"Özgür.""Özgür bana bak."
"Buradayım."
Tüyden bri dokunuş vardı soğuk soğuk terleyen tenimin üzerinde. Gözlerimin önünde karartılar uçuşuyor, bedenim titriyordu. Nefes alamıyordum. Ölmek üzereydim, ölmeliydim, yok olmalıydım... Kalbim parçalanıyordu, ciğerlerim patlıyordu.
"Bana bak, lütfen!"
"Gözlerime bak, su yeşiline bak Özgür! Boğulmuyorsun, ölmeyeceksin, doktor oldum ben unuttun mu, ölmene asla izin vermem. Hadi sayalım, sayılar..."
Ellerimi sıktı ve yüzümü yeniden avuçlarının arasına aldı. O eşsiz fresh çiçeksi kokusunu duymak bile kalbimi bir nebze rahatlatırken gözlerini aradım karanlıkta. Oradaydı çok uzakta ama oradaydı.
İnledim.
"Bu-ra-da-sın!"
"Buradayım." Dedi ve dudaklarımın kenarına bir öpücük kondurdu.
"Sayıyoruz. Hadi."
"On." dedi
"On." Yutkundum. Geçmişti artık buradaydı. Karanlık bitmişti. Değil mi? Ya bitmediyse titredim ve eli tutuşunu sıklaştırdı. Titriyordum.
Sesi daha yakından kuvvetli çıktı. Bir emir gibi.
"On bir."
"On bir." Dedim ama ses bana ait değildi. Hayır ama bu koku onundu, gözlerini seçebiliyordum, gördüğüm hayal değildi, yansıma değildi. Işıl ışıldı. Işığını tanıyordum o ışığa ölüyor o ışık için hala yaşıyordum.
Sıcak nefesi yüzüme çarptığında ısındığımı hissettim. Onlarca alevden sıcaktı ama. Yakıcı değil merhametliydi.
"Yüz." Dedi bir kez daha ama bu sefer daha ağır bir hareketle silkelendim.
"Yüz." Dedim sesim kendine geliyordu.
"Yüz on bir." Dedi gözlerimi kapadım ve yanağımın üzerinde duran ellerinin üzerine koydum ellerimi. Parmakları sıcaktı, dokunuşu güven vericiydi.
"Yüz on bir. Su yeşili." Gözlerimi açtım ve gözlerini gördüm.
Sadece gözlerime baktı ve yüzündeki endişeyle kaşlarım kırıştı. Ağlamış mıydım bilmiyorum yüzüm ıslaktı, gözlerim yanıyordu.
"İyi misin?" diye sordu. Gülümseye çalıştım ama beceremedim.
"Olacağım." Gözlerini kapadı ve alnını alnıma dayadığında ona sarılarak gözlerimi kapadım.
"Korkuttun, birden titremeye başladın, ne düşünüyordun, hangi fikir seni bu denli kötü bir paniğe etti?"
Delâl'in titreyen sesine karşın titrek bir iç çekişle yutkundum. Tüm yüzüm acıyla buruştu.
"Gittiğin geceyi." Dedim cevap vermedi sadece derin bir nefes aldı ama kollarımın arasındaki bedeninin gerildiğini hissediyordum.
"Eğer bir gün tekrar gitmek istersen beni öldürüp git."
"Ben doktorum." Dedi, dudaklarım istemsizce kıvrıldı. Onun bu kaçamak yönünü hep sevmiştim ve değişmediğini görmek içimdeki ateşe umut oluyordu.
"Tam da bu yüzden arkanda iz bırakmazsın."
"Sesini kes ve beni öp seni salak." Deyip dudaklarını dudaklarıma yapıştırdığında anında büyük bir açlıkla karşılık verdim. Onun dudaklarından ruhuma akan yaşam ateşi bedenimi hızla diriltirken Delâl üzerindekilerden koparırcasına kurtulmaya başladı ve kaçlarından tutup onu kendimle kaldırıp en sevdiğim yere götürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STERİL DUYGULAR (tamamlandı)
Romance(!!!Bu kitap +18 içerikleri olan bir kitaptır.) Delâl ilk aşkının hayatının en büyük hatası olduğunu anladığında henüz on sekizine yeni basmıştır. Anne babasının dahi ona el vermediği bu hayatta tuttuğu elin onu ölümün kıyısına götürmesiyle, kırılga...