Merhaba piyonlarım, bölümü geç ettiğim için çok özür dilerim. Normal şartlarda dün gece atmış olacaktım ama ufak bir sağlık sorunu nedeniyse aksatmak zorunda kaldım. Artık istediğiniz bölümlere geldiğimiz için sizlerden eskisi gibi bol yorumlar isteyeceğim. Son üç bölümdür yorumlarınız çok düştü, bu yorumları sizden istememin en büyük nedeninin sizin sevginizi daha fazla hissetmem ve motive olmam olduğunu lütfen unutmayın.Sizleri düşündüğünüzden çok seviyor ve bölüme uğurluyorum.
İyi okumalar canımın içi okuyucularım.
Instagram : Yarınlarzifirikaranlik
Byzloey
kişisel hesabımdan ayda en az bir ortalama iki çekilişler olacak, aynı zamanda kitap paylaşımlarımı da oradan yapıyorum. Takip etmeyi unutmayın.
23. Bölüm | Şah Mat Olmadan
Joy, Some place
Ariana Grande, Dangerous woman
Ariana grande, God is a woman
Little mix, salute
Joanna jones, No scrubs
YEVAL LARDEN
Sessizliğim tehlikeydi çünkü aklımdan geçenleri hiçbir zaman dile getiremezdim ve bu yapacağım hiçbir şeyin bilinemeyeceğini gösteriyordu. Bilinmezlik ise tahtadaki tüm taşların hareketlerinin şaşırmasına sebep olmuştu.
Ben koca bir belirsizliktim, tehlikeydim.
Aynanın karşısında gördüğüm Yeval Larden tam olarak buydu. Üzerindeki kırmızılar kanla kaplanmamış kumaşlardan ibaretken Yazgı, elinde silah ve üzerinde kanlar varken Yeval Yazgı Behiç'tim.
Zelal'in Latte'nin boynuna astığı kâğıdı aldıktan sonra onun yerine kendim bir yazı koyup boynuna asmıştım. Eğer Zelal olur da bir daha iletişime geçmek isterse bu kâğıdı alacak ve mesajım ona ulaşacaktı.
Kâğıda ''Seni daha cesur sanıyordum, kardeşim.'' yazmıştım. Ortaya çıkması için attığım zarfı yemeyeceğini biliyordum ama Karmen ile nasıl çekişmeli tanıştıysam ablamla da öyle tanışmak istiyordum.
Artık kendimi Larden olarak tanıtsam da Behiç gibi davranmak istiyordum. Her kimsem o olmak ve bununla gurur duymak istiyordum.
Yıkılan düzeni tekrar inşa etmek istiyordum. Bir Larden düzeni değil, lider düzeni değil eski Behiç düzenini istiyordum.
''Hoş geldiniz Yeval Hanım.'' Araçtan inip anahtarı Vuslat'a doğru attım, hava da yakaladığı anahtarı alarak gülümsedi ve benim kalktığım yere oturdu. Geldiğim eve dışarıdan bir kez daha baktım. Boydan camın önünde duran bana ait olan adama da aynı eve baktığım gibi dikkatle baktım.
Onun bakışları arkasını dönmesiyle kesildi, benimki de kapının eşiğine gelmemle. Kapıyı açar açmaz yüzü tekrar karşımda belirdiğinde içeri geçerek kabanımı almasını bekledim. Arkama geçti ve kabanımı beklediğim gibi çıkarıp astı. Sessizliğinden yayılan gerginliğini ve öfkesini duyumsayabiliyordum. Gece boyu evi turladığını ve kendi kabahatinin farkında olduğunu da biliyordum. ''Tüm gece geleceksin diye bekledim.'' sesinde aynı yüzünde olduğu gibi huzursuzluk vardı. Kabanı asıp karşıma geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARINLAR ZİFİRİ KARANLIK
Novela JuvenilÖnüme bir kadeh koydu, içine şarap doldurdu ve ince uzun parmaklarıyla masa da bana doğru ittirdi. Kimse dokunmadı, sadece gözlerimiz değdi kadehe ama o kadeh devrildi, kucağıma düştü ve içinde ki şarap bedenime yayıldı. Bu şarap benim kanımdı, şara...