Yalnız kalmak İstiyorum

66 11 16
                                    

Namjoon kurdunun sözleri ile yeni güne gözlerini açtı yatakta doğruldu gerçekten de odada kimse yoktu ne yani Jin onu terk mi etmişti ama neden

Hemen cebinden telefonunu çıkardı Jin'i aradı teelefon bir kaç çalıştan sonra açıldı

+Alo

-Jin nerdesiniz

+Sana dün akşamda söylemiştim biraz yalnız kalmaya ihtiyacımız var lütfen anlayışlı ol

-Tamam peki nerdesin onu söyle geleyim konuşalım

+Hayır gelme yalnız kalmak istiyorum nesini anlamadın

-Sen benim eşimsin ne demek yalnız kalmak istiyorum senin yerin benim yanım ayrıca Dalnim o nasıl onu neden götürüyorsun

+Offf Namjoon özelliklemi yapıyorsun neyse konuşmak istemiyorum, ben kendi evimdeyim merak etme iyiyim Dalnim'de iyi

Ve telefon kapandı Namjoon boş boş ekrana baktı bir görüşürüz bile demeden veda bile etmeden birkaç saniye olsun tereddüt bile etmeden telefon yüzüne kapanmıştı

Jin telefonu sehpaya bırakıp dirseklerini dizinine koyup yüzünü ellerinin arasına aldı canı yanıyordu sonuçta o mühürlü eşiydi ve eşimden ayrı kaldığında canının yanması normaldi

Dalnim sesleri duyup yanına gelmişti anne dediğinde jin elleri ile göz yaşlarını silip kızına sarıldı "uyandınmı miniğim acıktın mı gel kahvaltı hazırlayalım" dedi

Dalnim minik elleri ile annesinin göz yaşlarını silip" üzülme,istersen eve dönelim geldiğimizden bu yana ağlıyorsun eve dönelim söz Hae ile görüşmem evden hiç çıkmam bahçeye bile çıkmam babamın sözünden de çıkmam yeter ki sen ağlama" dedi

Jin kızına sıkıca sarıldı "hayır bebeğim ben iyi olacağım sen mutlu olursan bende mutlu olurum bir süre burada kalacağız sadece ikimiz sonra duruma göre bakacağız "

Jin eline telefonu aldı "evet ne yemek istersin mutfakta birşey yok sipariş vermemiz gerek" dedi

Dalnim dışarıdanmı sipariş edeceğiz diye sordu Jin gülümsedi" hadi kalk seni harika bir yere götüreceğim" dedi

Dalnim için tüm bunlar ilkti ilk defa dışarıdan sipariş verecekler dışarıdan hazır birşeyler yiyeceklerdi Dalnim çok heyecanlıydı

Dalnim etrafa meraklı gözlerle bakıyordu Jin'e doğru eğilip"ne kadar çok insan var"dedi

Jin "evet burası şehrin en iyi pastanesi harika kuruvasanlar yapıyorlar "dedi bu sırada bir garson yanlarına geldi "hoş geldiniz ne alırsınız" diye sordu

Jin" biz bir kahve bir çikolatalı süt yanında da iki tane çikolatalı kuruvasan istiyoruz "dedi

Bir süre sonra siparişleri gelmişti Dalnim tabağındaki şeye bakıyordu kruvasan bu mu diye sordu o hayatında ilk defa dışarıda yemek yiyordu şaşkındı daha öncede babası ile birlikte restorana gitmişlerdi ama o zaman etrafta kimse olmazdı şimdi her yerde insanlar vardı

Jin evet hadi yesene dedi Dalnim bir ısırık aldı" anne bu çok güzellll" dedi Jin gülerek biliyorum Taehyung ile birlikte hep burada kruvasan yerdik sonra da parka giderdik" dedi başını öne eğdi eski günlerde ne kadarda mutlu olduğunu düşündü

Dalnim iştahla yemeğini yemişti şimdi annesi ile birlikte market denen biryere gelmişlerdi Jin "evet ne istersen alabilirsin" dedi

Dalnim" burası çok güzel bizim evdeki kilerdeen bile büyük "dedi

Jin "evet dedi insanlar buradan ihtiyacı olan herşeyi alırlar" Dalnim çikolata reyonunu görmesi ile hemen o yana koştu "anne bak ne kadar çok bunlardan da alabilirmiyim" dedi Jin" al dedi bende çikolataya bayılırım" dedi

Dalnim" ben karar verdim feromonlarım çikolata koksun" dedi

Jin Kızına baktı gülümsedi" tıpkı baban gibi "dedi

Dalnim birşey demedi ama bu fikirde artık pek mantıklı gelmemişti "neyse onu sonra seçeceğim" dedi birlikte alışverişlerini yapmışlar eve gelmişler mutfakta akşam yemeğini hazırlıyorlardı.

