MY HUSBAND // NAMJİN

senin bana alerjin var

Hayat normale dönüyordu Dalnim evde eğitim görmeye başlamıştı artık borsaya girmesi yasaktı internetten sadece oyun oynamasına izin vardı oda annesinin gözetiminde olmak şartıyla ,alışveriş sitelerine ve  bankaların sitelerine girmesi kesinlikle yasaktır.

Jin ise okula haftada bir gün gidiyor işlerini evden hallediyordu böylece tüm vaktini kızının eğitimine ayırabiliyordu

Namjoon  artık işe gitmek için helikopter kullanıyor  trafiğe takılmadan hızla gidip gelebiliyor böylece ailesine ve kızına daha fazla vakit ayırabiliyordu tüm sorunlar çözülmüş gibiydi birlikte yemekler yiyorlar, oyunlar oynuyorlardı dışarıdan bakınca normal bir aile gibiydiler.

Jin önündeki kahve fincanına uzandı iki eliyle tutup kocaman  bir yudum aldı sonra kucağındaki albüme eğilip baktı Dalnim bir aylıktı anneannesi ve dedesi ile birlikteydi ne kadarda küçük diye düşündü aslında bebek kokusunu bile özlemişti şöyle bir düşündü aslında küçük bir yavru hiçte fena olmazdı bu düşünceyle kurdu bile hareketlenmişti evet evet yavrumuz olsun bir sürü yavrumuz olsun diyordu ama bunu Namjoon'a nasıl söyleyecekti ki uzun zamandır ayrı yatıyorlardı

Namjoon genellikle kızına masal okurken uyuyup kalıyordu, ona  ne diyecekti ki odamıza gel bebek yapacağız mı, elini havada sallayarak hayır olmaz dedi önemli  bir şey konuşmamız gerek dese bu olur dedi olmazsa şirketi arar randevu alırım daha resmi olur işin bir ciddiyeti olur kendi kendine güldü paslandım galiba dedi  nasıl yapılıyordu bu işler

Dalnim koşarak annesinin yanına gelip "anne dersim bitti hadi pastaneye gidelim "dedi

Jin ona söz vermişti sevdikleri pastaneye gidip kuruvasan yiyeceklerdi" tamam gidelim bakalım ama  önce haber verelimde arabayı hazırlasınlar" dedi

Dalnim "bunlar ne" diyerek albüme uzandı "aaa bebeklik resimlerim gerçekten bu kadar küçükmüydüm baksana oyuncak gibiyim"

"Evet tatlım çok küçüktün ama çok tatlıydın şu surata bak" Dalnim sayfayı çevirdi" hiii çok ayıp banyo yaparken resmimi çektiniz cık, cık, cık"

Jin gülerek Dalnim'in mimik burnunu sıkıp"ayy büyümüşte utanırmıymış benim miniğim" dedi

Dalnim "görürsün, kardeşim doğsun bende onun resimlerini çekeceğim büyüyünce de herkese göstereceğim hatta internete koyacağım o resimleri" dedi

Jin güldü "hani sen iyi bir abla olacaktın"

Dalnim omuz silkip "bana ne kardeşim değil mi? İstediğimi yaparım ayrıca neden kötü düşünüyorsun ki ,ben tatlı kardeşimi herkes görsün istiyorum yoksa sen ona çirkin mi? Demeye çalışıyorsun"

Jin karşısındaki kızına baktı ağzını açtı bir cevap vermek istedi ama birşey diyemedi "hadi çıkalım artık "diyebildi

Dalnim pastalara iştahla bakıyordu artık tanıdık olan garson "bu gün ki kruvasanlarınız neli olsun küçük hanım dedi çikolatalı mı yoksa çilekli mi?"

Dalnim pasta dolabındaki küçük çikolatalı şeyleri işaret ederek" bu gün bunlardan istiyorum "dedi

"Ekler, harika bir seçim hemen getiriyorum "dedi" yanınada limonata istermisin" Dalnim başını salladı "teşekkür ederim oppa"dedi

Dalnim annesnin yanına dönüp heyecanla anlatmaya başladı "anne ekler aldım severmisin"

Jin elimdeki telefonu bırakıp "bayılırım tatlım"  dedi Jin yemeği çok severdi ama tatlılar ahhh onun için tatlının yeri bambaşkaydı

Dalnim tabağındaki altıncı ekleride ağzına atıp "ben birtane daha alabilirmiyim? "Diye sordu

Jin biraz korkarak kızına baktı" tatlım biraz fala olmadımı mideni bozabilirsin sonra baban birdaha pastaneye gitmemizi yasaklar bence bu günlük bu kadar yeter"