16

73 14 13
                                    


"Hastamız Min Yoongi ile sen ilgileneceksin Jimin. Taemin ameliyatında bulundu, senin de bakım kısmında bulunmanı istiyorum." Doktor Bang bana çok güzel bir haber vermişti o an. "Tamamdır efendim!"

Elimde ahjussiye ait sağlık dosyasıyla birlikte, yatıyor olduğu odaya gitmiştim. Ameliyatta bedenine saplanan cam kırıkları çıkarılmıştı, sol kolunun alçıda olması dışında diğer tüm kemikleri ve organları sağlamdı. Tanrı beni duymuş olmalıydı. Teşekkürler Tanrım!

Yatıyor olduğu odaya girdiğimde hala uyuyor olduğunu görmüştüm. Hava kararırken içeri Jungkook ve Taehyung girmişti. Hava almaları için onları dışarıya göndermiştim çünkü sabahtan beri hastane koridorlarında oturup duruyorlardı. "Kook, Tae endişelenmeyin, o iyi olacak. Ona ben bakacağım. Hem buraya girmemelisiniz zaten. Yoğun bakım ünitesinde yattığı için sadece belli saatlerde girebilirsiniz."

"Ama o vakte kadar ne yapacağız? Uyanırsa görebilir miyiz?" Jungkook kocaman gözlerini iyice açmıştı endişeyle. "Merak etme Jungkook, ben size haber veririm. Siz eve gidin, dinlenin. Ahjussiyi de merak etmeyin, emin ellerde olacak."

Yoğun bakıma onları sokmamalıydım, kural kuraldı. Bu yüzden kısa süre içinde onları eve göndermiştim, burada beklemelerinin bir anlamı yoktu. Ahjussinin durumu ağır olmasa da uyanana kadar yoğun bakımda kalacaktı. Ben de onun sargılarını değiştirmeliydim.

Üst bedeninde kıyafet yoktu sargılardan dolayı. Tanrım! Pekala, ahjussi kesinlikle taş gibi adamdı. Şu an bedeninde yaralar olması onun ateşli halini kapatmıyordu doğrusu.

Hemen kendimi toparlamış ve işime dönmeye karar vermiştim. Yaralarına baktıkça içim kötü oluyordu. Gözlerim dolunca ve görüşüm kısıtlanınca, bırakıp ağlamaya başlamıştım. "Ahjussi, canın acıyor olmalı."

"Acımıyor Jimin, devam et ve ağlama." Konuşmasını beklemiyordum, uyanık olmasını hiç beklemiyordum! "Uyandınız mı? Bana söylemeliydiniz." Hızla kendimi toparlamıştım. O da yavaşça gözlerini açmıştı. "Yeni uyandım. Siktir, her yerim ağrıyor." Acıyla inlemişti. "Trafik kazası geçirdiniz ve vücudunuzda pek çok yaranız var. Ah ve kolunuzu oynatmayın lütfen."

"Beni sen mi kurtardın küçük civciv?" Böyle söyleme ahjussi, böyle yapma. Henüz hazır değilken olmaz. "Ben sadece size bakmakla görevliyim efendim. Ameliyatınıza Doktor Bang ve Doktor Lee girdi."

"Neden sen değildin?" Gözleri kapalı ve derin sesiyle kısık bir şekilde konuşuyordu. "Ben ameliyata girebilecek durumda değildim." Sargıları sarmamın ardından elimdeki eldivenleri çıkarmıştım. "Jungkook ve Taehyung henüz yeni gittiler, onları aramamı ister misiniz?"

"Ah, Kookie çok üzülmüş olmalı, Taehyungie de endişelenmiştir. Uyandığımı söyleyin lütfen ama gelmesinler Doktor Park. Biraz yalnız kalmalıyım." Doktor Park. Ama hani az önce küçük civciv demiştin. "Az önce küçük civciv demiştiniz."

"Ağzımdan kaçtı, üzgünüm Doktor Park. Sizi rahatsız etmeyeceğim. İyileşip buradan defolup gideceğim, merak etmeyin." Bakışlarını benden çekmişti. Yoksa? Yoksa benden soğumuş muydu? Ahjussi hayır, yapma bunu bize.

*

Bana üzülmüş gibi bakıyordu. Ama ben mutlu olsun diye uzak kalmak istiyordum. "Pekala, onları arayacağım. Siz lütfen dinlenin Bay Min. Ben ara sıra kontrol etmek için geleceğim. Geçmiş olsun tekrar." Tam dönüp gidecekken bileğinden tutmuştum. "Doktor olmak, çok yakışmış." Gülümsemişti birden. "Aa şey, teşekkür ederim."

Daha sonra bileğini bırakıp önüme dönmüştüm. O da birkaç dakika daha bana bakıp çıkmıştı odadan. Tanrım! O kesinlikle mükemmeldi. Günden güne güzelleşiyor gibiydi.

draw of our kiss | yoonmin ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin