17.Bölüm

66 10 24
                                    

Merhabalar 👯‍♀️

Titanic isimli kitabıma profilimden ulaşabilirsiniz. 🚢

Bu bölüm kaos var unutmayın 😈

İyi okumalar 🙊
•••

Alacakaranlıktan şafağa kadar seninle olacağım.

Alacakaranlıktan şafağa kadar seninle olacağım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Londra
12 Aralık 2023
Saat 19.55

~han jisung

Serin ama üşütmeyen havalara oldum olası bayılıyordum. İçime nedensiz bir huzur veriyordu. Ve bu havalarda her zaman yapmayı en çok sevdiğim şey sevgilimle beraber dışarda yürüyüşe çıkmaktı.

Minho, bu havalara olan aşkımı çok iyi bildiği için evden çıktığımızda arabaya binmeyi bile teklif etmeden tuttuğu elimle beni yönlendirerek evimize çok da uzak olmayan markete yürümeye başlamıştı.

Normalde hava serin diye beni asla yürütmezdi ama o da ara sıra dinlenmek için yaptığımız yürüyüşleri özlemiş olmalıydı.

Yavaş yavaş ve huzurlu bir sessizlik içinde yürürken havanın kokusunu içime çektim. Onun kokusuyla karışık temiz havayı soluduğumda hafif bir gülümsemeyle burnumu omzuna sürttüm.

O da önüne baktığı bakışlarını bana çevirip gülümseyerek kafamın üstüne bir öpücük kondurdu. İçimi kaplayan huzurla kafamı eğip birleşik ellerimize baktım, aynı ruhlarımız gibi vücutlarımız da birbirini tamamlıyorlardı.

Güzelliğinde kaybolduğum bu anla kısa bir süreliğine de olsa bulmamız gereken katili unutmuştum. Ama bu düşünceyle tekrar aklıma üşüştüğünde istemsizce yüzüm düşmüştü.

Birleşik ellerimiz kaldırıp Minho'nun eline bir öpücük kondurdum, derin bir nefes vererek geri indirdim. Minho bendeki sıkıntılı değişimi fark etmişti.

"Noldu bebeğim?"

"Aklım katilde ama hiçbirimizin modunu da düşürmek istemiyorum."

İlk bir şey demeden durup beni de durdurdu. Birbirimize döndüğümüzde ben ona alttan alttan bakarken yaklaşıp dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. "Bulacağız bebeğim. Kafanı şu an buna yorma, yarın zaten yeterince yoracaksın." Ardından alnıma da kokumu içine çekerek bir öpücük kondurdu.

Kollarımı beline sararak kafamı omzuna yasladım o da çenesini yaslamıştı kafama.
Kafamı ondan biraz uzaklaştırdım. "Seni çok seviyorum."

"Ben daha çok seviyorum."

Gülümsedim ve bu sefer dudaklarımızı birleştiren ben oldum. Tam huzurla sevgilimin dudaklarında soluklanmaya devam edecektim ki omurgamdan aşağı doğru inen o tanıdık ürpertiyi hissettim.

Karındeşen Jack ~ Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin