-12-
Yeniden New York'a döndüğümde kalbim kırıktı. Annemin... Beni büyüten kadının yalanlarını hâlâ hazmedemiyordum. Benden bu kadar çok ve hayatî şeyler saklayan kadının söylediği herhangi bir şeye nasıl inanabilirdim ki artık? Gerçekten annemmiş, beni bir hastaneden çalmamış. Aman ne güzel. Ortaya çıkan o yalanlardan sonra bu söylediklerinin doğru olduğunu nasıl kabul edebilirdim ki? Güvenimi yerle bir etmişti bir kere. En güçlü kalemi yıkmıştı.
Onun da söylediği gibi biz bu dünyada iki kişilik güçlü bir ekiptik. Uzakta da olsak birbirimize yaslanıyorduk. Şimdi ne olmuştu? Yalanlarıyla bu güven dolu ilişkiyi de sarsmıştı. Artık ona eskisi gibi nasıl güvenebilirdim ki? Tek bir yalan. Yılların güvenini böyle yerle bir edebilirdi işte.
Döndüğümden beri düşünüyordum. Bu yaptıklarını. Nedenlerini. Kendine göre nedenleri olabilirdi. Ama üzerinde karar verdiği hayat benim hayatımdı. Mevzu bahis olan kişi bendim. Ben. Benim hayatım hakkında planlar kurmuştu. Şu veya bu şekilde dünyaya getirmişti beni. Tamam, belki bana fikrimi soramazdı ama ben babasız dünyaya gelmek istiyor muydum acaba? Böyle bir bencilliği yapmaya hakkı yoktu. Yoktu.
Başta boyna öfkelendim ona. Hâlâ daha sinirimin geçtiği söylenemezdi. Ancak zaman zaman onu suçlamakla anlamaya çalışmak arasında kalıyordum. Onun yerine koyuyordum kendimi. Carlo'dan çok hoşlanmıştım. Aramızda kontrolsüz bazı şeyler de geçmişti. Ondan bir çocuğum olsaydı, ben o çocuğu isteseydim, Carlo istemeseydi... Ki istemezdi. O zaman ne yapardım? Yine annem gibi bir bebek üzerinde tek başıma karar vermek zorunda olduğum bir an ne karar verirdim bilemiyordum. Şimdi düşünüyordum da... İyi ki de böyle bir şey olmamıştı. Carlo gibi dengesiz biriyle aramızda koparılamayacak bir bağımız olsaydı ne yapardım bilemiyordum.
Bir süredir onu düşünmüyordum. Düşünmemeye çalışıyordum. Carlo hayatımda beni çok fazla etkileyen erkeklerin başını çekiyordu. Tuhaf bir çekiciliği ve gizemi vardı. Bunun yanı sıra ne istediğini bilmeyen dengesiz hâlleri beni ondan koparsa da onu hâlâ düşünüyordum. Yasak şeyleri düşünürüz, değil mi? Sonuçta ben onu beynimde yasaklı olarak kodlamıştım. Birini düşünmek istemiyorsanız yapmamanız gereken en tehlikeli şey kendinize onu düşünmemeniz gerektiğini söylemektir. Çünkü ister istemez beyniniz bunun tam tersini yapacaktır.
Öte yandan doğmama yardımcı olan doktoru aradığım için başımı kaşıyacak vaktim bile olmuyordu, bu yüzden Carlo'yu daha az düşünür olmuştum. Neydi şu adamın adı? Dr. Abraham L'ETANG. Onu nerede arayacağımı bile bilmiyordum. Başlarda internette arasam da bu isimde o kadar çok kişi çıktı ki karşıma, hangisi aradığım adamdı anlamak zordu doğrusu.
Onu aradıkça, akıntıya kürek çekiyormuşum gibi hissettim. Sanki sonsuza dek arasam da bulamayacağım bir şeyin peşindeydim. Umutsuzluğa kapıldım. Ve bir süre daha arayıp bulamadığım bu adamı aramayı bıraktım. Bu isteyerek yaptığım bir şey olmadı. Aklımın hep bir köşesinde onu aramak vardı ama okulum ve işim yüzünden ne Türkiye'de kalabilmiştim ne de burada onu daha fazla arayabileceğim bir vaktim olmuştu. Çok yoğundum. Sonuçta hayat devam ediyordu. Ve sorumluluklarım vardı.
İnternette doktora dair tatmin edici bir sonuç bulamayınca bunun öyle basit bir aramayla elde edilecek sonuçlardan olmadığını anlamıştım. Daha detaylı bir arama gerekiyordu. Şuan pes etmiş gibi görünsem de vazgeçmeye niyetim yoktu. O adamı bulduğumda babamı bulamayacak olsam dâhi arayacaktım. Tamamen sonuçsuz kalana dek. Kendimi elimden geleni yaptığıma dair tatmin edene dek. Şimdilik yalnızca mecburen rafa kaldırmıştım bu konuyu.
Günlerdir maillerime bakmıyordum. Telefonumla ilişkim de yalnızca Meredith'le konuşup mesajlaşmak ve ders notlarını indirmekle sınırlanmıştı. Normalde ders notları WhatsApp'daki grubumuzdan paylaşılırdı ancak bu kez maillerime gelen bir ders notu için girdiğimde Carlo'nun mail yığınlarıyla karşılaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADEH (+18)
Narrativa generaleUYARI: Bu hikâyede kötü örnek teşkil edebilecek davranışlar ve yoğun miktarda cinsel içerik bulunmaktadır. ❝ Açık konuşmak gerekirse hayatımın aşkını nerede bulacağımı pek düşünmemiştim. Ve tabii onunla bir kumarhanenin önünde üzerine kusarak tanışa...