzere olduğu Alex ise sessizlik içindeydi.
