Jin yüzüne vuran sıcak sabah güneşiyle uyanmış yatağında biraz vucudunu esnetmiş elini Namjoon'u bulmak umuduyla yatağın yanına atmış ama boşlukla karşılaşmıştı neden bırakıp gitti ki yoksa benimle kaldığı için pişmanmı oldu diye geçirdi içinden Jin biraz üzülmüş morali bozulmuştu böyle bir sabaha uyanmayı beklemiyordu deltasının kucağında uyanmak yatakta uzunca bir sabah keyfi yapmak istiyordu hiç olmazsa öpücükle uyandırılsa iyi olabilirdi ama şimdi yatakta bir başınaydı gözleri doldu, sonra evin kapısı çalındı mecburen kapıyı açmak için yataktan çıktı odasından çıktığında Namjoon'un sesini duydu " neden zili çalıyorsun ben demedim mi gürültü yapmak yok diye" belliki Namjoon karşısındaki adamı azarlıyordu.
Jin neler olduğuna bakmak için merdivenlerden indi neler oluyordu burda mutfakta uzaktan görüğü kadarıyla birkaç kişi vardı yemek yapıyorlardı bir kaç kişi yemek masasını hazırlıyordu ve salonda Namjoon bir adamla konuşuyordu adamın elinde poşetler vardı
Namjoon Jin'i görünce " uyandırdılar seni değilmi sen git biraz daha uyu istersen ben kahvaltı hazır olunca gelir seni uyandırın"dedi sesi gerçekten üzgün çıkıyordu ne yani onu uyandırdılar diyemi üzülmüştü Jin şaşkındı evindeki bu hareketliliğin sebebide neydi?
Namjoon'a yaklaştı " günaydın neler oluyor burda " diye sordu.
Namjoon "sana kahvaltı hazırlamak istedim ama durumu biliyorsun bu konuda kötüyüm bende evimdeki aşçımı
çağırdım senin kadar olmasada eli çok lezzetlidir Kore'nin tek Michelin yıldızlı aşçısıdır ayrıca dolapta eksikler vardı onuda hallettirdim"
Jin" gerek yoktu aslında birşeyler atıştırırdık hem benim mutfağım her zaman tamdır eksik olamaz" dedi.Namjoon "tamam aşçının işgüzarlığıdır o zaman,ama dursun mutfakta, hem ben biraz fazla yerim bir kaç güne hepsi biter " dedi
Jin şaşırmıştı" ne yani sen buradamı kalacaksın" dedi.
Namjoon "sende istersen ve izin verirsen kalmak istiyorum burası bana yuva gibi hissettiriyor" dedi. Jin'e yaklaştı elinin tersiyle Jin'in yanağını okşadı resmen içi gidiyordu dokunmaya kıyamıyordu Jin gözlerini yummuş başını eğerek yanağını Namjoon'un büyük eline yaslamıştı bu güzel anı mutfaktan çıkan aşçı bozmuştu " kahvaltı hazır efendim".
Namjoon" hay ben senin kahvaltını" dedi Jin gülümsedi Namjoonun bu halleri çok hoşuna gitmişti aslında fena biri değildi ona alışmaya başlamıştı onun yanında kendini çok rahat huzurlu ve güvende hissediyordu "çok acıkmıştım hadi yiyelim" dedi.
ikili yemek masasına oturmuş yemeğe başlamışlardı Jin iştahla yemeye başladığında Namjoon aslında seninde iştahın en az benim kadar yerinde diyerek Jin'e takıldı.
Jin "evet dedi yemek yemeyi seviyorum özellikle tatlılar hatta pastalar vazgeçilmezim" ama sofrada tatlı yoktu Namjoon sağlıksız olduğu için yemiyor evine bile sokmuyordu jin pankek tabağınının içindeki spatulayı aldı tabağına birkaç tane koydu masaya baktı çikolata yoktu " aaa çikolata koymayı unutmuşlar"ona göre pankekki çikolatasız yemek pankeke hakaretti insanık suçuydu çikolata ve pankek Jin'in ince çizgisiydi.
Namjoon "hayır onlar çok sağlıksız zararlı olduğu için ben kaldırttım "dedi. Omegasının sağlığını düşündüğü için kendiyle gurur duyuyordu ama Jin aynı fikirde değildi
" peki pankekleri nasıl yiyeceğim o zaman "
Namjoon meyve salatasını uzatıp " meyve ile olabilir" dedi.
Jin biraz bozulmuştu yemeğine karışılması en çok sinirlendiği şeydi tabağı işaret parmağı ile önünden ittirip kollarını önünde bağladı "ben de yemiyorum o zaman"diyip sinirle masadan kalkıp odasına çıkmak için merdivenlere yöneldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY HUSBAND // NAMJİN
Fiksi PenggemarJin kendisine aşık bir eş mutlu bir yuva hayalini kuran güzel bir omega Namjoon ise aşka inanmayan bir delta omega deltayı aşka inandırabilecek mi?