Dalnim tavaya bakıp" bunun güzel olacaağına emin misin?" diye sordu güzel olmazsa yine o pastaneye gidip kurumadan yiyelim mi? Dedi

Jin kocaman bir kahkaha attı "kurumadan değil kruvasan" dedi "bence gerek kalmayacak bayılacaksın hadi bakalım sen salatayı karıştır bu hazır olmak üzere "dedi

Dalnim salatayı masaya koyduğunda Jin'de yaptığı kremalı mantarlı makarnayı tabaklara koyup masaya oturmuştu kızına "parmakalarına dikkat et" dedi

Dalnim ellerine bakıp neden dedi Jin" o kadar lezzetli oldu ki onlarıda yeme sonra" dedi

Tam ilk lokmayı ağzına atmıştı ki kapı çaldı Jin "sen devam et ben bakıyorum" diyerek kapıya yöneldi kapıyı açtığında
Sehun "hoş geldin gel içeri "dedi

Sehun" efendin siz arayınca hemen geldim ne oldu bir sorun mu var" diye merakla sordu

Jin" konuşuruz hadi gel yemek yedinmi? Bizde tam yemeğe oturacaktık" dedi

Sehun "teşekkür ederim ben yedim ama siz neden evdesiniz delta"

Jin" işler karışık bir süre ayrı yaşamaya karar verdik o yüzden tekrar işine dönmeni istiyorum" dedi

Sehun gülümseyerek" siz nasıl isterseniz" dedi

Jin" hadi gel seni kızımla tanıştırayım" dediğinde Sehun belli etmesede biraz korkmuştu sonuçta ilk defa bit thita görecekti korkuyu bir kenara bırakmalıydı sonuçta burda çalışacaksa thita ilçede sürekli görüşmek zorundaydı o daha deltaya alışamamıştı şimdi birde thita çıkmıştı"tabi efendim "dedi

Jin mutfağa ilerledi yemek masasındaki yemeği yiyen kızının yanına gidip "Dalnim bak bu Sehun benim yardımcım hemde arkadaşım" dedi

Dalnim yerinden kalkıp" memnun oldum Sehun oppa" dedi

Sehun birşey demedi karşısında küçük şirin bir kız çocuğu vardı

Jin sehunun yanına ilerledi "iyi misin" diye sordu

Sehun kekeleyerek "o-o çok normal görünüyor" diye fısıldadı "yani thita olunca bir sürü dedikodu dolaşıyor ben sanmıştım ki" dedi

Jin öfkelenmişti "anlat bakalım ne konuşuyorlar ne sanmıştında bu kadar şaşırdın"dedi

Sehun "korkunç vahşi bir canavar gözleri sürekli renk değiştiriyor insanları hipnotize edip intihar etmelerini sağlıyor .."

Jin "tamam yeter bu kadar" dedi insanlar gerçekten de çok acımasızdı küçük bir çocuk hakkında nasıl bu kadar acımasızca yorumlarda bulunabiliyorlardı ama insanlar haklıydı insan bilmediği şeyden korkardı Dalnim doğduğu günden bu yana evden dışarı çıkmamış öğretmenleri haricinde kimseyi görmemişti tabi kimsede onu görmemişti dünyada ilk defa bir thita vardı ve ortalıklarda görünmüyordu tabikide konuşulacaktı

Jin kararını verdi artık kızına herşeyi öğretecekti dış dünyayı insanları herşeyi yoksa bir gün o bu dünyadan gittiğinde nasıl hayatta kalırdı ona doğruyu yanlışı iyiyi kötüyü ayırt etmeyi öğretecekti

Dalnim "anne ben yemeğimi bitirdim" dedi Jin "tamam bebeğim" dedi

Dalnim "anne artık masal saatini seninle mi yapacağız "dedi

" artık büyüdün masal saati yok ama istersen kendin kitap okuma saati yapabilirsin" dedi

Dalnim birşey demeden odasına ilerledi bu sırada kapı çalmıştı

Jin kapıyı açtığında "senin bu saatte burda ne işin var "dedi

Namjoon elindeki masal kitabını gösterip "masal saati için geldim" dedi

MY HUSBAND // NAMJİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin