42. Bölüm | Piyon Vezirle Birleşti

3.1K 196 27
                                    

merhaba piyonlarım bizi özlediniz mi?

Biz sizi çok özledik o yüzden uzatmadan sizi bölüme uğurlayacağız. ondan önce ufak bir duyuru, Wattpad tamamen silinmenin eşiğinde bu yüzden bölümleri buradan ve KitapPad üzerinden yayınlıyorum. orada da tüm kitaplarım bölümleriyle mevcut. Kullanıcı adım Instagram ve KitapPad'de Byzloey, takip etmeyi unutmayın.

sizi sandığınızdan çok seven yazarınız.

*

Bir kadın demişti ki, yürümeye başladığın hiçbir yolu yarıda bırakma. Kimse seni görmez ve kimse seni o yarı yoldan almaya gelmez. Öylece kalırsın, üşütürsün, acıkırsın, karlar altında ezilirsin ve kum saatinden akıp giden zaman kum bittiğinde sona erer. Kimsenin seni almadığı o yolun başında bir melek görünür.

Bunu söyleyen kadın Yeval Larden'di.

Haftalar önce Yeval Larden'i yaratan adamı katleden çocuk ise Yazgı Behiç'ti. Yeval Larden, içinde saklanan Yazgı'ya izin vermişti. Canavarını ortaya çıkarmıştı. Zihnindeki sesi dinlemişti ve bundan pişman değildi.

Yaptığı hiçbir şeyden pişman değildi, yapmadığı için pişman olacağı ise çok fazla şey vardı.

Pişmanlık zamanın elinden aldığı tüm zaferlerin kayba dönüşmesiyle gelen duyguydu ve Yeval Larden bunu yıllarca tatmıştı. Pişmanlık bir ateşti ve bu tat onu yıllarca yakmıştı, şimdiyse yanmaz bir bedeni vardı.

Oyun içinde oyun.

Kulaklarımda çınlayan son ses buydu. Tuğra Akkor ve benim ortak olan son noktamız buydu. O son bu cümleyi söylemişti benimse aklıma en son bu cümle yerleşmişti. Her zaman bir gün kendisini saran karanlığın benimde gölgemden başlayıp bedenimi saracağını söylerdi ama çok geçti. Ben onun hem daha iyi hem daha kötüsü olmuştum. Gözüm ondan daha kara merhametim ondan fazlaydı. Kan benim bir parçamdı, onun için ise sadece bir kirdi. Benim etrafım hem dost hem düşmanla çevriliydi onun ise hiçbir zaman dostu yoktu ve olamazdı.

Ölümünün en büyük kolaylığı bu yönden olmuştu ve ölen bir insan yalan söylemezdi. Oyun içinde oyun üstü kapalı ama oldukça gerçek bir cümleydi. Bu bir mesajdı. Dolunay Akkor zarf atmayı Tuğra Akkor ise zarfın içindekileri yüz yüze okumayı tercih ederdi.

Şimdi Akkor karanlığıyla sarılıyım ama hala onun kararttığı yerleri göremiyorum.

Belki kış erken geldiğinden, belki de karlar tüm karanlığı örttüğünden. Her yer beyaza kaplandığından belki ya da sevginin beni karanlıktan çekmeye çalışmasından.

Belki kendimle savaşımın hala bitmemesinden.

Yine bir bilinmezlik ve bilinmezlikte boğulan bir beden.

Herkes sudansa ateşten korkar, kimse boğulmaz ama herkes yanar. Yanmayan bedenlerse tanrının adaletsiz olduğunu düşündürmesin diye boğulur bulduğu her suda.

Yeval Larden, sudasın ama boğulmuyorsun.

Alevlerin arasındasın yanmıyorsun.

Parçalanıyor ama ölmüyorsun.

Seviyor ama sevilmiyorsun.

Vezir oluyor ama yine de kaybediyorsun.

Ama kaybetmeyi sevmeyen bir adamla berabersin. Taşı oyundan değerli gören, oyunu kaybetse taşı kurtardığı için sevinecek bir adamı seviyor ve onunla yaşıyorsun. Onun simgesini taşıyor onunla nefes alıyorsun. Ölümle arana girmesine izin veriyor ölümünü sayıyorsun.

''Ölmeyeceksin, ölüm senin için geldiğinde karşısında beni bulacak. Şimdiye dek ölümden hiç korkmadın çünkü ölümle aranda hep ben vardım.'' Diye fısıldadım ellerimi yumuşak ince telli saçlarından geçirirken.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 24, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YARINLAR ZİFİRİ KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin