'12'

9.2K 598 95
                                    

Aras Ali Keskin [Karahanlı];

"Hızlan 'Keskin' üsteğmen!" Soyadıma baskı uygulayarak verdiği emirle sabır çekip yaralı omuzumla daha da hızlanmaya başladım.

Bu adam beni sinir etmeye başlamıştı yavaş yavaş...

"Pusat komutanım, Fahri albay sizi çağırıyor." Dediğinde bize döndü.

"Serbestsiniz." Demiş, nefret dolu bakışlarını üzerimde bir süre gezdirmiş ve arkasına dönüp yürümeye başlamıştı.

Çok da sikimdesin zaten!

Pusat niye benden nefret ediyor diye kahrımdan öldüm şu an, bak!

İt!

"Komutanım." Eray'ın seslenmesiyle ona döndüm sertçe.

"Ne var?!" Ani çıkışımla baka kaldı suratıma.

"Komutanım, omuzunuz kanıyor..." dedi daha sonrasında, Mete hızla ayaklandı.

"İzin verin baka-" elimi kaldırdım durması için.

"İstemez! Hallederim ben!" Ayağa kalkıp içeri girdim ve üstümü değiştim yarama dikkat ederek.

Aptal!

Ben çok meraklıyım sanki sana ve ailene!

🐺

Acil kısmındaki boş sedyede oturmuş bana bakacak birisini bekliyordum.

"Aras Ali?!" Tanıdık sesle başımı kaldırdım, Ahu...

"Bey?!" Demişti son anda, onun bu haline sevinecek halim yoktu şu an.

Sinirim, maalesef ki sevincimin önüne geçiyordu.

"Ne oldu sana?! Başka bir yaran mı var?! Ay... Nerede?!"

"Bir şeyim yok! Yaram açıldı sadece!" Sinirli çıkışımla baka kaldı suratıma.

"Anladım... Omuzunu aç sen o zaman. Ben malzemeleri alayım, geleyim..." demiş ve uzaklaşmıştı.

Bir zaman sonra elindeki bir sürü malzemeyle geri dönmüştü, hızla açtığım omuzuma müdahale etmeye başladı.

Gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım, boş yere çıkıştım kıza...

Ama bir yönünü daha öğrendim, kırılgan...

"Kusura bakma..."

"Hm? Anlamadım?"

"Bir anda çıkıştım sana, kusura bakma..." gülümsedi zorla bana bakıp ve geri omuzuma döndü.

"Sinirliyim biraz bugün, sana patlamamam gerekiyordu."

"Önemi yok, sinirli olabilirsin. İnsanlık hali sonuçta, sadece... Beklemiyordum birden böyle çıkışmanı." Eskisi gibi olmayan sesiyle kendime kızdım içten içe.

Kızın ne suçu var aptal?!

"Ahu, ben gerçekten özür dilerim..." sargı bezini sarmış geri çekilmişti. Gülümsedi genişçe bana bakıp.

"Özür dileme ya, sorun yok. Alışığım ben..." ağzından kaçırdığı son kelimelerle kaşlarım çatıldı.

"Alışığım?" Gülümsemesi mümkünmüş gibi daha çok genişledi.

"Yani... Ben biraz hassasım da, en ufak şeye üzülürüm. Herkes o yüzden özür diler. Ona alışığım!"

Hızlı konuştu, el hareketleriyle anlattı ve o güzelim dudaklarını dişlemeye başladı.

Bu işin içinde bir şey var ama öğreniriz güzelim...

"Anladım..." rahat bir nefes verdi.

Gerçekten inandım sandı sanırım...

🐺

İYİ GECELERSSSS

𝐀𝐫𝐚𝐬 𝐀𝐥𝐢 | 𝐆𝐞𝐫𝐜̧𝐞𝐤 𝐀𝐢𝐥𝐞𝐦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin