Aras Ali Keskin [Karahanlı];
Sol koluma ceketimi giydirmeye çalışırken Ahu girdi içeri, bu halimi görünce kaşları çatıldı.
"Ya senin sol omuzun yaralı! Niye giymeye çalışıp zorluyorsun kendini?!" Yanıma gelip ceketi omuzumun üstüne attı.
"Ya bir şeyim yok!"
"Ay çok özür dilerim ya! Sinek ısırmıştı değil mi omuzunu?!" Mavi gözleri kaşlarını çattığından dolayı kısılmıştı.
"Kızım bu yara hiç bir şey, sen bir sal beni." Dedim kenardaki telefonu cebime atarken.
"Öyle olsun Aras Ali Bey." Dediğinde anında ona döndüm, kollarını göğüsünde birleştirmiş bana bakıyordu ters ters.
"Öyle olsun Ahu Hanım!" Kaşları mümkünmüş gibi daha çok çatıldı.
Nasılmış hanımefendi?!
"Aras Ali, oğlum." Esra Hanım'ın sesiyle ikimizde kapıya döndük. Mirza Bey'le bize gülümseyerek bakıyorlardı.
"Taburcu işlemlerini hallettik oğlum." Başımı salladım.
"Geliyorum ben şimdi." İkiside gülümselerini genişletip odadan çıktılar.
Ahu'ya döndüğümde sağlam koluma vurdu acıtmayacak şekilde. Kaşlarım çatıldı, hayırdır anlamında başımı salladığımda gülümsedi şirince.
"Kaç gündür buradasın, bir içimden geldi!" Dediğinde dudaklarım hafifçe sağa doğru kıvrıldı. Bu kız ayrıydı, herkesten farklıydı, çok doğaldı...
Yüzüne düşen perçemini kulağının arkasına sıkıştırdım, bu hareketimle boyundan dolayı bana alttan alttan mavi gözleriyle bakınca içimden bir şeyler aktı.
Mavinin en güzel tonu bu olsa gerek...
"Bir daha görüşürüz umarım Ahu Hanım." Deyip çıktım odadan.
"Burada olmasın da..." dedi dalgınlık dolu sesiyle. Güldüm kısıkça, koridorun sonundaki lobi de bekleyen Mirza Bey'lere baktım. Serkan'ı son kez görmem lazım ama, hızla yan odaya girdim.
"Gidiyor musun?" Dedi beni gören Serkan. Başımı salladım.
"Tamam, dikkat et kendine."
"Sende dikkat et. Gelirim yine." Güldü otuz iki diş it.
"Benim için mi sence?" Dediğinde güldüm kısıkça.
"Gebertirim seni." Tekrar gülünce çıktım odadan. Mirza Bey'lerin yanına gelince bana döndüler.
"İstersen akşam yemeğine bizde kal, ondan sonra gidersin. Zorlamak istemiyorum, gece kalmayacağını biliyorum." Esra Hanım'ın dediğiyle başımı salladım sadece.
Gülümsedi genişçe, gözleri parladı.
Bu kadar mı düşünüyordu beni?
Onların bu duygularına, bu tepkilerine o kadar yabancıyım ki...
Bir türlü anlayamıyorum.
Bir anne oğlunu iki saatte görse bu kadar seviniyor muydu? Bu soruların cevabı hakkında hiç bir fikrim yoktu.
Esra Hanım'ı üzmek istemem ilerde ama ben böyle geldim, böyle giderdim. Benim yarınım belli değil...
Ölüm nefesimden daha yakındı bana. Bu yirmi dokuz yıllık hayatımda yaşımdan çok sayıda yara aldım ben.
Hem ruhum, hem bedenim yaşayan ölü benim...
Beni de geri hayata döndürecek birisi olduğunu düşünmüyorum...
Beni kimse sevmedi, sevmeyecek...
Beni kimse merak etmedi, etmeyecek...
🐺
ÇAKARIM AĞZININ ORTASINA BİR TANE ŞİMDİ HAAA
ARAZ İLE ARATI GECE ATARIM GENCOŞAR
YARIN YATİL YA ERKEN YATMAM
ÖPTÜM SİZİİİ
MUAHHH
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀𝐫𝐚𝐬 𝐀𝐥𝐢 | 𝐆𝐞𝐫𝐜̧𝐞𝐤 𝐀𝐢𝐥𝐞𝐦
Random"Sen hep böyle cevap olarak başını mı sallarsın?!" Başımı salladım. Kaşları çatıldı, o güzel mavi gözlerini gözlerime dikti. "Gıcık mısın Aras?!" Bilmem anlamında başımı sallayınca sabır çekti. "Başın kopsun Aras!" Kaşlarım çatıldı. "Tövbe de!" Bens...