Aras Ali Keskin [Karahanlı];
Yemeğimizi yemiş çay içme fasılına geçmiştik ama ben Ahu'yu aramak için bahçeye çıkmıştım.
"Efendim, Aras?"
"İyi misin?"
"Biraz ağrım var, o da abartılacak bir şey değil zaten. Sen?"
"Aynı, değişen bir şey yok güzelim. Abinler darlamıyor değil mi seni? Hemen gelirim yanına vallaha!" Güldü.
"Hayır, babamla annem var yanımda sadece. Şu an bahçede kahve içiyorlar. Abimleri kovdu babam. Bayağı da kızdı." Sırıttım.
"İyi yapmış. Canım komutanım!" Kıkırdadı ve derin bir nefes aldı.
"Yarın gelecek misin yanıma?"
"Geleceğim tabii ama sabah erkenden karargaha geçmem gerekiyor. Bir kaç işim var..."
"Anladım, umarım kötü değildir işlerin." Sıkıntılı bir nefes aldım, kötü ama bir daha yaparım senin için...
"Ona yarın bakacağız."
"Uzun sürer mi işlerin? Yanıma tahminen saat kaçta gelirsin?" Dediğinde güldüm.
"Sen beni özledin de ağzımdan laf mı almaya çalışıyorsun, Ahu?" Dediğimle güldü.
"Evet, özledim. Sen beni özlemedin mi yoksa?!" Gülümsedim.
"Özledim, hemde çok özledim."
"Ben seni böyle dünyalar kadar özledim!" Dedi dünyaları uzatarak.
"Benimle bu konu da kapışamazsınız, Ahu Hanım. Kimse benden fazla özleyemez."
"Öyle olsun, Aras Bey! Sanırım babamlar geliyor, kapatmam lazım. Seni seviyorum!" Deyip suratıma kapatmıştı.
Seni seviyorum mu?
Sırıttım.
Kendime gelip içeri geçtim ve Serkan'la Bora'nın arasındaki yere oturdum. Serkan arada bir Hayal'le bakışıp duruyordu. Kulağına eğildim.
"Aptal, içerisi asker dolu. Durmadan bakma!" Dedim fısıldayarak. Bana döndü hızla. Kaşları çatılmış benim gibi kulağıma eğilmişti.
"Bende askerim? Çaktırmam?" Gözlerimi devirdim.
"O kız asker değil ama! Kıza yüklenirler!"
"Doğru, dur o zaman kurt bakışlarımla bakışmayalım güzelim diyeyim! Tövbe tövbe!" Sabır çekip önüme döndüm.
"Aras, hiç soyadımızı almayacak mısın? Ölene kadar böyle o şerefsizin soyadıyla mı yaşayacaksın?"
Onun soyadıyla yaşamak istemem tabii ama Pusat yüzbaşıyı da abim olarak kabul etmek çok koyardı bana. Yani tabii ki de onunla hiçbir zaman barışmayacaksın ama resmiyette abi kardeş olarak gözükecektik.
"Bu konu hakkında hiçbir fikrim yok..." dediğimde solumdaki Bora bana döndü.
"Ne demek hiçbir fikrim yok? Ulan sen bizim kanımızdansın, canımızdansın! Tam tersi bu konu hakkında. Bir sürü fikrin olmalı!"
Bora'nın beni daha sonradan tanıyıp bu kadar çok sevmesine anlam verememiştim.
Biz Pusat yüzbaşıyla çok iyiyken gerçekleri öğrendikten sonra kötüleşmiştik ama Bora'yla aramız kötüyken, yani benim için kötüyken gerçekleri öğrendikten sonra iyileşmiştik.
Sanırım karakterden karaktere değişiyor diyeceğim ama Pusat yüzbaşı da o bahsettiğimiz karakter yoktu.
"Anlattığın gibi kolay değil işte!"
"Ulan kolay değil diye diye beş buçuk ay geçirmişsin, oğlum!" O kadar geçmiş mi lan? Oha anasını satayım...
