34. Bölüm | Kan Kokusu

5.1K 351 541
                                    


Merhaba piyonlarım, zar tanelerim. Okuyucuları ikiye ayıracak bir bölümle karşınızdayım hehehehehee
Bundan asla keyif almıyorum 😁

Başta üzüleceğiz ama sanmayın ki bölüm böyle devam edecek 🫶🏻

Sizi sandığınızdan çok yazarınızdan sevgilerle, iyi okumalar ♟️

Instagram : byzloey

34. Bölüm | Kan Kokusu

I was made for lovin'you, dominic lewis
Find another, mia mormino 

Kıvanç Kayzer Karaduman.

Tahmin etmeliydim. Her zaman sessizliğini koruyan ve bir hayalet gibi yanımızda bulunan, konsolosluklarda Hazan'la birlikte yer alan adamdı. Hazan polisti ve onun ortağı olarak Kayzer kimliğinin de polis kimliği altında mafya lideri gibi göründüğünü tahmin etmeliydim.

Tamamen aptaldım.

Ayaklarımın bağı çözülmüş gibi geriye doğru sendelediğimde öne atılıp kolunu belime doladı. ''İyi misin? Yaralandığını görmedim.''

''bende sizin bu kadar konuştuğunuzu görmemiştim.'' Diye mırıldanarak geriye doğru bedenimi çektim. Abim Selcen'le beraber bana doğru adımladı ve Kayzer'den sonra bana döndü.

Ona büyük bir hayal kırıklığı ile baktım, sakladığı sırlardan biri buydu. Kırıcı ve üzücüydü.

Başını yere eğip dudağını kemirmeye başladı. ''Ayaz.''

Ayaz.

''Durum ne?'' abim başını kaldırmadan ''Vladimir kaçmayı başardı, Ivan ölü.'' Diyerek Selcen'i hafifçe arkasında saklamaya çalıştı. '' Teoman Alakurt baygındı.'' Selcen babasının adını duyduğunda irkildi. Ona doğru yanaşmak istedim ama Kayzer'in gözü üzerimdeydi.

''Vladimir'le ortaklar, içeride görünmediğine göre çoktan çıkarılmış.''

''Ona ne olacak?'' diye sorarak Selcen'in yüzünü kaldırmayı başardım.

''Ona hiçbir sik olmayacak, üzgünüm Selcen ama baban uzun süre zaten yaşayacak.''

Selcen'in dişlerini sıktığını görebiliyordum. Ağzını böyle bozduğu için ona karşı şaşırmadığımı söylesem amel defterimin başında yer alan yalanım bu olurdu sanırım.

''Her ne kadar sözleşme olmayacak diye yırtınsalar da onların sözleşmesi sadece Teoman tarafından fes edilebilir.'' Bu zekiceydi, Teoman'ın bu keskin zekasını Zelal'le karşı karşıya düştüklerinde fark etmiştim.

Bu yüzden büyük bir şaşkınlık göstermeden ve abimle arkasındaki arkadaşımı görmeden ''Sizin gelmeniz planda yoktu.''

''Planda planın bozulması da yoktu.'' Yalandan güldüm. ''Planı oğlunuz bozdu.''
''Oğlumun dengesini de sen bozdun.'' İç çekip ''Bunun için sizi suçlamıyorum, nedeniniz ağır basıyor çünkü.'' Abim kafasını kaldırıp Kayzer'e ters bir bakış atarak ''Yeterli.'' Dedi.

Kayzer dudaklarını yalayıp muzip bir gülümsemeyle ''Vladimir'i yakala. Zelal onu istiyor.'' Dediğinde abim yarasını umursamadan arkasını döndü ve Selcen'le yüz yüze geldi. ''benimle gel.''

İkisi yanımızdan öylece geçip gitti, içeriden gelen çatışma sesleri kesilmiş görünüyordu. ''Zelal'le ne zamandır iş birliği yapıyorsun?'' koluna girmem için uzattı. ''Baban ortadan kaybolduktan sonra ablanın Zelal kimliğiyle tanışan ilk kişi benim Yeval.'' Uzattığı koluna baktım. ''Eğer benimle gelirsen sana ablanın hikayesini anlatabilirim. Böylece ona karşı kırgınlığın biraz hafiflemiş olur.''
''Neden bunu yapasınız?'' derken koluna girdim.

YARINLAR ZİFİRİ KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin