Aras Ali Karahanlı;
Uykulu gözlerimle kapıyı çaldım, dün Serkan'ı o halde görmem bana da iyi gelmemişti. Bir kere küçükken öyle görmüştüm ama koskoca yıllar sonra tekrardan görmek iyi değildi.
Ama o da ailesini bulmuştu.
Kapıyı annem açmıştı, beni görünce gülümsedi ve sıkıca sarıldı. Sarılışına karşılık verdim hızla.
"Apar topar çıkmışsın dün akşam annem. Neden?"
"Bir sorun vardı da, onu çözdük Serkan'la."
"Anladım, umarım kötü bir şey değildir. İyi gözükmüyorsun çünkü."
"Yok değil, dün gece hiç uyumadım. Yorgunum."
"Sen o zaman hemen odana çık." Başımı salladım ayrılırken. O kapıyı kapatıp içeri geçerken ben odama çıktım. Odaya girdiğimde yatağımın üstünde bebek vardı. Gülümsedim heyecanla.
Ece Pelin Su!
Ben ona ilerlerken kapım açıldı, ablam gelmişti.
"Sen ver Ece'yi bana ablacığım, ben onu başka yere yatırayım."
"Gerek yok, birlikte uyuruz." Gülümsedi.
"Tamam o zaman, size tatlı uykular." Demiş ve çıkmıştı. Bende hızla üstümü değişip dikkatlice yanına uzandım.
Serkan görseydi, inşallah çocuğu ezip suyunu çıkartmazsın derdi!
Minik eli karnının üstündeydi, parmağımla tuttum elini. Gözlerim daha fazla dayanamamış, yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı.
🐺
Dibimde devamlı titreyen telefonumla gözlerimi açtım, telefonumu elime alıp baktım. Ahu mesaj atmıştı bir sürü. Hızla uygulamaya girdim.
Ahu'm: Ya insan bir arar, sorar der ki benim dünyanın en güzel kadını sevgilim ne yapıyor acaba?!
Ahu'm: Serkan'a bir sürü gelinlik atıyorum cevap vermiyor!
Ahu'm: Bu tavırlarınızdan yola çıktım ve şöyle bir kanıya vardım.
Ahu'm: İkiniz yine bir işler içindesiniz!
Yanımda hâlâ mışıl mışıl uyuyan Ece'nin fotoğrafını çektim ve gönderdim.
Siz: Sadece dayılık görevimi yapıyorum hanımefendi.
Ahu'm: Aras!
Ahu'm: Bu çocuk çok tatlı!
Ahu'm: Bende istiyorum!
Siz: Sabret yavrum, yaparız.
Ahu'm: Ece'yi yanımda uyutmak istiyorum anlamında söylemiştim ama neyse!
Ahu'm: Ve sen şu an dayılık görevini gerçekleştiriyor olabilirsin ama ben Serkan'la bir işler çevirdiğinizden adım gibi eminim!
Siz: Onu sana Serkan'ın anlatması daha doğru olur güzelim.
Ahu'm: Önemli demek ki, olsun beklerim ben.
Ahu'm: İki gündür evdeki herkes çok sessiz biliyor musun?
Ahu'm: Dinçer abim iki gün önce bizim için güzel olan karardan sonra hiç gelmedi. Kendi evindeler, normalde gelirlerdi akşam bir iki saat otursalar bile.
Ahu'm: Yağız ve Oğuz abim de konuşmuyorlar benimle, babamla sohbet ediyoruz da o da duygulanıyor herhalde. Birde Dinçer abimle de arası bozuldu ya, ondan da olabilir bilmiyorum.
Siz: Sen takma kafana bunları, şu beş gün sadece ilk adımımızı atacağımız günü düşün güzelim.
Ahu'm: Ya evet ama çıkmıyor ki aklımdan. Aynı evin içindeyiz, ikiside yüzüme bakmıyor.
Siz: Yani şu sessizliğim abinlerle bir daha kavga etmemek için yavrum.
Ahu'm: Lütfen biraz daha sabret, işler iyice kızışmasın.
Siz: Onun için çabalıyorum zaten, güzelim.
Yüzüme sertçe çarpan elle sağıma döndüm. Ece uyanmış ve ellerini sağ sola sallıyordu. Güldüm.
Siz: Yavrum Ece uyandı, onu ablama götürmem lazım.
Ahu'm: Tamam sevgilim, bir sürü öptüm!
Siz: Bende öptüm ama anladın sen.
Ahu'm: Burada bile yapıyorsun şunu Aras!
Gülüp telefonu kenara koydum ve Ece'yi dikkatlice kucağıma aldım. Odadan çıkıp aşağıya, salona indim kucağımdaki Ece'yle.
Ama büyükler vardı burada.
"Ablanlar yan odada aslanım." Dedi babam. Başımı salladım sadece ve yan odaya girdim. Dün ki kadro vardı işte, ablamlar eklenmişti sadece.
"Vay vay! Kucağına da pek yakıştı yeğenim!" Hakan amcanın dediğiyle sırıttım.
"Eyvallah." Ablamdan önce Ateş abi davrandı ve Ece'yi aldı benden.
Bizde yapacağız ya.
🐺
YARIN 15 TEMMUZ
O GÜN CANI PAHASINA SAVAŞAN TÜM ŞEHİT VE GAZİLERİMİZİ UNUTMADIK VE UNUTMAYACAĞIZ
İYİ Kİ VARSINIZ
🐺🐺🇹🇷🇹🇷
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀𝐫𝐚𝐬 𝐀𝐥𝐢 | 𝐆𝐞𝐫𝐜̧𝐞𝐤 𝐀𝐢𝐥𝐞𝐦
Random"Sen hep böyle cevap olarak başını mı sallarsın?!" Başımı salladım. Kaşları çatıldı, o güzel mavi gözlerini gözlerime dikti. "Gıcık mısın Aras?!" Bilmem anlamında başımı sallayınca sabır çekti. "Başın kopsun Aras!" Kaşlarım çatıldı. "Tövbe de!" Bens...