31. Bölüm | Kodex

7.3K 416 346
                                    

Merhaba piyonlarım, nasılsınız? Umarım keyfiniz yerindedir. Değilse de yerine getirecek güzellikte inişli çıkışlı bir bölüm armağan ediyorum sizlere.

Sizi sandığınızdan çok seviyorum, iyi okumalar. Beğenmeyi ve bol yorum atmayı unutmayın. :)

Kitaplarım hakkında haberdar olmak için;

 Instagram : Byzloey

Yarinlarzifirikaranlik

31. Bölüm | KODEX

you don't own me , G- Eazy

Born to die, lana del rey

ZELAL BEHİÇ

Toplantı Gecesi

Akkor değil, Behiç.

Milyonlarca parçaya bölünmüştüm, belki der yer yüzünde en küçük parçalara ayrılarak yerleşen tek zihin bendim. Her yerde gözüm kulağım, zihnim ve silahlarım olmalıydı. Sadece benim için değil, ailem için.

Ben her yerde olmalıydım, ruhum bedenimden ayrılıp gök yüzünde bedenim de yer yüzünde gezinmeliydi. Böyle yetişmek insanı normal dışı yapıyordu.

Çok daha korkuncu, bunun için ilaç kullanmış olmama bile gerek yoktu. Bu benim zarar verilmemiş zihnimdi.

Bunun zararını hepimiz çekecektik ama en çok karşımızdakiler çekecekti. Çünkü hiçbiri bu acıyı çekmemiş, çekmediği acının karşılığı olan silah olma şerefine nail olamamıştı.

Yeval'in sesi silahıydı, yıllar önce kaybedip geri kazanmıştı ve içinde tek bir kurşunla hazırda bekliyordu. Eli tetikteydi, bunu hissedebiliyordum.

Karmen'in bedeni silahıydı, yıllar önce itilip kakılmıştı ve şimdi öyle bir güce sahipti ki silahlara bile ihtiyaç duymuyordu. Onun kalpsizliği bizden ayrı düşmesiyle olmuştu ve bunun da zararını karşı taraf çekecekti. Tek atışlık hakkını aynı kardeşimiz gibi hazırda bekletiyordu.

Benim zihnim silahımdı çünkü her şeyimle tahtanın üzerinde ruh gibi gezinmek zorundaydım. Her yerde olmak ve gerektiğinde tahtayla birleşmek gerektiğinde ise ayrılmak zorundaydım. Şimdi zihnim de her şey oturduğuna göre benim de silahım da tek bir kurşunum beklemede kalabilirdi.

Çünkü tam şu anda karşımda oturan düşmanlarıma vermem gereken bir mesaj vardı.

İçinde sayılı zehir olan pasta dilimlerine şüpheyle bakmakla yetinip yemeye dair hiçbir harekette bulunmamaları beni güldürdü. Çakır'ın tam karşısına, baş köşeye geçip oturarak bacak bacak üzerine attım.

Teoman Alakurt'un dudakları hayatının en büyük darbesini almış gibi açılmıştı, tahminlerinin olduğuna emindim ama hiçbir zaman emin olmak istememişti. Onun tek bildiği beni korumak için Tuğra'ya bıraktığıydı.

Bizi evde baş başa bıraktığında onu baştan çıkarabileceğimi hesaba katmamıştı, Teoman Alakurt beni istiyordu ve Tuğra bunu çok iyi biliyordu.

Aşık bir adamın, âşık olduğu kadını korumak için yapabileceklerinin sınırını o zaman zorlamıştım. Teoman'ın planını esirken duyduğumu ve benim onunla geçirebilecek bir zamanımın olmadığını söyleyerek onu bana olan duygularından vurmuştum.

Buna karşılık bana Zelal değil Dolunay olmayı öneren tam olarak kendisi olmuştu, bana yeni bir kimlik vaat etmişti.

Benim cevabım ise aklımda bir kimliğin olduğuydu. Teoman değişen göz rengimden, saç rengime ve kimliğime şüphe duymamıştı. Kendimi çok iyi kamufle etmiştim.

YARINLAR ZİFİRİ KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin