MY HUSBAND // NAMJİN

Namjoon'u affet

"Sen delirmiş olmasın artık iyice akıl sağlığını kaybettin bu ne demek oluyor tanrı aşkına bu olay çok uzamadımı artık buna bir son vermelisiniz" dedi.

Namjoon Yoongi'yi ilk defa bu kadar sinirli görüyordu galiba üzerinde fazla baskı var hem normal sorumlulukları hem bir deltayla çalışmak yeterince zordu şimdi Taehyung ilede araları bozulmuştu ve Yoongi açık açık dile getiremesede Namjoon'a sinirliydi

Namjoon ona son zamanlarda biraz fazlamı yüklendim acaba diye düşündü.

Yoongi onun hem asistanı hemde tek dostuydu şimdi bu son olaylardan sonra aralarına bir mesafe girdiğini hissetmeye başlamıştı Namjoon'u düşücelerden çekip çıkaran Yoongi'nin sesi oldu "az önce başkan aradı sen ve Jin ile bilrlikte basın toplantısı yapmak istiyor ülkede alfalar ve omegalar birbirine girdi, zaten kuzey koreyle uğraştığımız yetiyor birde bu omega alfa iç savaşına dönmesin" dedi. Diyerek başkanın mesajını Namjoon'a iletti.

Namjoon masaya dirseklerini dayadı başını ellerinin arasına aldı bu duruma nasıl geldik hiç anlamıyorum dedi. Sadece 1 ay içinde koskoca ülkeyi iç karışıklığa sürüklemişlerdi.

1 ay önce
Namjoon Jin'in arkasından donup kalmıştı tamam jin-ah bana istediğin kadar nazlanabilirsin ben sabırlı bir adamım seni hayatımın sonuna kadar beklerim diye seslendi Jin duydu mu emin değildi deltasına ne diyorsun affetti sanki bizi dedi " çok az kaldı şu an kapıya yaslanmış gülümsüyor" dedi . Namjoon evden ayrılırken mutlu olmuştu galiba sen haklıydın dedi kurdu ile iyi anlaşmak Namjoon'a da iyi gelmişti.

Jin yüzüne vuran güneşin sıcaklığıyla gözlerini araladı bu gün neden bu kadar mutlu, huzurlu uyanmıştı ki omegası içinde huzurluydu " deltama gidelim çok özledim o çikolata kokusuyla sarsın bizi" diyordu Jin acaba kızgınlığımmmı yaklaşıyor diye düşündü telefonundan takvime baktı hayır daha çok vardı "başladın yine deltada delta hayır yakınımızda da değil sana ne oluyor ben kimsenin ayağına gitmem rahat bırak beni" dedi omegası üzülmüştü bir anda etrafı çürük çiçek kokusu sardı bu nasıl bir bu koku tanrım omega sen napıyorsun yapma diye söyleniyordu bir yandanda camı açıyordu ki

Taehyung birden odaya daldı Jin "sığınaklara kacalım kuzeyliler biyolojik bomba attılar galiba diyerek odaya daldı" ama odadaki koku olamaz sendenmi geliyordu Jin neler oluyor senin feromonlarına dedi burnunu tutarak

Jin omegam nedense çok melankolik bu sabah diye cevapladı Taehyung hadi bahceye çıkalım ev havalansın o arada diyerek jinide peşinden sürüklemeye başladı.

Taehyung bahçeye çıktıklarında ne oldu omegan neden üzgün ne yaptın yine ona diye sordu

Jin " ne bileyim ben sabah sabah deltamı istiyorum diye ağladı bana ben olmaz diyincede sonuç bu işte ortada" dedi.

Taehyung" sende bu omega varken sen bu deltayı alırsın ayrıca bence Orduda çalışmalısın düşmana bu feromonlarınla bir saldırsan tüm dünyaya diz çöktürürsün Kore ihya olur " dedi gülerek

Jin dalga geçme yaa dedi koluna vurarak
bu sırada Sehun yanlarına gelip "efendim ön bahçeye baksanız iyi olur" dedi.

jin "ne oldu ne var" dedi merakla

Sehun "siz baksanız daha iyi olur "dedi.

Jin ve Taehyung ön bahçeye çıktıklarında gördükleri manzara ile şok olmuşlardı Jin'in yüzü sinirden kıpkırmızı kesilmişti yumruklarını sıkmış sinirden delirmek üzereydi şu anda bahçesinde bir kamp çadırı vardı "buda ne demek oluyor burası özel bir mülk heyy burada kamp yapamazsın git belediyenin parkında yap" dedi bu sırada çadırın fermuarlı kapısı açıldı delta tüm ihtişamıyla çadırdan çıktı şu an delta siyah eşofman takımıyla dağınık saçlarıyla yeni uyandığımdan derin çıkan sesiyle akıllara zarar bir manzaraydı Jin bir süre boş boş bakıp sadece "ne yapıyorsun sen diyebildi "