"Sen bizim soyadımızı alacaksın, Aras Ali! Neden almak istemediğini çok iyi anladım!" Dedi başını sallayarak. Bakışlarımı kaçırdım. Gömleğimin yakasından tutup kaldırdı beni.
Oha! Beni nasıl kaldırdın amına koyayım?!
"Abi! Dur!" Dedi Leyla.
"Kayınço!" Dedi Leyla'ya destek çıkan Ateş. Pusat, soğuk nevale ikizler ve Yiğit dışında herkes ayaklanmıştı. Serkan'la Hayal ise hâlâ bakışıyordu.
Senin aşkına sıçayım!
"Ulan dövmeyeceğim! Konuşacağım!" Dediğinde herkes gerisin geri oturdu. Beni sürükleyerek yukarıya, odasına çıkardı.
"Bak, o Pusat'ı abin olarak kabul etmek istemediğin için soyadımızı almıyorsun ama bizim ne suçumuz var, Aras Ali?!" Sessiz kaldım.
"Ulan iyi yanından baksana! Aynı timde olmayacaksınız!"
"Eğer kabul edersen hep birlikte yaşayacağız, tam bir aile olacağız."
"Evet ama-" Pusat'la aynı ortamda olmak istemiyorum diyecektim izin verseydin!
"Ulan konuşma onunla! Affetmeyeceğini biliyorum, hele bu son yaptığından sonra ama bizi sensiz bırakma, Aras. Ben geri kalan hayatımı eksik kardeşim olmadan yaşamak istemiyorum. Annemi düşün, onca çocuğu gözü önünde. Ne yaptıklarını, nasıl olduklarını biliyor ama seni bilmiyor, Aras. Babam her gece odalarımıza girip bizden emin oluyor ama senden olmuyor! İkizler içine kapanmış, açılmayı bekliyor, Yiğit birisinin ona destek olmasını bekliyor. Leyla bebeğini senin gibi bir adamla büyütmeyi bekliyor, Adar örnek almak istediği birisini bekliyor. Aile olalım, Aras,"
"Bizi daha fazla bekletme, Aras. Senin kocaman bir aileye, bizimde kocaman yürekli bir adama ihtiyacımız var."
Ben onun bu kadar büyük düşündüğünü bilmiyordum, bu kadar mı çok istiyorlardı beni? Bu kadar mı çok seviyorlardı?
Benden cevap gelmeyince sıkıntılı bir nefes verip kapıdan çıkmak için arkasına dönmüştü. Derin bir nefes alıp boğazımı temizledim.
"Abi..." dediğimde olduğu yerde kaldı. Omuzunun üstünden baktı bana, gülümsüyordu hafifçe.
"Abim?"
"Aile olalım ama... Öyle her şeye hemen alışmamı beklemeyin, yavaş yavaş. Soyadınızı da alırım işte bir ara." Dediğimde gülümsemesi gülmeye dönüştü.
Tekrar yanıma geldi.
"Yavaş yavaş, abiciğim. İstediğin gibi yavaş yavaş olsun!" Demiş ve sarılmıştı, hızla ayrılıp kolunun altına aldı beni.
"Bu habere en çok Adar'ın sevineceğine eminim..."
🐺
HAYIRLI OSSUNNN
BEN GELDİMMMMM
NASSINIZZZ
BORAŞKIM ŞAKA Mİİİİ
ÖFMDMDMDMDMMD
AKŞAM ŞU ARAZ İLE ARATIN FİNALİNİ VERELŞM HA ARTIKKK
![](https://img.wattpad.com/cover/366612685-288-k613029.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀𝐫𝐚𝐬 𝐀𝐥𝐢 | 𝐆𝐞𝐫𝐜̧𝐞𝐤 𝐀𝐢𝐥𝐞𝐦
Random"Sen hep böyle cevap olarak başını mı sallarsın?!" Başımı salladım. Kaşları çatıldı, o güzel mavi gözlerini gözlerime dikti. "Gıcık mısın Aras?!" Bilmem anlamında başımı sallayınca sabır çekti. "Başın kopsun Aras!" Kaşlarım çatıldı. "Tövbe de!" Bens...