'28'

7K 702 260
                                    

Aras Ali Keskin [Karahanlı];

"Patron?" Dedi acı içinde kıvranan Fadi.

Adamlar üstümüze gelmeye yeltenince hepsine sıkmaya başladım teker teker, toplasan altı adam vardı.

Adam derken lafın gelişi yani, bunları toplasan bir tane adam etmez.

"Sen! Sen hainsin!" Dedi Fadi, Patron alayla gülüp ona ilerledi ve yakalarından tutup sertçe duvara yapıştırdı.

"Bana bak geri zekalı, dua et sağlam lazımsın! Yoksa senin burada soyunu sopunu kurutup, acımadan boş kafana sıkardım!" Fadi sertçe yutkunmakta başka bir şey yapmayınca bana doğru fırlattı.

Asker olduğu belliydi de rütbesi neydi acaba?

O kadar laf ettik şimdi, bizi ters düz sikmesin...

"Sen kimsin?" Dediğimde bana döndü.

"Şimdilik Patron olarak bilsen iyi edersin." Başımı salladım hay hay der gibi. Ne kadar içim rahatlasa da güvenemezdim.

Timi kurtarmak için odadan çıkacakken sesiyle durdum.

"Aras Ali, yani adını değil mi?"

Elim olamayacağına göre evet adım!

Bir şey demeyip suratına baktım sadece.

"Dur bir dakika, dışarısı adam kaynıyor. Tim bir gece daha dayansın, Ünal'ı almamız lazım."

"Madem ben çıkamıyorum, güya senin olan adamların beni çıkarsın?" Dediğimde başını salladı gülerek.

"Sami!" İçeriye giren adam şaşkınlıkla yere baktı. Adamlar ölmüştü, Fadi elimizdeydi.

"Fadi bizim için bir düşman artık, Sami. Bunu diğerlerine söyle, şunu da timinin yanına götür!" Dedi eski rolüne geçerken.

"Emrin olur abi! Düş önüme!" Ellerim bağlıymış gibi gözüksün diye arkama aldım.

"Emrin olur abi!" Dedim alayla ve gözlerimi devirip çıktım odadan. Timin olduğu odaya gelince beni itmek için ellerini kaldırdı, hızla arkama döndüm.

"Eğer bir daha beni itmeye kalkarsan seni geldiğin yere geri sokarım!" Deyip içeri girdim, kapıyı kapatınca ellerimi önüme aldım.

Tim gülümsedi zaferle,

"Beni dinleyin, bir gece daha buradayız. Fadi'yi, yani buraya gelen adamı aldık. Ünal diye bir adam gelecek yarın. Onu da almamız lazım."

"İçeride asker mi var?" Dedi Eray.

"Asker sanırım." Dediğimde Pusat yüzbaşının tek kaşı havalandı.

"Sanırım?"

Sorgulama it!

Bir şey demeyip time ilerledim ve ayakkabıma sıkıştırdığım çakıyı aldım. Ellerim arkadan değil de önden bağlı olsaydı nerelere gelmiştik şu an!

Serdar'ın ellerindeki ipi kesince bana yardım etmeye başladı. İlker'den sonra Pusat yüzbaşıya ilerledim. Onun da iplerini kesince ayağa kalktı.

Tim odanın kenarında bize ait olan silahlara ve çantalara bakarken Pusat yüzbaşı sinirle konuştu.

"Bana bak, Aras! Eğer bu kaçırılmamızın içinde senin parmağın varsa çok kötü olur! O Ünal'ın senin üvey baban olduğunu biliyorum!"

Bu düpedüz bana hain diyordu resmen!

"Bunu buradan çıktıktan sonra konuşuruz, komutanım!" Dedim kendimi bağırmamak için zor tutarken.

𝐀𝐫𝐚𝐬 𝐀𝐥𝐢 | 𝐆𝐞𝐫𝐜̧𝐞𝐤 𝐀𝐢𝐥𝐞𝐦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin