Aras Ali Keskin [Karahanlı]
"Siz?" Dedim bilmezden gelerek.
"Yeni tim komutanınız yüzbaşı Pusat Karahanlı." Karahanlı mı?
Neyse. Tek soyisim onların değil ya.
Hızla hazır ola geçtim.
"Kıdemli Üsteğmen Aras Ali Keskin!"
"Rahat! Al şu çantayı bakalım, bizde yetişelim peşlerinden. Ses etme, parkurdan sonra tanışırız timle." Elindeki çantayı aldım hızla.
"Emredersiniz!"
⛰️
"Tim!" Hepsi bana döndü hızla, birazcık belalarını sevmiş olabilirim.
"Geç rütbe sırasına!" Hepsi sıraya geçti ve bize bakmaya başladı. Pusat yüzbaşıya döndüm ve bir adım geri geçip hazır ol da durdum.
"Ben yeni tim komutanınız yüzbaşı Pusat Karahanlı." Dediğinde hepsinin gözleri irileşti, Eray'ın yüz ifadesiyle ciddiyetimi zar zor korudum. Biraz kaşındı da içtima da...
"La oğlum bu adam kim lan? Bir tane var başımızda bela zaten, bu ne alaka?!" Dedi Eray.
"Lan sus! Duyacaklar! Bende anlamadım zaten!" Mete'nin dediğiyle tekrar konuştu.
"Hayvan gibi adam birde! Hayır bizim komutan bir kaç ay sonra gelecek, şurada bir kaç aylık süremiz var. Bari şimdi rahat bırakın! Aras komutan zaten yerden yere vuruyor!"
"He vallaha!"
Adama hayvan dedi lan.
Yani birde yazıklar olsun, geleli iki gün oldu. Sizi nasıl yerden yere vurmuş olabilirim?!
"Hakkımdaki düşüncelerinizi münasip yerlerinize sokmadan önce tanışalım!" Dediğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Eren, tanıt kendini bakalım!" Eren mi?
"Asteğmen Eray Ağaoğlu!"
"Eren, git iki çay al gel bakalım!" Sırıttım, harbi kıl komutanlardandı.
"Komutanım adım Eray." Kaşları çatıldı Pusat yüzbaşının.
"Sen benim doğru mu yanlışımı mı sorguluyorsun asker?!"
"Estağfurullah komutanım, adım Eren benim. Hemen size çay alıp geliyorum!" Koşarak uzaklaştı yanımızdan. Koşmak biraz kibar hali, aslında topuklarını götüne vura vura kaçıyordu şu an.
"Devam!" Dedi önümüzde volta atarken.
"Asteğmen Mete Korkmaz!"
"Teğmen İlker Ayzan!"
"Teğmen Yağız Taşkın!"
"Üsteğmen Serdar Akar!"
"Kıdemli Üsteğmen Aras Ali Keskin!"
Eray elinde iki çayla dökmemeye çalışarak yanımıza geldi, Pusat yüzbaşı ona döndü.
"Ver elindeki çaylardan bir tanesini Aras Ali'ye."
Hayırdır inşallah?
Eray, bir tanesini uzatınca aldım. Diğerini de Pusat yüzbaşı aldı.
"Eren!" Eray hızla Pusat yüzbaşıya baktı ve hazıra geçti.
"Emredin komutanım!"
"Odam da bekle beni!" Sertçe yutkundu.
"Emredersiniz komutanım!" Time geri döndü.
"Sizinle sabah görüşeceğim!" Bana döndü ve başıyla takip etmemi işaret etti, o önden gitmeye başlayınca bende takip ettim.
Arka taraftaki banka oturduk, sessizdi. Hayra alamet değil gibi be!
"Anlat bakalım timi." Dediğinde biraz sessiz kaldım. Neyini anlatayım amına koyayım?
Bende bilmiyorum ki.
"Bende sizden iki üç gün önce geldim başlarına komutanım, fazla bilmiyorum. Ama eğer tahmin yürüteyim derseniz Eray biraz fazla hareketli, Mete çok konuşkan, İlker çok sessiz, Yağız çok uykucu, Serdar ise daha çok yaşına göre olgun davrananlardan." Başını salladı.
"Anladım... Yani Eren'le işimiz var diyorsun?" Güldüm istemsizce, hızla başımı salladım.
"Evet komutanım."
Şu adamla ilerde anlaşırsak çok iyi olur.
Kafa birine benziyor...
⛰️
"Aras üsteğmenim!" Pusat yüzbaşının sesiyle arkama döndüm.
"Emredin komutanım?"
"Benim araba henüz gelmedi, taksi de buralardan çok nadir geçiyor biliyorsun. Kardeşime sürpriz yapmam lazım, okuluna bırakabilir misin beni?" Başımı salladım ve arabayı gösterdim.
"Buyurun komutanım." Omuzumu pat patlayıp bindi arabaya. Bende hızla sürücü koltuğunda yerimi alıp arabayı çalıştırdım.
"Hangi okul komutanım?"
"Şu hastaneye yakın bir Anadolu lisesi varya, orası." Biliyordum o okulu, defalarca önünden geçmiştim.
"Ee üsteğmenim, anlat bakalım. Ailen nasıl?"
"O konu biraz karışık komutanım." Hemde bayağı karışıktı...
"Nasıl yani?"
"Uzun konu komutanım, bir gün anlatırım." Başını salladı, okulun önünde arabayı durdurunca indi.
"Sağ ol Aras Ali."
"Eve de bırakabilirim komutanım, acelem yok." Dediğimde biraz düşündü, sonra onaylar anlamda başını sallayıp indi arabadan.
Cebimi yokladığımda sigara paketim yoktu, derin bir nefes alıp gözlerimi gezdirdim etrafta. Karşıda gördüğüm küçük yerle indim arabadan ve oraya ilerledim.
Sigara mı almış açarak geri geliyor iken Pusat yüzbaşının yanındaki Adar'la göz göze geldim.
Düşündüğüm şey olmasın...
"Aras abi!" Demiş ve koşarak sıkıca sarılmıştı, Adar'ın sarılmasını şu an siklememiş Pusat yüzbaşıya baka kalmıştım.
Abim miydi?
⛰️
DÜN AKŞAM BENİM İÇİN ÖZEL VE SIKINTILI BİR DURUM GERÇEKLEŞTİ, BÖLÜM O YÜZDEN GECİKTİ.
ÖZÜR DİLERİM HAMSİLERİMM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀𝐫𝐚𝐬 𝐀𝐥𝐢 | 𝐆𝐞𝐫𝐜̧𝐞𝐤 𝐀𝐢𝐥𝐞𝐦
Random"Sen hep böyle cevap olarak başını mı sallarsın?!" Başımı salladım. Kaşları çatıldı, o güzel mavi gözlerini gözlerime dikti. "Gıcık mısın Aras?!" Bilmem anlamında başımı sallayınca sabır çekti. "Başın kopsun Aras!" Kaşlarım çatıldı. "Tövbe de!" Bens...