***

21.7K 1.5K 116
                                    


"Nehir canlıdır, hareketlidir ve hep akar ancak yolunu bulmak için çabalamaz, zorlamaz, çünkü nehir merkezindedir."

                  Geçenlerde okuduğum bir kişisel gelişim kitabından alıntı yaptım. Beni etkiledi, merkezinden ayrılmak başka insanların savaşıma dahil olmanın getirdiği olumsuzlukları içindeyken fark etmiyoruz. Ki aslında hayat başkalarının savaşını vermek için fazla uzun değil. Arkadaşınıza destek olun, annenize babanıza... lakin sizin olmayan bir savaşta yaralanmayın.   Sevgilerimle ve keyifli okumalar...

ÖZGÜR Delâl banyoya girdikten sonra onun yatağında onun kokusunun sindiği havayı soluyarak tavana bakıyordum ve duvara asılı lcd de hala o romantik komedi oynasa da işittiğim şey filmden yükselen sesler değildi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



ÖZGÜR

Delâl banyoya girdikten sonra onun yatağında onun kokusunun sindiği havayı soluyarak tavana bakıyordum ve duvara asılı lcd de hala o romantik komedi oynasa da işittiğim şey filmden yükselen sesler değildi. Su sesimi dinlerken hala bir hayalin içinde gibiydim. Tenim hala onun teninin sıcaklığı ile bulutların üzerinde gibiydi ve kanım damarlarımda ahenkle akıyordu. Demin yaşananlar zaman zaman gördüğüm rüyalardan biri değildi ve bunun gerçekliği kalbimi ise deli gibi attırıyordu. Kasıklarımda tatlı bir sarhoşluk vardı ve vajeni o kadar dardı ki beni kemiklerime kadar sömürdüğünü, herşeyiyle beni içine çektiğini hissetmiştim. Yaptığım en iyi sex olması bir yana âşık olduğum kadınla ilk sevişmemizdi. Beni affetmemiş olsa da aramızda ikimizin de yok sayamayacağı kuvvetli çekimi az önce o da kabul etmişti. Bu bizim için fena sayılmayacak bambaşka bir başlangıç demekti ve bu kez batırmaya hiç niyetim yoktu. Ayağa kalkıp baksırımı, gömleğimi ve pantolonumu üzerime geçirip mutfağa ilerledim. Kendime bir bardak su doldurma bahanesi ile tezgâha göz gezdirdim. Beraber içilen şarap samimiyete, kahve ise mesafeye işaret derdi dedem ve yaşına rağmen hala çapkın bir adam olması nedeniyle bazı konularda sözlerini ciddiye almakta fayda vardı. Suyu içerken göz ucuyla etrafa bakındım. Her yer tertemizdi ve ne ortalarda kirli kahve fincanı ne de şarap kadehi yoktu. Suyun yarısını içip yarısını lavaboya döktükten sonra bulaşık makinesine yöneldim. Su bardağını makineye yerleştirirken iki kahve fincanı gözüme iliştiğinde dudaklarımın kenarı istemsizce kıvrıldı. Bardağı makineye yerleştirip kapağı kapatmıştım ki loş ışığın içinde, üzerime dikilmiş sarı gözlerle karşılaştığım an geriye sıçrayıp belimi mermer tezgâha çarparak inledim.

"Ah-"

Bıyıkları titrerken sinirli hırıltılı bir ses döküldü Garfi'nin ağzından.

"Meeeeuv."

"Selam dostum." Dedim elimden geldiğince yumuşak bir ses kullanmaya çalışarak. Gözlerini benden ayırmadan tehditkâr bir şekilde kuyruğunu sallarken yeniden hırladı ve tezgahın diğer tarafını kullanarak hızla mutfaktan çıkığ yatak odasına dönmüştüm ki az daha beyaz bornozuna sarılmış Delâl ile çarpışmaktan son anda kurtuldum.

"Ne oldu?" diye sordu su yeşili gözlerini ifademde gezdirerek.

"Hortlak görmüş gibisin."

"Garfi." Dedim "Sanırım geceleri uyumuyor."

STERİL DUYGULAR (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin