PROLOG
Manhattan, New York
Edridge Street yakınlarında gecenin bir vaktinde ne yaptığımı sorarsanız, inanın ben de bilmiyordum. O şerefsizin ensesindeydim. Hakkında çok az şey biliyordum. Adını, ailesiyle New York civarlarında yaşadığını. Ve bizi yabancı bir kadın için terk ettiğini. Evet, bu kadar bilgi benim için yeterliydi sanırım. Onu bitirmek için yeter de artardı bile.
Kumarhanenin önüne geldiğimde burada olmasını umdum. Burayı eğitimim için tercih etmemin yanı sıra onunla karşılaşmayı da amaçlıyordum. Bir yüzleşmeyi hak ediyordum. Bana bunun hesabını vermek zorundaydı. Birinin dünyaya gelmesine sebep olduktan sonra arkanızı öylece dönüp gidemezdiniz. Onun hakkında öğrendiğim kısıtlı bilgilerden biri de bir kumar bağımlısı olduğu ve düzenli olarak bu kumarhaneye geldiğiydi. Bu bilgilerin gerçek olup olmadığını asla bilmiyordum, yalnızca bir iki eski arkadaşının verdiği farazi bilgilerdi ve benim de gerçek olmasını ummaktan başka çarem yoktu.
İçeri girdiğimde rengârenk ışıklar oldukça göz alıcıydı. İnsanı gel, gel diye çağırıyordu sanki. Sanırım kumar tutkunlarını anlamak güç değildi. Önce küçük küçük yemleyip kazanmalarını sağlıyorlardı ve daha sonra büyük oynamaya teşvik edip kaybetmelerine sebep oluyorlardı. Ancak o zaman da bırakmak için çok geç olduğunu tahmin etmek zor değildi, çoktan oynamanın gizli ve büyülü heyecanına kapılmış oluyorlardı. Kumar hakkında kitaplarda okuduğum birkaç bilgi dışında hiçbir şey bilmediğim açıktı. Örneğin oyun kartlarındaki şekillerin dört sınıfı anlatması gibi. Maça asilleri, kupa din adamlarını, karo tüccarlarını, sinek ise köylüleri temsil ediyormuş. Bu basit bilgileri internetten araştırsanız bile öğrenirsiniz. Bir kitapta kumar bağımlılarının büyük bir kısmı bu bağımlılıklarını tatmin etmek için suça ve dolandırıcılığa giriştiğini okumuştum. Sanırım beni en ok etkileyen bilgi bu olmuştu. İşte kumar hakkında bu kadar kısıtlı bilgim olmasına rağmen, hiçbir şey bilmediğim hâlde buraya girmiştim ve böyle kollarımı kavuşturup bir yerde mal gibi bomboş durmaya devam edersem birilerinin gözüne batacağım, dikkatleri üzerime çekeceğim açıktı. Neyi nasıl yapacağıma dair en ufak bir fikrim yoktu. İçeride oynayan adamların arasında dikkat çekmemeye çalışarak biraz göz gezdirdim ama onu göremedim. Yoktu. Belki de henüz gelmemişti. O gelene kadar burada bir şekilde vakit öldürmeliydim. Gerçi gelip gelmeyeceği de belli değildi ama... Biyolojik baba müsveddesini beklerken oyunlarda kaybedecek kadar param var mıydı? İnsanların olduğu yönün aksine dönüp cüzdanıma uzandım. Eh, biraz vardı. Bu paraları riske etmeye değmese de yapacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADEH (+18)
General FictionUYARI: Bu hikâyede kötü örnek teşkil edebilecek davranışlar ve yoğun miktarda cinsel içerik bulunmaktadır. ❝ Açık konuşmak gerekirse hayatımın aşkını nerede bulacağımı pek düşünmemiştim. Ve tabii onunla bir kumarhanenin önünde üzerine kusarak tanışa...