10.Bölüm

125 13 25
                                    

Aşkımlar bu bölüm dehşetül vahşet bir şey oldu. Bu bölümü yazdığı için canım kendimi tebrik ediyorum kdösldlsldlsd

İyi okumalar dilerim herkese.🧚🏻‍♀️
•••

Güzel olan her şeyi mahvettin.

Han Jisung'un Ofisi, Scotland Yard, Londra11 Aralık 2023Saat 19

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Han Jisung'un Ofisi, Scotland Yard, Londra
11 Aralık 2023
Saat 19.50

~han jisung

Jeonginle işlerimizi anca bitirebilmiştik. Bu aralar emniyette herkes çok yoğundu. Bizim baktığımız cinayet vakası hariç olarak baktığımız başka olaylar da vardı. Hiçbiri ölümle sonuçlanmış vakalar değildi ama beynimizi yoruyorduk neticesinde kaçan suçluları bulabilmek için. Ve her şeye yetişmeye çalışmak çok zor oluyordu.

Şimdi Jeongin'le beraber çıkmaya hazırlanıyorduk. "Telefonum diğer odamda kalmış onu alıp öyle çıkalım olur mu?" Notlarımızı düzene sokarken sormuştum Jeongin'e. "Tamamdır."

Her şeyi düzenlediğimizde odanın içine son bir bakış atıp herhangi bir sıkıntı olup olmadığına dair son kontrollerimi yaptıktan sonra kapattığım kapıyı kilitlemiştim. Omuzlarım tekrar ağrımaya başlamıştı. Sabah Minho'nun yaptığı masaj sadece iki saatlik bir rahatlık sunmuştu bana. Ağrı kesici atsam iyi olacaktı.

Jeongin'le sessiz adımlarla yürürken asıl odamın kapısının önüne gelmiştik. Cebimden oranın kilidini çıkarıp kapıyı açtığımda odanın havası anında dikkatimi çekmişti.

Olmaması gereken bir şeyler vardı, hissedebiliyordum. Odanın o anki kötü enerjisi adeta kara bir bulut gibi çökmüştü üstüme.

Jeongin kapının önünde duraklamamı anlamlandıramamış olacak ki elini omzuma koyup, "Jis, bir şey mi oldu?" Diye sormuştu.
Gözlerim hala odadayken, "Bimiyorum Jeongin. Ama şimdi anlarız." Ardından beklemeden içeri girdim. O da arkamdan girip kapıyı kapattı.

Gözlerimle odayı boydan boya tararken içimdeki hissin çözümlenmesini bekliyordum. Odada görünüşte bir şey olmadığına kanaat getirecekken sonunda olmaması gereken şeyi görmüştüm.

Üstünde mektup zarfı olan bir kutu masamın ortasında öylece açılmayı bekliyordu.

"O ne, Minho hyung'dan mı yoksa?"

"Hayır Jeongin Minho'dan olduğunu hiç sanmıyorum."

Yavaş adımlarla kutuya yaklaştım ve ilk önce üstündeki zarfı aldım elime. Tereddütle Jeongin'e bir bakış atıp beklemeden açtım ve içinde yazanları Jeongin'in de duyabilmesi için sesli bir şekilde okumaya başladım.

"Sevgili polis memurlarım, beni bulmak için bu kadar çaba harcamanız inanın bana beni çok duygulandırıyor. Neredeyse ağlayacağım. Ama tüm çabalarınıza rağmen beni bulmaya ucundan bile yaklaşamamış olmanız benim karşımda ne kadar aciz olduğunuzun bir göstergesi. Her neyse. Sayın ekip lideri Han Jisung, beni yakalama sevdanızdan vazgeçmenizi istemek zorundayım çünkü beni asla yakalayamazsınız. Sonunda sizin üzülmenizi hiç istemem. Şimdilik hoşçakalın, tekrar görüşeceğimizden şüpheniz olmasın."

Karındeşen Jack ~ Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin