-29-
Hayatta her şeyin aniden değişebildiğini duyardım. Ama böylesi başıma daha önce hiç gelmediği için bu gerçekliğin farkına varmam zor olmuştu. Keşke fark etmem için bu kadar korkunç şeyler yaşamasaydım.
Bir anda zengin olmak ya da bir anda fakirleşmek gibiydi başıma gelenler. Biyolojik babamı ararken aniden korkunç gerçeklerle karşılaşmıştım. Keşke aramasaydım demiştim içten içe. Ve öğrendiğim bu korkunç gerçekler sadece beni değil etrafımdaki insanlara da zarar vermişti. Meğer annem ne haklıymış, keşke onu dinleseydim de gerçeklerin peşine düşmeseydim.
Tam her şey bitti derken Carlo'nun beni ölmek üzere olduğum o ameliyat masasından kurtarması, kalbimi yeniden bana bağışlaması... Bu öyle büyüktü ki...
Hakkında öğrendiğim gerçeklerden sonra bana yaptığı iyilikler, Carlo hakkında kafamın karışmasına sebep oluyordu. Onun kötü ve tehlikeli biri olduğunu, genç bir kızı öldürmekten hüküm giyen acımasız biri olduğunu, bana yalanlar söylediğini, beni mütemadiyen kandırdığını biliyordum ama büyük tehlikelere girip beni kurtardıktan sonra onun hakkında net düşüncelere kapılmak pek mümkün olmuyordu doğrusu.
Carlo çıktıktan kısa bir süre sonra Aslı geldi yanıma. Gayet iyi görünüyordu. Onu kapıda gördüğümde heyecanlanmıştım. Yatakta doğrulmaya çalıştım ama canım acıdığı için vazgeçtim. "Aslı!"
"Dur, dur hemen hareketlenme. Dikişlisin." Usulca yanıma yakaştı ve yatağın ayakucuna oturdu. Şefkatle elime dokunurken "Nasılsın?" diye sorduğunda ona karşı kendimi mahcup hissediyordum. Benim bulaştığım belalar yüzünden Aslı ve Meredith'in de başı belaya girmişti. Onları hiç istemediğim zor bir duruma sokmuştum. O ise tüm bu yaşananlara rağmen bana kendi ailemin göstermediği şefkati gösteriyordu. "Daha iyi misin?"
"İyiyim. Ben de sizi çok merak etmiştim. Neyse ki iyisiniz." Rahatlamış bir biçimde nefesimi serbest bıraktım. "İyi ki geldin. Gözlerimle gördüm iyi olduğunu."
"İyiyiz, iyiyiz." Gurur duyar gibi "Carlo sayesinde." dediğinde yüzü gülüyordu. "Cesurca atıldı, kurtardı bizi. Hele seni kurtarmak için mücadelesi... Çok romantikti."
Gözlerimi devirdim. "Saçmalama Aslı. Bizim burada götümüzde ayı bağırıyor, sen hâlâ romantizmden bahsediyorsun." Ölümlerden dönmüştük ve Aslı'nın bu romantizm merakı bitmemişti. Pes. Gerçekten pes.
"Ne var be, kurtarmadı mı bizi cesurca? Yalan mı söylüyorum ben?"
Gözlerimi belerterek "Adam azılı bir katil diyorum." sözümle hatırlattım durumu.
"Ya, belki de o işler bizim bildiğimiz gibi değildir." Sıradan bir biçimde omuz silken kıza baktım. Hiç de bir katil tarafından kurtarılmış gibi gergin görünmüyordu. Carlo'nun gerçekliğini kabullenemiyordu belli ki. Oysa Carlo benim yüzüme karşı doğru olduğunu söylemişti. Şüpheye yer bırakmamıştı. Onunla aynı fikirde olmadığımın farkında olan kız "Olamaz mı?" diye sordu kaşlarını kaldırarak.
"Olamaz, Aslı." Nettim. Çünkü Carlo'dan duyduklarım da bir o kadar netti. "Sordum, inkâr etmedi. Dediğin gibi bir yanlış anlaşılma olsaydı açıklardı. Yüzleştim ve doğruladı. O kızı öldürdüğünü inkâr etmedi."
Söylediklerimle kafası karışan Aslı "Ya, bilmiyorum." dedi. Kafasını kaşıyarak düşünüyordu. "Vardır geçerli bir sebebi."
"Aynen Aslı, gizli servis için çalışan bir ajan olduğu için söyleyememiştir belki, yazık."
Benim alayla söylediğim bu söze karşın parlak bir fikir duymuş gibi tepki verdi Aslı. "Ha, bak o olabilir! Hiç bu açıdan düşünmemiştim!"
"Saçmalama Aslı." Boş verdim. "Zaten bunları konuşmanın bir anlamı yok artık. O konu kapandı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADEH (+18)
General FictionUYARI: Bu hikâyede kötü örnek teşkil edebilecek davranışlar ve yoğun miktarda cinsel içerik bulunmaktadır. ❝ Açık konuşmak gerekirse hayatımın aşkını nerede bulacağımı pek düşünmemiştim. Ve tabii onunla bir kumarhanenin önünde üzerine kusarak tanışa...